Akşehir’de bir şehit cenazesi esnasında başlayan tartışma, MHP’liler ile İl Müftüsü Prof.Dr. Ali Akpınar’ı karşı karşıya getirmişti… İl Müftüsü hakkında MHP İl Başkanı Avukat Murat Çiçek’te başta olmak üzere davalar açıldı…
Ramazan boyu çeşitli günlerde, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından İstanbul’da büyük camilerde vaaz için görevli olan İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Akpınar bu konuyla ilgili basına hiç konuşmadı…
Ta ki karşılıklı oturup dertleşinceye kadar…
İşte İl Müftüsü’nün açıklamaları;
“Benim asla ağzımdan söylemediğim, bırakın bir müftüyü sıradan bir Müslümanın bile söylemeyeceği bir sözü nedir o; ‘Falanlar(ülkücüler) dinsiz-imansız cümlesi...’
Yahu bunu bir Müslüman söyler mi?
Bir Müftü söyler mi?”
***
“Ben 40 yıldır konuşan ve yazan bir insanım. Benim yazılarıma konuşmalarıma bir bakın. Ben sürekli olarak TEKFİRCİLİKLE mücadele etmiş biriyim.
Ama ben şunları da yaşadım…
DAİŞ konusunda uyarılarda bulundum, bu fitneyi anlattım, konuşmalar yaptım;
“Konya Müftüsü DAİŞ ile çalışıyor…” diye maalesef dedikodular yapıldı…
FETÖ ile mücadele ettim;
“Bu adam FETÖCÜ olabilir mi?” diye dedikodular yapıldı… Biz bu iftiralara maruz kaldık, şimdi de;
“Konya Müftüsü filanlara dinsiz-imansız dedi…” diye iftira atılıyor…
***
“Çok ağır hakaretlere maruz kaldık, telefonuma ağza alınamayacak galiz küfürlerle mesajlar atıldı, ‘PAPAZ MÜFTÜ’ diye başlayan mesajlar, Müftülüğümüzü arayarak, “O bilmem nesini ne yaptığım müftüsünü bağla bana…’ diyen gelen telefonlarla, sosyal medyadan bir linç girişimin içinde bulduk kendimizi… Kimsenin sesi çıkmadı…”
***
“Şuna hamd ediyorum, rabbim bizi, bize atılan iftiralarla da imtihan ediyor... Biz meseleye böyle bakıyoruz…
Şimdi helalleşmek için arayan çok… Hay mübarek o iftirayı atmadan önce o lafı taşımadan önce onu söylemeden önce bir ölç, tart, doğru mu diye...
50’ye yakın şehit cenazesi kıldırmışız…
Her birinde bir saat konuşma yapmışız, bir tanesinde kalp, gönül kırmamışız, Akşehir’deki cenazede aynı şeyleri söyledik… Siyaseti çağrıştıracak bile tek bir cümle etmem, bulsunlar getirsinler konuşmalarım orada... Ama biri haber yapmış sanal ortamda “Böyle, böyle dedi...” diye...”
Ortalık bir birine girdi, zinhar demedik…”
***
Ama birileri siyasi arenadaki hesaplaşmayı müftünün üzerinden yapmaya kalktı…
Hesabı öbür tarafta Allah’a verecekler…
***
Prof.Dr. Müftü Ali Akpınar bu süreçte, Müslümanların sessizliğini de üzüldüğünü ima yoluyla belirtiyor;
“Bildik hikâye, Hallacı Mansur taşlanırken, dostlarından biri atanlardan biri olduğunu göstermek için gül atmış… Taşlar yüzünden her tarafı kanayan Hallacı Mansur diyor ki;
‘O taşlar acıtmadı beni, asıl o gül yaraladı ve acıttı…’
Bu linç esnasında, bazı beklentileri oluyor insanın, yalnız kaldığımı hissettim…
Yalnız da hissetsek kendimizi Allah’a inanan, ahrete inanan, mizana inanan insanlarız… Biz zerre kadar hayrında, şerrinde görüleceği iyi ki ahiret var diyoruz…
Şimdi bana diyorlar ki;
‘Hocam yasal yollara başvur, dava aç…’
Bu Ramazan mübarek gün çektiğim acıyı, mahremime, çoluğuma, çocuğuma sövülmesini, iftira atılmasını, hakaretlere uğramamı trilyonlarca lira bana tazminat verseler geçirir mi? Mizana bıraktık…
Ha biz Müslümanların da bu durumlarda maalesef kritik zamanlarda manevra kabiliyetimiz zayıf, birbirimizi koruyamıyoruz bu durumlarda…Şimdi her şey bitti geçmiş olsun ziyaretleri başladı... Allah’a havale ettik...”