“Gül”e dokunsa “gül”ü solduranlardan değil, “gül”ü konuşsa “bülbül”ü ağlatanlardan değil, coşturanlardan birisidir o…
Bazı insanlar vardır, sihirlidir…
Karşısındakine hem enerji, hem de sinerji verir…
Mustafa Sarı da onlardan birisi…
Bilinmedik bir nedenle cumartesi’ye kötü başladım…
Biraz aklım, biraz fikrim, daha çok yüreğim “güz”den kalma, kasvetli bir durumdaydı…
Anlayacağınız Ortadoğu gibi karmakarışık duygular içerisindeydim…
Bir tarafım “yaz”, bir tarafım “ayaz” durumları yani…
Ne zamana kadar?
Mustafa Sarı ile karşılaşana kadar…
Kim bu Mustafa Sarı?
Pehlivan…
Güreş sevdalısı…
Güreş aşığı bir adam…
Severim Mustafa Sarı’yı…
O da beni sever…
Ben öyle biliyorum…
İyi ki de onun nazik davetini kabul etmişim…
Güne darmadağın başlayan bana, bir tutam enerji, bir tutam sinerji, daha çokta yaşama sevinci verdi…
Yüzü yüzüme dokununca, yüzümde “gül”ler açtı…
He valla…
Sağolsun…
Bütün bunları niye yazdım…
Cumartesi günü Selçuklu Belediyesi Konya’da bir ilke imza attı…
Başkan Uğur İbrahim Altay, encümen üyesi Abdullah Şanlı ve Mustafa Sarı, el ele vermişler, “birinci karakucak ve yağlı güreş” organizasyonunu Konya’da gerçekleştirmişler…
Tabi ki diğer belediye çalışanları da…
Yıllar önce Kırkpınar’a gitmiştim…
Tadı damağımda kalmıştı…
Çok sevmiştim yağlı güreşleri…
Zaman zaman da sevgili Mustafa Sarı anlatırdı, katıldığı karakucak ve yağlı güreşlerinde yaşanan heyecanı…
Ağzı açık ayran delisi gibi dinlerdim…
Dolayısıyla da, Selçuklu Belediye’sinin düzenlediği organizeye yürüyerek değil, koşarak gittim…
Dedim ya, iyi ki de gitmişim…
ASKF Başkanı Remzi Ay ile birlikte güreş alanına girdiğimizde, kimine göre “cazgır”, kimine göre “sunucu”, kimine göre “ağa” olan Mustafa Sarı’nın coşkulu “hoş geldiniz”iyle karşılaşınca, kendimizi Başkan Uğur İbrahim Altay’ın da bulunduğu platforma zor attık…
Sonrası mı?
Mustafa Sarı aldı eline sazı, pardon mikrofonu, duygularımızı kabartan, “Türk”lüğümüzle gurur duyduran kelimeleri sözlere, sözleri cümlelere bağlayınca, kendimi bir anda arenaya çıkmış aslan gibi hissettim…
Er meydanlarındaki cazgırlığın ve sunuculuğun kolay bir iş olmadığını anladım…
Anladım ki, kulağı küpeli Tarkan’la, burnu hızmalı Ajda’yı sunmaya benzemiyor bu iş…
Mustafa Sarı’yı bir kez daha takdir ettim…
Ömrünü güreşe “adam”ış bu “adam”ın, sıradan bir “adam” olmadığını biliyordum, ama cumartesi günü daha iyi anladım…
Bilgili…
Tecrübeli…
Donanımlı…
Hem pehlivanları hem de seyircileri nasıl coşturacağını, nasıl gazlayacağını iyi biliyor…
Valla takdir ettim…
Mustafa Sarı’ya hayranlığım bir kat daha arttı…
Karakucak ve yağlı güreşlerin birincisi, ufak tefek aksaklıklar da olsa, heyecanlandırdı beni…
İkincisi için daha katılımlı, daha coşkulu bir organize yapacaklarını söyledi encümen üyesi ve güreş federasyonu yönetim kurulu üyesi Abdullah Şanlı…
Tabi ki Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın kaptanlığında gerçekleştireceklerinin de altını çizmeyi ihmal etmedi…
Özeti şu; Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın isminin olduğu her organizenin önemli bir alıcısı oluyor…
Bu da onlardan sadece birisiydi…
Emeği geçen herkes sağolsun…
Başka ne diyebilirim ki.