Merhum Necmeddin Erbakan Hoca (Rha) Türkiye’deki siyaset mekanizmasının taşımış olduğu kurumsal ve kuramsal zaafların neden olduğu sistematik zorluklar ve vesayetçi bürokrasinin yönettiği devlet kurumlarındaki toplumun aleyhine alınan kararlara rağmen siyasi hayatında önemli başarılar kazanmış bir lider olmuştur.
Necmeddin Erbakan merhumun bu başarısının arkasında yatan sebepleri görmek isteyenlerin öncelikle bakmaları gereken yer eğitim ve akademik hayatından daha çok tasavvufi olarak bağlı olduğu yolun hocalarının özellikleri olmalıdır.
Çünkü Necmeddin Erbakan Hoca analiz edilirken sadece kariyeri, kişiliği, söylemi ve siyasal alana katkısı incelenir de manevi olarak aldığı eğitimi analiz edilmez ise doğru sonuçlara ulaşılamayacağını düşünüyoruz.
Merhum Erbakan’ın muhalifleri tarafından onun politik hayatının bir an önce sona erdirilebilmesi için toplumun genel kabullerine taban tabana zıt çift fikir sahibi bir insan olarak tanıtmış olmalarına rağmen siyasal analizlerindeki derinliklerin sonucunda ortaya koyduğu çözümlerin haklılığının gelişen olaylar sonucunda ve çok kısa zaman süreleri içinde ortaya çıkmış olması geçtiği bu eğitimlerden kaynaklanmaktadır.
Bir taraftan motor gibi teknik yönü çok fazla olan bir konuda araştırma geliştirme yapacak kadar donanımlı olması, diğer taraftan ise mensup olduğu dergâhın hocalarının Türkiye’nin geçmiş ve geleceği hakkındaki çözümlerinin derinliğini Merhuma aktarmış olmaları onun herkesten daha çabuk ulaştığı pratik çözümlerinin dayanakları olmuştur.
Erbakan Hoca Merhumun siyasete atıldığı yıllarda küçümsenmesinin, yakın çalışma arkadaşları ile ailesi ve çocukları hakkındaki yakışıksız iftiralara maruz kalmasının sebebi bu çift yönlü eğitimi yeterince analiz edemeyen çevrelerin onlar açısından en büyük hataları sayılabilir.
Uzun yıllar devlet ve milletin maddi ve manevi varlıklarını sinsi bir şekilde siyaseti dizayn ederek elde tutan odakların içeriden ve dışarıdan yaptıkları tüm tezvirat Erbakan Hocanın etrafında özellikle tahsil görmüş genç insanların oluşturduğu yapının çeşitliliğinin her geçen yıl daha fazla büyümesini, merhumun İslami literatürde zülcenahayn olarak tabir edilen dindar, hoşgörülü, adil ve bir bilge kişilik olarak tanınmasını da engelleyememiştir.
Akademik kariyerinde dönem ve sınıf arkadaşlarından önde olması, Türkiye’nin kalkınması ve sanayileşmesi konusundaki düşüncelerinin mensup olduğu akademi çevrelerinden farklı olması, siyasetteki önceliğinin adalet ile önce ahlak ve maneviyat düsturlarına dayanması Merhum Erbakan Hocanın topluma muhalif bir kişilik olarak tanıtılmasında başta muhaliflerin lehine gibi gözükmüş olsa da toplum tanıdıkça bu yanlış kanaatler sona erdiği görülmüştür.
Bu anlamda Erbakan Hoca Merhumun odalar ve borsalar birliğindeki başkanlık görevinden iktidardaki siyasal parti yönetimi tarafından uzaklaştırılmış olmasına rağmen siyaset arayışının başlangıcına yine aynı parti saflarında başlamak istemesi bu tür muhalif söylemlerin çabucak bastırılmasında önemli olmuştur.
Merhum Necmeddin Erbakan’ın çevresinde toplanmaya çalışan Anadolu sermayesi temsilcilerinin Merhumun Kurulu düzene karşı yürüttüğü eleştirilere tam olarak katılmaması ve İstanbul’ da yerleşik büyük sermaye gruplarının sahip olduğu sermaye birikimine rakip olacak bir sermayeye sahip olmamaları da Erbakan Hocanın genel başkan ve başbakan olan Demirel tarafından veto edilmesini kolaylaştırmıştır.
Bütün bunlardan sonra 1969 yılında Konya’dan bağımsız milletvekili olan Merhum Erbakan’ın, 1970 yılında kurduğu Milli Görüş hareketinin ilk siyasal partisi olan Milli Nizam Partisinin, 12 Eylül darbesi sonrasında Milli Selamet Partisinin, 28 Şubat post modern darbesi sonrasında ise Refah Partisi ve fazilet partilerinin kapatılması Necmeddin Erbakan Hocanın aksiyonunda ve politik üslubunda hiçbir değişiklik oluşturmamıştır.
Bütün bu parti kapatmalara, yargılamalara ve hatta askeri çevrelerin baskısıyla zoraki olarak verilen mahkûmiyetlere rağmen Necmettin Erbakan’ın(Rha) siyaset dili olarak kullandığı üslubun kelimeleri, yaptığı yapıcı eleştiriler, vatandaşa yabancı olmayan benzetmeler Merhum Erbakan’ın kamuoyunda bilinir ve görünür olmasını sağlamış hatta aleyhine başlatılan televizyon programları bile onun toplum nezdinde daha fazla ilgi odağı haline gelmesini sağlamıştır.
Söylemleri sürekli olarak eylemleri ile desteklenen tek lider olarak siyasi hayatta hak ettiği yeri tam olarak alamamış gibi görülse de Merhum Erbakan Hocanın kendi ifadesi ile Malı ve canı ile Allah (cc) yolunda cihad eden tek lider olması onun Ne derecede muktedir bir Müslüman milleti ve memleketi için ise kimlere nelere muhalif olduğunu son ve en açık delili olmuştur.
Merhum Necmeddin Erbakan Hoca (Rha) yı bir kez daha rahmet, minnet ve özlemle anıyoruz. Allah (cc) tüm sevenleri ile cennette cem eylesin inşallah.