Muhammed Sahip Efendi "Piri zade"

Sadık Küçükhemek
Şeyhülislam ve Müftilenam -64-

Dergâh-ı âli (kapı kulu) (1) Yeniçeri ağalarından Piri Ağa’nın oğludur. Doğum tarihi h. 1085’dir. Muhammed Sahip Efendi, ulum u iptidaiyyeyi (2) tahsil ettikten sonra devrinin meşayihinden (3) dini ilimleri tahsil etti. Şeyhülislam Mirza zade Efendi’nin hizmetinde bulundu. Sultan II. Mustafa’nın tahta çıkışı zamanında stajyerliğe nail oldu. Bilahare ‘Erbain Rütbesi’ni (4) kazandı ve şeyhülislam Feyzullah Efendi’nin kitapçılık hizmetini yerine getirdi..Feyzullah Efendi’nin tavsiyesiyle Daltaban Mustafa Paşa’ya, Rami Paşa’ya intisap etmeğe muvaffak oldu. Nihayet çeşitli medreselerde çalışarak Evkaf-ı Haremeyn” müfettişliğini, reisü’l müderrisin / müderrislerin başkanı unvanını kazandı. Ondan sonra Selanik (h.1135) Yenişehir Kadılığı nail oldu. Sultan imamlığını ve Şehzade Muallimliği’ni kazanan Muhammed Sahip Efendi, az zamanda yeteri kadar arpalıklarla arzusuna kavuşturuldu (5). Bu tarihten itibaren süratle mertebeler kat ederek Bursa Kadılığı’nı, Bursa yüksek kadılığını (h.1142), Mekke-i Mükerreme rütbesini, Sultan’a imam evvelki ile beraber İstanbul Kadılığı’nı, Anadolu Kazaskerliği’ni, Rumeli Kazaskerliği’ni (1149) kazandı.
Azledilişi zamanında Tokat Arpalığı’na nail oldu da (h.1151) tekrar Rumeli Kazaskerliği’ne, h.1158’de de fetva makamına yükseldi. Bir sene kadar meşihat / şeyhülislamlık görevini yerine getirdi. Bilahare mizacına birdenbire gelen hastalık sebebiyle Beşiktaş’ta bulunan deniz kenarındaki konağına, yalısına çekildi. Hayatının son senelerinde hac görevini yerine getirmek için Mekke-i Mükerreme’ye gitmeye kesin karar verdi. Dönüşünde Gelibolu’da ikameti uygun görüldü. Nihayet Tekfurdağı’na (6) ikametini çaldırmağa muvaffak oldu. Birkaç ay sonra da Üsküdar’da bulunun konağında ikametine müsaade edildi.
 İrtihali, h.1162’dedir. Kabri Üsküdar’da babasının kabri civarındadır. Muhammed Sahip Efendi, ilim ve erdemiyle mümtaz / seçkin idi. Mukaddime-i Haldun Tercümesi, Ta’ligat (7) ve Haşiyeleri, (8) üç dilde şiirleri vardır. Fetva müddeti, Sultan Mahmut Han devrinde bir sene, bir ay on beş gündür.
Kaynaklar
1. Kapı kulu Osmanlılarda devletten ödenek alan, sürekli görev yapan atlı ve yaya askerlerden oluşan örgüt.
2. Ulum u iptidaiye, alet ilimleri; ana ilimleri öğrenmek için yardımcı olan sarf, nahiv, belâgat, mantık vs. gibi ilimler.
3. Meşayih, şeyh kelimesinin cemisi olup, şeyhler demektir.
4. ‘Erbain Rütbesi, Erbain Arapça bir kelime olup, kırk demek, Medrese’de bir rütbedir.
5. Arpalık, Osmanlı Devleti'nde memurlara bir çeşit ek ödenek ve azil, yahut emekli edilen mülki ve ilmi memurlara azledilmiş ve emeklilik maaşı hakkında kullanılan bir tabirdir. Arpalık, zeamet ve tımar gibi kayda tabi olmayıp muhtelif kişilere verilebilirdi. Mesela sadaretten azil veya emekli edilen vezirlere, harpte yararlılık gösterenlere, eşkıya takibine memur edilenlere ve buna benzer hizmetlerde görev yapanlara bir veya çeşitli "sancak" arpalık olarak verilirdi. Arpalık, ilim adamlarına yılda en çok 70.000 akçe, Yeniçeri Ağası'na 58.000 akçe, saray mensuplarına ise 19.999 akçe olarak tespit edilirdi. Bu usul birçok yolsuzluklara yol açması üzerine XVIII. yüzyılda kaldırıldı.
 6. Tekfurdağı, Tekirdağ ili (eski adı: Tekfürdağı), Türkiye Cumhuriyeti’nin Marmara Bölgesi’nin Trakya yakasında, doğuda İstanbul, güneyde Marmara Denizi ve Çanakkale, batıda Edirne, kuzeyde Kırklareli ve kuzeydoğuda Karadeniz ile çevrili il. İlin merkezi aynı adı taşıyan Tekirdağ şehridir.
 7. Ta’ligat, Bir kitabın açıklaması olarak kenarına veya ayrı bir eser olarak yazılan düşünceler, notlar.
 8. Haşiye, Bir metnin altına ya da kenarına konuyla ilgili açıklayıcı bilgiler yazmak. Eskiden yeni kitaplar yazmak yerine mevcut kitaplar bu notlarla zenginleştirilirdi. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.