Mustafa Destici: Ben Takip Edildiğimi Biliyorum

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici ‘MİT muhalefet partilerini karıştırıyor’ iddialarını değerlendirdi. Destici, "Yine birtakım eller partimizin içerisini karıştırmaya çalışıyor. Şu anda da şahsen dinlendiğimi...

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici ‘MİT muhalefet partilerini karıştırıyor’ iddialarını değerlendirdi. Destici, "Yine birtakım eller partimizin içerisini karıştırmaya çalışıyor. Şu anda da şahsen dinlendiğimi biliyorum, takip edildiğimi biliyorum, sadece şahsımın değil partideki bütün arkadaşlarımızın dinlendiğini biliyorum." dedi.

Partisinin genel merkezinde gündemi değerlendiren Mustafa Destici, 'Daha önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MİT eliyle CHP karıştırılmaya çalışılıyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de bütün muhalefet partileri tehlikede, siz de tehlikede olduğunuzu düşünüyor musunuz?' sorusu üzerine, hükümetin seçimlerde iktidarını garanti altına almaya çalıştığını belirtti. Destici şunları ifade etti: "Hükümet, muhalefet partilerini kontrol etmeye çalışıyor. Muhalefet partileri içerisinde birtakım karışıklıklar çıkarmaya çalışıyor. Biz bunu hem yerel seçim sürecinde hem cumhurbaşkanlığı sürecinde net bir şekilde gördük. Yine birtakım eller partimizin içerisini karıştırmaya çalışıyor. Hiçbir resmi görevi olmayan 4 kişi partiden istifa etti, bunu havuz medyası diye tabir ettiğimiz medya günlerce BBP’de deprem gibi flaş haberlerle duyurdular. Adalet ve Kalkınma Partisi’nden İdris Naim Şahin Bey başta olmak üzere, onlarca milletvekili, eski bakan, il başkanı istifa ettiğinde bu basın bu kadar haber yapmadı. Daha sonra bin kişinin üzerinde insan partimize katıldı. Dört kişinin istifasını BBP’de deprem diye veren ahlaksız basın tek satır bile yazmadı. Basındaki görevden almaları da gördüğümüzde, ona bazı yazarların verdiği tepkileri de gördüğümüzde herkesin aklını başına almasını tavsiye ediyorum. Gün gelir bu silah herkesi vurur. Şu anda da şahsen dinlendiğimi biliyorum, takip edildiğimi biliyorum, sadece şahsımın değil partideki bütün arkadaşlarımızın dinlendiğini biliyorum. Her an, her fırsatta partimizin içinin karıştırılmaya çalışıldığını, bir huzursuzluk çıkarılmaya çalışıldığını ve ‘Büyük Birlik Partisi’nin 2015 seçimlerine güçlü girmesini nasıl engelleriz’in derdini bazı çevreler düşmüş. Bunu da görüyoruz."

'İNŞALLAH GÖZÜNÜZ ÇIKAR'

Çözüm sürecini de değerlendiren Destici, "Apo’ya ev hapsi dendiğinde ‘kesinlikle olmayacak’ deniliyordu. Şimdi yavaş yavaş gündeme getirilmeye başlandı. PKK olayı uluslararası boyuta taşınmaya çalışılıyor. Hükümet 'bu konu gündemimizde yok, kabul etmeyiz' derken bir üçüncü göz meselesi geldi. İnşallah gözünüz çıkar. Sadece üçüncü değil, birinci, ikinci gözünüz de, gözün tamamı çıkar da Türk milleti kurtulur. Bu meseleyi üçüncü göz numarasıyla yumuşatarak uluslararası bir konuma taşımak istiyorlar. Hükümet iki taraf oluşturdu ama bu Türkiye içindeydi. Siz buna üçüncü bir gözü kabul ettiğinizde artık uluslararası arenada uluslararası kuruluşlar, dış güçler, başta Batı ve Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere PKK’yı bir taraf, Türkiye’yi bir taraf kabul edip PKK’yı da terör listesinden çıkartıp bu şekilde bir yasal zemin oluşturacaklar." şeklinde konuştu.

'BAŞBAKAN DAVUTOĞLU’NA SİYASİ POPÜLİZM YAKIŞMIYOR'

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu Alevi meselesinde uyaran Destici, milletin birliğinden sorumlu Başbakan’ın siyasi popülizmden uzak durarak hareket etmesi gerektiğini kaydetti.

