Konya siyasetine bir haftalık süreçte “mektup” olayı damgasını vurdu.
Her ne kadar, Konya basını (ahlaki bulmadığı için ) bu olayı görmese de, siyasi çevreler fazlasıyla reaksiyon gösterdi.
Ankara’dan postane vasıtasıyla “imzasız” bir şekilde medya kuruluşlarına ve yaklaşık bin kişiye gönderilen mektupta, AK Parti İl Başkanı Musa Arat ve yönetimiyle ilgili iddialar yer alıyordu.
Siyasi bir ayar olarak yorumlandı büyük bir kesimde.
Mektup olayının patlak verdiği gün birçok telefon aldık.
“Kim yollamış, niye yollamış?”
“Neden Konya?”
“Bu mektup Arat’ın işine gelen bir hareket değil mi?”
“Genel Merkez, böyle şeylere prim vermez, sanmıyorum!”
“Tam il teşkilatlarına yönelik bir çalışmanın yapılacağı zamanda böyle bir hareket ne getirir, ne götürür?”
Birçok soruya muhatap olduk.
Herkes, kendine göre bir bakış açısı geliştirmiş haklı olarak.
Ancak kişisel olarak, yapılan hareketin “gayri ahlaki” olduğuna, kesin kanaat sahibiyim.
İl teşkilatına böyle basit yollarla ayar vermek ya da zan altında bırakmak, hangi açıdan bakarsanız bakın itici, irite edici..
Neden Konya’nın seçildiği de iyi araştırılmalı..
Yapılan bu mektup ayarı, Konya’da alıcı bulsaydı belki diğer şehirlere de sirayet edecekti.
Siyasi bir kaos ortamının başlangıcı bile olabilirdi.
Ancak, Konya’nın sağduyulu yaklaşımı, bazı şeylerin önüne geçti.
İl Başkanı Musa Arat da, mektubu yollayan kişiyi öğrendiklerini ve savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. İddiaların mesnetsiz olduğuna dikkati çekti.
Hatta, mektupları geri toplatma gibi bir girişimde de bulunmadığı ifade etti.
Sonuç olarak, mektup Konya siyasetinde etki oluşturdu ancak sonuçları itibariyle büyük soru işaretleri bırakmadı. Bakalım gelecek günlerde mektup olayı ile ilgili yeni şeyler ortaya çıkacak mı?
* * *
15 TEMMUZ ZAFERİ ETKİNLİKLERİ
15 Temmuz Zaferi için birçok etkinlik düzenleniyor.
Tüm etkinlikler “tek elden” gerçekleştirilmeye çalışılıyor. Hatta öyle ki, 15 Temmuz Zaferi için kurumsal bir kimlik oluşturulmuş ve bunun dışına çıkılmaması konusunda ilgili yerlere talimatlar iletilmiş.
Etkinliklerde hangi görsellerin kullanacağı, hangi sloganların hangi yazı fontunun kullanılacağı, bayrak şekli, şapka şekli…. Hepsi belirlenmiş ve örnekler gönderilmiş.
O yüzden Zafer Etkinliklerinde, siyasi argümanlardan çok halk birlikteliğine vurgu yapılması planlanıyor.
15 Temmuz için halk çok heyecanlı.
Halka silah çekenlere yönelik hiddeti halen kor gibi yüreğinde.
248 şehidinin acısı ve gururunu halen yaşıyor.
Yani dememiz o ki, 15 Temmuz Etkinlikleri oldukça heyecanlı ve coşkulu geçecek.
- * * *
Yazımızın son bölümünde ise Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Adalet Yürüyüşü” hakkında bir iki kelam edelim.
Yürüyüş, temeline “adaleti” oturttuğu ve parti ismini hiç kullanmadığı için halktan ilgi gördü dönem dönem.
Geçiş alanlarında destek veren de oldu tepki gösteren de.
Ancak, PKK yönetiminden gelen destek açıklamaları ve yürüyüşe Ahmet Türk gibi isimlerin katılması, desteği büyük ölçüde azalttı.
Yürüyüşün yansımalarını önümüzdeki dönemde takip edeceğiz.
Haftaya görüşmek üzere..