HAY-DER Hayırda Yarışanlar Derneğimiz, çok geniş ve kapsamlı bir konu olan “hayırda yarışma…” konularını tadat etmeyi, bir dernek olarak yapabilecekleri konulara odaklanmayı ama bu konularda mutlaka başarıyı yakalamayı hedeflemiştir.
Derneğimiz varlık olarak insanı hedefine almış ve “İnsanın mutluluğu – Mutlu insan” olarak tespit etmiştir. Ancak mutsuz bir toplumun içinde ferdin mutlu olamayacağını da görmüş, “ağlayan insanlar arasında mutlu olmanın mümkün olmadığını” tespit etmiştir. O halde insanın mutlu olabilmesi için toplumun da mutlu olması gerektiğine kani olmuş ve mutlu insanlar topluluğunun yapısının “toplumun güçlü olması – Güçlü toplum”u sağlamayı da programına almıştır.
Fert ve toplum bir makasın iki ucu gibidir ve makasın iş yapabilmesi o makasın merkezinde bir araya gelmesi yani toplumun temeli olan ailenin de “sağlam aile” olması gerektiğini görmüştür.
Bu sözleri bir sıraya sokmak lazım gelirse, derneğimizin hedefleri; “Mutlu insan, Sağlam aile, Güçlü toplum” olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu konularda konun uzmanlarına başvuran ve onların çalışmalarında teorik ve pratik olarak faydalanmak bizlere mesafe kazandıracaktır.
Konuya açıklık getiren yazılarımın yanı sıra HAY-DER, 12 Temmuz 2014 Cumartesi günü “Mutlu insan paneli” tertiplemiş, bu panelde Sosyolog Prof. Dr. İsmail Doğan, İlahiyatçı Prof. Dr. Mehmet Soysaldı, İlahiyatçı Prof. Dr. Halil Çiçek ve Avukat Mustafa Vahdet sürücü konularında konuşmalar yaparak bizleri aydınlatmışlardır.
Bu yazımda da mutlu insan konusunda çalışan ve büyük tecrübeye sahip olan psikoterapist Mehtap Kayaoğlu’nun bir yazısını bulacaksınız. Kayaoğlu, mutlu olabilmenin 24 yolunu bizlere tarif etmektedir. Okuyucularımın bu konuda eklemek istedikleri notlar olursa “nevzatlaleli@gmail.com” a yazmalarını bekliyoruz.
Mehtap Kayaoğlu, insanın mutluluğu yanı sıra yukarıda teklif ve tavsiyesi ile toplumu meydana getiren insanların da birbirleriyle daha sıkı kenetlenmesini istiyor. Çünkü insanın mutluluğu aynı zamanda topluluğun mutluluğundan geçmektedir.
Bana göre mutlu insanların yanında, kişinin doğuştan getirdiği, fıtratında yer alan, gelenek/görenek üstü, memleketle veya alışkanlıklarla açıklanamayan bazı kişilik özellikleri
var.
MUTLULUĞUN 24 MADDESİ
1) Başlarına gelen olumsuz durumlarda kendini veya başkalarını suçlamıyor. Doğal bir refleksle her işte bir hayır olduğunu düşünüp, durumu nasıl çözebileceğine odaklanıyor.
2) Kendinden, hayattan ve başka insanlardan fazla bir şey beklemiyor. Olanı görmeyi, olanla yaşamayı yeterli buluyor.
3) Öfkeli, kızgın ve stresli olduğunda önemli kararlar vermiyor. Hayatı için vereceği ciddi kararları, sakin ve rahat düşünebileceği zamanlarda alıyor.
4) Bu madde çok ilginç gelebilir size ama! Geç yatmak-geç kalkmak yerine, erken yatıp erken kalkmayı tercih ediyor.
5) Sıkıntılı olduğunu fark ettiğinde zihnini rahatlatacak başka şeylere odaklanıyor. Cama çıkıp derin nefes çekmek, banyoya gidip yüzlerini yıkamak, sevdikleri bir müziği dinleyip rahatlamak, sevdikleri birin telefonla arayıp iyi hissetmek, mutfağa girip kek çarpmak, dağılmış çamaşır çekmecesine yeni düzen vermek, dışarı çıkıp kısa bir yürüyüş yapmak, vb. gibi… Böylece moralini bozan durumdan uzaklaşıp, daha rahatlatıcı faaliyetlere odaklanarak kendini gevşetiyor.
6) Ya kendi çocuklarını veya yakın çevrelerindeki çocukları çok seviyor. Onlarla oynayıp eğleniyor, sohbet ederek mutlu hayal dünyalarında yolculuk yapıyor! Böylelikle tazelenip, yorularak huzur bulmanın keyfini çıkarıyor.
7) Aksi ispatlanmadıkça -ciddi zarar veren kişilerle karşılaşmadıkça- insanlara güveniyor. Bir insanın yaptığı hatayı, insanoğlunun tamamına mal etmiyor. Herkes için yeni bir sayfa açabiliyor.
Diğer maddeleri bir sonra ki yazımda görelim.