Mutlu Öcal: Bize Her Yer Paris

Siyasi Partilerin Meram’daki İlçe Başkanları; siyasi görüşlerini, fikirlerini, ilçenin sorunlarını ve çözüm önerilerini Merhaba Gazetesi “Siyasetin Nabzı” sayfaları için kaleme aldı

Saadet Partisi Meram İlçe Başkanı Mutlu Öcal
Bize Her Yer Paris

Yeni bir medya bombardımanına hazır mıyız?
Önce medya, ardından bilim adamları, doktor ve diyetisyenler, son olarak Müslüman memleketimizde yapılanların dinimize uygun olduğunu onaylayan alimler!..
BOP Projesi’nin gereği, Büyük İsrail’in kurulmasına giden yolda Irak’a Amerikan askerlerinin daha rahat girmeleri için 1 Mart Tezkeresi’ne karşı çıkan, bütün vekillere tek tek mektup yazıp uyaran ve tezkerenin reddinde çok büyük payı bulunan Erbakan Hocamız ne demişti bunlara?: “Irak’ta ölen bir tek çocuğun vebalini yedi sülaleniz alnını secdeden kaldırmasa ödeyemez.” Ama umurlarında mıydı? Hayır. Özel izinle açtıkları İncirlik Üssü’nden yapılan binlerce sorti ile 1,5 milyon insan acımasızca, vahşice katledildi. Devamında Suriye’de bir milyondan fazla insan...  Şehirler yağmalandı, namuslar kirletildi, İslam medeniyetinin izleri silindi.
Bugün Erbakan Hoca yaşamış olsaydı, 2007 yılında ESAM konferansında anlattığı bugün polis devletine giden yolu 9. Devir’i bir kez daha anlatırdı. Pandemiyi, aşıyı, iklim oyunlarını kimlerin kurguladığını ve buna alet olanların bu vebalin altından kalkamayacaklarını... Ama yine dinlemeyecek, prim yapmaya çalışmakla, koltuk sevdasıyla suçlayacaklardı.
Rabbimiz uyarıcı olmaksızın insanlığı şeytanın eline bırakmamıştır. İnsanlık ise kimi zaman uyarıcı peygamberleri şehit edecek kadar azmıştır. Başımıza gelenler kendi elimizle yaptıklarımızın neticesidir. Akletmeyi, düşünmeyi, şartlar ne olursa olsun haktan yana olmayı bırakanların sonu hep hüsran olmuştur.
Defalarca dinledik hocamızdan, bizlere önce büyük oyunu anlatırdı. Nedir büyük oyun? Seçilmiş kullar olduğuna inanan ırkçı emperyalizmin dünyaya hakim olmak istemeleri,  hepimizi köle yapmak için çalıştıklarını anlatır ve bunun için Türkiye’de uygulanan Haim Nahum Doktrini’ndeki 7 maddeyi bir kez daha tekrar ederdi. Aç bırak, işsiz bırak, borca esir et, dininden uzaklaştır, böl, birbiriyle çarpıştır, yumuşak lokma haline getirip yut... İşte bu büyük oyundur. Tütün ektirme, pancar ekmesin, fındığa para verme, üretim için gerekli enerji fiyatlarını yükselt, haksız vergilerle üretimi yok et.
Sonra küçük oyun: Horoz dövüşü. Televizyonda iki partiden söz edilir, sağ istersen Akp, sol istersen CHP. Bunlardan birini seçme özgürlüğü insanımıza bahşedilir. Sonra “Ey Chp, ey İnönü, ey Kılıçdaroğlu....” diyerek halkımız aldatılıyor, narkozlanıyor.
Milletin menfaatine olacak bir şey için asla bir araya gelemeyenler, söz konusu küresel baronların talepleri olunca hiç tereddütsüz el kaldırabiliyor! Siz bakmayın onların birbiriyle didişmesine, bütün dertleri biz küreselcilere sizden daha iyi hizmet ederiz yarışıdır.
Ulus devletlerin egemenlik hakları kürese çeteye devredilmeye devam ediyor. İstanbul Sözleşmesi ile cinsiyet ve aile kurumunun ifsadına hizmet edildi. Covit-19 baskı ve dayatmalarıyla Dünya Sağlık Örgütü eliyle sağlık ve sosyal yaşam alanlarının kısıtlanması gerçekleştiriliyor. Ve şimdi Paris Anlaşması ile Birleşmiş Milletler Çevre Programı, Dünya Meteoroloji Örgütü eliyle yürütülen hükümetler arası iklim değişikliği paneli ve sonucunda geleneksel beslenme kültürünü değiştirme, yok etme çalışmaları..
Bir süredir raflarda bekletilen Paris Anlaşması, maddi çıkarlar devreye girince raftan indirildi ve neden imzalanmadığı? Ve sonra neden imzalandığı? Konusunda hiçbir bilgi verilmeden meclisteki tüm partilerin oy birliği ile kabul edildi.
Paris Anlaşması küresel ısınma iddiasının sebebi olarak gösterilen başta karbondioksit olmak üzere sera gazlarının salınımının 2030’da %50 ye ve 2050’de sıfıra indirilmesi için yapılan sözleşme.
Hedef az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler.. Gelişmemeye ve rakip olmamaya devam etmeleri için kendi kaynağı olan kömürü kullanıp doğayı kirletmemesi, sonucu enerjinin pahalanması, elektriğin kısıtlanması ve anormal fiyat artışı.
Madenlerin kapatılması, nükleer santral yatırımlarının durdurulması, doğalgaz çıkartılmaması,
Sanayi kuruluşlarının denetlenmesi ve uluslar arası kurumlara bağlanması, karbon vergisi, petrol ve kömür kullanımının en aza indirilmesi, araç egzoz emisyonlarının düşürülmesi sonucu yüksek vergi ve cezalar, yeni araç alımının orta gelirliler için neredeyse imkansız hale gelmesi
Ve hayvancılığın bitirilmesi, ineklerin çıkardığı metan gazı atmosferi kirletip küresel ısınmaya sebep oluyor iddiası ve yapay et projesinin hayata geçirilmesi.
Anlaşma taraftarlarına göre bunlar komplo teorisi. Peki o zaman Abd başkanı Obama’nın imzaladığı anlaşmadan Trump neden çıktı ve istihdamı bitireceğini, çevreyi kirleten yabancılar zenginleşirken Abd halkının cezalandırılacağını, milyonlarcasının işsiz kalacağını söyledi ve neden sözleşmeden çıktı?
Yıllar önce sözde kuş gribi salgını sebebiyle memleketimizin en ücra köşelerinde dahi kanatlı hayvanların diri diri yakıldığı, gömüldüğü görüntüler hala belleklerimizde. Bu salgını çıkaranlar başarılı oldu çünkü yerli tavuk ırkları büyük oranda ortadan kaldırıldı ve insanımız medyanın pompaladığı korku sebebiyle üretici konumundan endüstriyel ürünleri tüketen tüketici konumuna düştü.
Bugün sağlık gibi teknoloji de büyük süper şirketlerin elinde. Gelişmekte olan ülkelerin rekabeti sebebiyle teknolojik alanlardaki kar oranları çok aşağılara düştü. 2000’li yıllarda aldığınız cep telefonuna verdiğimiz parayı düşününce bu gerçeği daha iyi anlarız. Bu şirketler fakirlerle uğraşmak değil, çok parası olana çok iyi karlarla ürün satmak istiyorlar, ancak gelişmekte olan ülkelerin rekabeti buna izin vermiyor. İklim numarası ile fakir ülkelerin sanayisini ve üretimini durdurup, sadece biz üretip biz satacağız baskısı kuruyorlar.
Bütün tarihimiz boyunca ne zaman bir çıkmaza düştüysek, Milli Görüşe sarılıp kurtulduysak, bugünde hep beraber Mili Görüşe sarılarak vatanımızı ırkçı emperyalistlerden “süratli yaygın kalkınma” “ tam bağımsız Türkiye” “ağır sanayi” hedeflerini gerçekleştirerek Hak ve hakikata dayalı yeni bir dünyayı kuracağız, dünyayı kurtaracağız.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Gündem Haberleri