İsrail ile yapılan anlaşma ve Rusya'dan özür dilenmesiyle hızlı bir değişime giren Türk dış politikası yeni tartışmaları da beraberinde getirdi. Son olarak Erdoğan'ın Mavi Marmara konusunda ''Giderken bana mı sordunuz?'' diyerek İHH'yı hedefe koyması şaşkınlığa yol açtı.
Hürriyet yazarı Murat Yetkin, son zamanlarda müttefikleriyle bir çok yol ayrımı yaşayan Erdoğan ve AKP hükümetinin dış politika konusundaki bütün hatalardan eski dışişleri bakanı ve başbakan Ahmet Davutoğlu'nu sorumlu tutabileceğini yazdı.
İşte Murat Yetkin'in Hürriyet'te yer alan yazısındaki o bölüm:
Dışişleri tarafından İsail’le yürütülen gizli görüşmeler 6 yıl 27 gün sonra sonuç verdi ve 26 Mayıs’ta anlaşma sağlandı.
Muhalefetin itirazları altında, zaten bir süre önce ''İsrail’e ihtiyacımız var'' diyen Erdoğan, mutabakatı savundu.
Sürpriz bununla da kalmadı. Erdoğan’ın 24 Haziran’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yazdığı ''Üzgünüm, kusura bakmayın'' mektubu 27 Haziran’da Moskova tarafından açıklandı. Rusya ile 24 Kasım 2015’te Suriye sınırını ihlal ettiği için düşürülen uçaktan bu yana dipte olan ilişkiler de düzelecekti.
Bunlar eninde sonunda olacak işlerdi zaten, bekleniyordu, zaman meselesiydi ama şaşırtıcı değildi.
Şaşırtıcı olan Erdoğan’ın 29 Haziran iftar yemeği konuşmasında İHH’nın adını vermeden ''Giderken dönemin başbakanına mı sordunuz?'' demesiydi. Dönemin başbakanı kendisiydi elbette. Erdoğan İHH’ya, yani artık Kurtulmuş kendi yanında olarak Yıldırım’a ''Giderken bana mı sordun?'' diyordu.
Sosyal medya bir anda karıştı. Sosyal medya trolleri bölündü, birbirlerini trollemeye başladılar. Kimilerinin doğrusu şaşmıştı; doğru o zamana dek Erdoğan’ın övdüğü, arkasında durduğu İHH’nın İsrail zulmüne karşı Filistinli Müslümanlara yardım davası değil miydi?
Bu pilav daha çok su kaldıracağa benziyor.
Fethullah Gülen'in, tıpkı ''Kardeşim Esad''ın ''Zalim Esad''a dönüştüğü hızda ''darbeci teröriste'' dönüşmesi bir dönüm noktasıydı Erdoğan açısından; kandırıldığını, ihanete uğradığını düşünüyordu.
Sonra Gül ve Arınç’ın sessizce kenara alınması ve Davutoğlu’nun görevi bırakmaya zorlanması geldi.
Şimdi sıra Türkiye’nin son bir kaç yılda özellikle de Suriye ve Orta Doğu siyasetinin sonucu olarak yaşadığı sorunlardan sıyrılıp çıkmaya geldi.
Bir süredir kulislerde yakın zamana dek kullanılan ''Hoca'' sıfatı artık en yakınlarındakiler dışında kullanılmaz olan Davutoğlu'nun hemen bütün hatalardan sorumlu tutulacağı öne sürülüyor. AK Parti yönetiminde yediği darbeye karşın ''Hoca''nın hâlâ seveni var AK Parti grubunda, ama artık yanında görülmek cesaret işi. Sıra ''Hoca''da olabilir, ya da bi başkasında ama şu günlerde bulunacak böyle bir isim Erdoğan'ı rahatlatacağa benziyor.
Yazının tamamını okumak için tıklayın...