Müslümanların derdiyle dertlendi

Muhammed İkbal'in torunu Waleed İkbal, “Dedem, Müslümanların birleşememesine ve geriye gidişlerine çok üzüldü. Bu uğurda birçok çalışmaya imza attı. Müslümanların dertleri ile dertlendi” dedi

Kerim Eğitim Kültür ve Sağlık Vakfı (KERİM) ile Türk Kadınları Kültür Derneği (TÜRKKAD) 13. Dost İslam'a Hizmet Ödülleri öncesinde ortaklaşa basın toplantısı düzenledi. Bir otelde gerçekleştirilen toplantıya ünlü şair ve düşünür Muhammed İkbal'in torunu Siyasetçi Waleed İkbal, TÜRKKAD İstanbul Şube Başkanı Cemalnur Sargut, Uluslararası Mevlana Vakfı Başkanı Esin Çelebi Bayru, İlahiyatçı Prof. Dr. Süleyman Uludağ, Yazar Diplomat Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç ve basın mensupları katıldı.

MEVLANA'NIN HİNDİSTAN'DAKİ MÜRİDİ

Konya'ya ilk kez gelen ve Konya'ya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren en önemli Müslüman düşünürlerden biri olan Muhammed İkbal'in torunu Waleed İkbal, Hz. Mevlana'nın maneviyatından etkilendiğini söyledi. Dedesi Muhammed İkbal'in Hz. Mevlana'nın Hindistan'daki müridi olduğunu kaydeden İkbal, “Konya, tarih ve kültür kokan bir şehir. 2016 yılı İslam Dünyası Turizm Başkenti seçildiği için zaten adından sıklıkla söz ettirmeyi başardı. Gerçek dervişler, maddi şeylerle cezb olmazlar. Dedem, çok basit bir hayat yaşadı. Müslümanların geriye gidişine hep üzüldü. O, yeniden uyanış için çabaladı. Anne ve babası da çok güzel insanlardı. Muhammed İkbal'i 4 yaşından itibaren Kur'an-ı Kerim öğrenmeye teşvik etmişlerdir. Kur'an-ı Kerim ve efendimiz Hz. Muhammed (S.A.S)' e mükemmel bir aşk besliyordu” dedi. 

TARİKAT LİDERLERİ BİR ARAYA GELMELİ

Vakıf ve çalışmaları hakkında bilgiler veren KERİM Vakfı Başkanı Cemalnur Sargut, günümüz itibari ile Ahlak-ı Muhammediye'nin tam anlamı ile öğrenilip, yaşanılmadığını belirtti. Hareketlerinin insanlığa örnek olabilmesi için başladığını vurgulayan Sargut, “Yapmış oldukları çalışmalar ile İslam'a hizmet eden Hz. Peygamber dostlarına teşekkürü ve ödülü bir borç biliriz. Dost İslama Hizmet Ödülleri kapsamında bugüne kadar yurt içi ve yurt dışından 28 akademisyen, sanatçı ve fikir insanına ödül verdik. İnsanlar, zor günlerden geçiyor. İnsanlık alemini karanlıklardan çıkarmak ve halka hizmet etmek için tarikat liderleri bir çatı altında birleşmelidir” şeklinde konuştu.

SUFİ KENDİNİ DAR ALANA HAPSETMEZ

13. Dost İslam'a Hizmet Ödülü almaya hak kazanan İlahiyatçı Prof. Dr. Süleyman Uludağ, Demokrat Parti (DP) ile birlikte tasavvufi hayatın önceki dönemlere göre biraz daha serbest olduğunu ifade etti. Tasavvufa ılımlı bakanlar kadar, kökten karşı olanların da var olduğu söyleyen Uludağ, şunları kaydetti: “Tasavvufa yönelik yapılan olumsuz yakıştırmalardan uzak kalınması lazım. Tekkeler kapansa bile 46'dan  sonra tasavvufi anlamda bir canlılık yaşandı. Sufiler kendilerini Allah'a adamışlardır. Onlar çoğu şeyi bir arada düşünür. Kendine belli bir kalıp çiçip de onunla yetinmez, kendini dar alana hapsetmez.” Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç, Müslümanların ızdıraplı ve dertli olduğunu, bir kişinin anılması için ölümünün beklenmemesi gerektiğini dile getirirken Hz. Mevlana'nın 22. kuşak torunu Esin Çelebi Bayru da “Mesuliyetimiz fazla. Büyüklerimiz bize hizmet etmeyi öğretti. Bu uğurda daha çok çaba göstereceğiz. Ödül almaya hak kazananları tebrik ediyorum” dedi.

EMRE ÖZGÜL

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri