MHP Kütahya Milletvekili Alim Işık, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına BBP Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte 6 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasının ve kazaya sebep olan faktörlerin aydınlatılmasına ilişkin soru önergesi verdi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfü Elvan tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle verdiği soru önergesinde Işık, dikkat çekici sorular yöneltti.
BAŞBAKAN'A YÖNELTİLEN SORULAR
Işık'ın, Başbakan Davutoğlu'na yönelttiği sorular şöyle:
"25 Mart 2009 tarihinde Kahramanmaraş ili Çağlayancerit ilçesinde meydana gelen ve merhum BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte içinde bulunan 6 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasının üzerinden beş yılı aşkın süre geçmesine rağmen söz konusu kaza ve sebepleri konusunda şimdiye kadar kamuoyunu tatmin edecek bir sonuca varılamamasının ve hükümetlerinizce herhangi bir açıklamada bulunulmamasının sebepleri nelerdir?
Anılan kazanın sebeplerinin araştırılması amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu çalışmaları niçin bir rapor haline getirilerek TBMM Genel Kurulu'nda görüşülememiştir?
Anılan Meclis Araştırma Komisyonunun AKP’li başkanlık divanı üyelerinin komisyon çalışmaları sırasında toplanan bilgi ve belgelerin yazılı bir rapor haline getirilmemesi için yoğun çaba harcadıkları iddiaları doğru mudur?
Anılan kazanın araştırılması amacıyla zamanın Cumhurbaşkanı tarafından görevlendirilen Devlet Denetleme Kurulu tarafından yapılan çalışmalarda hangi bulgulara ve sonuçlara ulaşılmıştır?
Anılan kaza hakkında Özel Yetkili Malatya Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen gizli soruşturma sonuçlanmış mıdır? Sonuçlandı ise söz konusu savcılık soruşturması sonucunda hangi bulgulara ve sonuçlara ulaşılmıştır?
Anılan kazanın; normal bir helikopter kazası olmadığı, kaza kırım ekibinin yazdığı raporda pilotun 'vertigoya kapıldığı' tespiti yapılarak kazanın üstünün örtülmek istendiği, helikopterde olması gereken ve yer göstermeye yarayan ELT cihazının bulunmaması nedeniyle kaza yerinin uzun süre tespit edilemediği ve yaralıların kurtarılamadığı, aynı helikopterde bulunan gazeteci İsmail Güneş’in hayatta kaldığı için cep telefonu ile 112'yi aramasının kurulan oyunu ve operasyonu bozduğu, bu nedenle de İsmail Güneş’in öldürüldüğü, dolayısıyla merhum Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının ‘kaza süsü’ verilmiş planlı bir cinayetin kurbanı oldukları yönünde bazı medya organlarına da yansıyan haber ve iddialar doğru mudur?
Söz konusu helikopter kazası ve sonrasında yaşananlarla ilgili olarak kamuoyunun gündemine taşınan ciddi iddialar hükümetinizce nasıl değerlendirilmektedir?
Hükümetinizin anılan konuya ve geçmişte görev yapan AKP hükümetleri döneminde söz konusu elim kazanın aydınlatılamamış olmasına ilişkin görüşleri nasıldır?"
ULAŞTIRMA BAKANI'NA YÖNELTİLEN SORULAR
Alim Işık, aynı konuyla ilgili Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfü Elvan'a ise şu soruları yöneltti:
"25 Mart 2009 tarihinde Kahramanmaraş ili Çağlayancerit ilçesinde meydana gelen ve merhum BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte içinde bulunan 6 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasının üzerinden beş yılı aşkın süre geçmesine rağmen söz konusu kaza ve sebepleri konusunda şimdiye kadar kamuoyunu tatmin edecek bir sonuca varılamamasının ve Bakanlığınızca herhangi bir açıklamada bulunulmamasının sebepleri nelerdir?
Anılan helikopter kazası Bakanlığınızca niçin mevzuata uygun bir kaza kırım heyeti atanarak 5 yılı aşkın bir süredir aydınlatılmamış ya da aydınlatılamamıştır?
Anılan kazanın aydınlatılması için şimdiye kadar Bakanlığınızca ne gibi çalışmalar yapılmış ve çalışmalar sonucunda hangi bulgular elde edilmiştir?
Anılan kazaya ilişkin kaza kırım ekibinin hazırladığı 14 Aralık 2009 tarihli raporunda kayıp olan ‘ARGUS 5000CE’ ve ‘SKYMAP IIIC’ cihazlarından hiç bahsedilmemesinin sebepleri nelerdir?
Soruşturmayı yürüten Özel Yetkili Malatya Cumhuriyet Savcılığının 3 Ekim 2011 tarihinde kaza kırım ekibinin tutuklanması talebi nasıl sonuçlanmış ve kimler hangi gerekçelerle hangi cezaları almışlardır?
Anılan kazanın; normal bir helikopter kazası olmadığı, kaza kırım ekibinin yazdığı raporda pilotun 'vertigoya kapıldığı' tespiti yapılarak kazanın üstünün örtülmek istendiği, helikopterde olması gereken ve yer göstermeye yarayan ELT cihazının bulunmaması nedeniyle kaza yerinin uzun süre tespit edilemediği ve yaralıların kurtarılamadığı, arama kurtarma çalışmalarında zafiyet yaşandığı, enkaz üzerinde yapılan çalışmalarda ‘helikopterin beyni’ olarak nitelendirilen parçaların söküldüğünün anlaşıldığı, aynı helikopterde bulunan gazeteci İsmail Güneş’in hayatta kaldığı için cep telefonu ile 112'yi aramasının kurulan oyunu ve operasyonu bozduğu, bu nedenle de İsmail Güneş’in öldürüldüğü, dolayısıyla merhum Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının ‘kaza süsü’ verilmiş planlı bir cinayetin kurbanı oldukları yönünde bazı medya organlarına da yansıyan haber ve iddialar doğru mudur?
Söz konusu helikopter kazası ve sonrasında yaşananlarla ilgili olarak kamuoyunun gündemine taşınan ciddi iddialar Bakanlığınızca nasıl değerlendirilmektedir?
Bakanlığınızın anılan konuya ve geçmişte görev yapan AKP hükümetleri döneminde söz konusu elim kazanın aydınlatılamamış olmasına ilişkin görüşleri nasıldır?" CİHAN