Korona virüsü ile mücadele devam ediyor. Gel gör ki, bir takım insanlar halen olayın mahiyetini ve vahametini anlamış değil. Yada anlamak istemiyor.
Ülkemizde Sağlık Bakanlığı her gün istisnasız hastalanan, iyileşen ve de en kötüsü hayatını kaybedenlerin sayısını açıklıyor. Günlük ortalama yirmi kişi vefat ediyor. Hastanelerde çekilen acı ızdırabın tarifi yok. Hepsine Allah şifalar versin
Anlaşılan o ki, sıradan haber gibi okuyup, izleyip geçiliyor. Ders çıkarmak mı? Öyle bir dertleri yok. Alış veriş merkezleri insan kaynıyor. Bir çoğu alış verişten ziyade vakit geçirmeye geliyor. Ne sosyal mesafe var ne de hijyenlik.
Bir de asker uğurlama törenlerimiz var ki, evlere şenlik. Zannedersin 2019 yılından kalma görüntüler. Heyhat… Cehalet hortluyor galiba.
Ya DSÖ’nün tavsiyelerine ne derseniz? 14 asırdır İslam’ın bize emrettiği kuralları yenice uygulamaya geçip şu ilkelere riayet edilmesini öneriyor;
DSÖ, yemek yapılma işleminden önce ellerin yıkanması gerektiğini, “Tuvaletten çıkmadan önce ellerinizi yıkamalısınız ve yemeğin pişirileceği yer ve tezgahı temiz tutmalısınız” açıklamasını yaptı. Dünya Sağlık Örgütü, “Birçok mikroorganizma hastalığa sebep olmaz ama toprakta, insanların üzerinde, hayvanlarda ve suda bulunan bazı mikroorganizmalar tehlikeli olabilir. Bu mikroorganizmalar elle, silme beziyle ya da kesme tahtası aracılığıyla besine bulaşabilir.” Diye uyarıda bulundu.
Önümüzde yaklaşan bir Kurban Bayramı var. Şayet eve kapanmak istemiyorsanız uzmanların ve yetkililerin uyarılarını dikkate alalım. Bana bir şey olmaz anlayışını da terk edelim.
Önemli bir konu da, 31 Ağustos’ta okulların açılacak olması, nasıl önlemler alınacak merak konusu. Sınıflardaki öğrenci sayısı zaten olması gerekenden fazla. Nasıl sosyal mesafe koruncak? Okul servisleri az öğrenci ile nasıl bir taşıma yapacak? Genç nüfusumuz hızla artarken okul sayısında hiçbir artış yok. Olsa da çok düşük seviyede. Bekleyip hep birlikte göreceğiz. İnşallah sonuçlar bizim için en hayırlısı olur.
Cuma gününüz mübarek olsun. Allah’a emanet olunuz.