Muğla'nın yerel seçimlerin ardından büyükşehir statüsü kazanmasıyla birlikte il genelindeki günübirlik alanların, devam eden sözleşmeler iptal edilerek tekrar ihaleye açılmasına tepkiler bitmiyor. İki dönem il genel meclisi üyeliği ve başkan vekilliği yapan CHP'li Marmaris Belediye Başkan Yardımcısı Dursun Kaplan, Muğla ve ilçe belediyeler yerine valilik bünyesindeki Hizmet Vakfı'na verilerek, 80 milyon liralık gelire el koyulduğunu öne sürdü.
İl Özel İdaresi'nin yüzde 75 hissesine sahip olduğu MELSA şirketi, 6360 sayılı kanun uyarınca 31 Mart 2014 tarihinde Devir ve Tasfiye Komisyonu kararıyla Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na devredildi. Bundan 10 gün önce ise bünyesindeki işletmelerden dünyaca ünlü turistik Akçapınar Mahallesi Araplar mevkisi ve Ölüdeniz kumsalındaki günübirlik alan ve tesislerin işletme protokolleri, 2021 yılına kadar geçerli olmasına rağmen Vali Mustafa Hakan Güvençer ile Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürü Osman İyimaya arasında karşılıklı feshedildi. Bunun üzerine günübirlik alanlar, valilik tarafından kurulan MUÇEV şirketi eliyle kiraya verilmeye başladı. Yaşanılan sürecin ardından Gökova Körfezi'nde Akbük, Akçapınar, Ölüdeniz ve Dalyan İztuzu kumsalları Muğla 1. İdare Mahkemesi tarafından yürütmesi durduruldu.
Başkan Yardımcısı Kaplan, yaptığı açıklamada Muğla'nın büyükşehir olmasıyla gelirler ve hizmetlerin artacağını ümit edenlerin büyük bir hayal kırıklığı yaşadığını söyledi. Devir Tasfiye Komisyonu'nun, gelir getiren bütün yerlerin ellerinden alınması için büyük çaba harcadığını ileri sürerek, "Muğla'nın tüm bölgelerinde, gelir arttırıcı ve gelir getirici çok sayıda gayrimenkul var. Fethiye Ölüdeniz, Ortaca İztuzu, SARÇED, Akyaka, Akçapınar, Marmaris İncekum, Ula Sedir Adası, Akbük gibi plajlarla 480 maden ocağı ve Muğla'daki HES'ler, Saklıkent ile birlikte Marmaris'teki Karacasöğüt, Selimiye İskelesi, Turgut Şelalesi ve Bozburun Balıkçı Barınağı'nı sayabilirim. Devir Tasfiye Komisyonu, görevini yaparken Muğla ve ilçe belediyelerinin arz ve taleplerini yerine getirmek yerine, nedense merkezî hükümetle bu yerlerin gelirlerinin hepsinin valiliğin bünyesindeki Hizmet Vakfı'nda kalabilmesi için olağanüstü çaba içine girdi. Belediyelerin elinden alınan gelirlerin tamamını hesapladığımızda 80 milyonu buluyor. Hem halka doğrudan hizmet götürüleceği söyleniyor hem de belediyenin gelirlerini kısarak halka hizmet engellenmeye çalışılıyor." dedi.
Muğla Hizmet Vakfı'nın görevinin plaj işletmek olmadığını kaydeden Kaplan, "İçmeler sahildeki eş tane büfe de Milli Parklar tarafından geri istendi. Turgut Şelalesi, Karacasöğüt ve Selimiye iskeleleriyle İncekum Plajı'nı topladığınız zaman yaklaşık 10 milyon liraya yakın gelir kaybımız var. Bu, Muğla halkına yapılan ihanetten başka bir şey değildir. Belediye, şelale ve İncekum Plajı'na giremediği için her taraf pislik içinde. Bir an önce ne yapılmak isteniyorsa yapılsın." diye konuştu. CİHAN