Destici, Başbakan'ı şu sözlerle uyardı: "Siyasi popülizm yakışmıyor Davutoğlu’na. Özellikle Alevilik üzerinden hiç yakışmıyor. Onun için Alevilik üzerinden siyasi popülizmi terk etsinler, eğer bir çözüm önerileri varsa bunu da açık ve net bir şekilde toplumun önüne getirsinler, bakalım toplumun buna tepkisi ne olacak, bunu da hep birlikte görürüz."

'ULUDERE, HÜKÜMETİN KONUŞMAK İSTEMEDİĞİ MESELE HALİNE GELDİ'

Uludere olayıyla hükümetin Meclis'te bir araştırma komisyonu kurduğunu hatırlatan BBP lideri Destici, konunun eski İçileri Bakanı İdris Naim Şahin’in açıklamaları üzerine tekrar gündeme geldiğini söyledi.

Destici, hükümetin bütün politikalarını bilen birinin açıklamalarına kulak vermek gerektiğini ifade ederek, şöyle devam etti: "Bu hadise aydınlatılmalıdır. Burada en çok üstüne gidilen kurum Türk Silahlı Kuvvetleri olmuştur. Türk Silahlı Kuvvetlerine bu anlamda büyük bir haksızlık yapılmıştır. Halbuki TSK aldığı istihbarat neticesinde, emir neticesinde bunu gerçekleştirmiştir. Siyasi iradedir bunun sorumlusu. Hükümet aynı iktidarın devamı. Meclis araştırma komisyonundan hangi sonuç çıktı? Bunu niye kamuoyu ile paylaşmıyorsunuz? O günlerde bizim açıklamalarımızdan rahatsız oldular ve buraya araştırma komisyonundan birini gönderdiler ve beni bilgilendirdiler. Olayın netleşmesi için üzerine gidiyorlardı. Daha sonra ne gördülerse hükümet buradan çark etti. Artık Uludere hadisesi hükümetin tam tersine konuşulmasından rahatsız olur konuma geldiler. İlk Uludere’nin olduğu günlere dönelim bakalım. Gündeme taşıyan hükümetti, BDP idi, PKK idi. Şu anda HDP de bu işin arkasında değil. Çözüm ortakları bu işin arkasında değil. Çünkü Uludere hadisesi bölünme sürecinin mihenk taşı, başlangıç noktası."

'GÜVENLİK PAKETİNİ HALKIN VERECEĞİ TEPKİDEN KORKTUKLARI İÇİN YAPIYORLAR'

Güvenlik paketini ‘sıkı yönetim dönemlerini olağanüstü hal dönemlerini aratacak bir takım uygulamalar’ diye tanımlayan Destici, "AK Parti hükümetinin bunu yapmasının iki ana sebebi var. Birincisi, çözüm sürecine, adına bölünme süreci dediğimiz sürece halkın vereceği tepkiden korkuları ve endişeleri var. Bu korku ve endişe, bu tür yasal düzenlemeleri güvenlik paketi altında hükümete yaptırıyor. Artık milletin yavaş yavaş ayranı kabarmaya başladığını görüyorlar. Çünkü hükümetin asla olmaz dediği, yalanladığı her şey, işte Apo’ya ev hapsinden tutun da, en azılı mahkumlardan 5 kişilik sekreterya, gidecek heyetlerin Apo tarafından belirlenmesi, izleme kurulları, bütün bunlara halkın vereceği tepkiden çekiniyorlar. Milleti sindirmek için böyle bir düzenleme yapıyorlar. İkincisi, iktidarlarını muhafaza etmek adına. İktidarları adına kimi engel görürlerse ‘makul şüpheli’ sıfatıyla hakim savcı kararına gerek kalmadan kolluk kuvveti marifetiyle istedikleri kadar gözaltında tutacaklar." diye devam etti.

'YOLSUZLUKLARIN ZİRVE YAPTIĞI DÖNEM'

Destici, hükümetin iktidara gelirken ‘yasaklarla mücadele edeceğiz’ diye geldiğini, daha sonra yasakçı parti konumuna geldiğine dikkati çekerek, şunları ekledi: "Yolsuzluklarla mücadele edeceğiz diye geldiler, yolsuzlukların zirve yaptığı bir dönemi Türkiye’ye yaşatıyorlar. Bunu hükümetin içinde bulunan üyeleri de söylüyor, dayanamamış çıkmış olanlar da söylüyor. Şu andaki Ulaştırma Bakanı ‘yollardaki asfaltların ömrü 3 yıllık, onları tamir etmeye yetişemiyoruz’ diyor. Basına yansımayan bir şey daha söylüyor, ‘150 katrilyonluk bütçe harcanmış, işi toplasanız 50 katrilyonluk iş yok’ diyor. Harcanan paranın üçte biri iş yapılmış. Zaten bu ortada." CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri