İzmir Barosu Çevre Komisyonu, Urla ilçesinde 1. derece SİT arazisi üzerinde bulunan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın zaman zaman tatil yaptığı villaların bulunduğu arazinin demir çitlerle çevrili olduğunu ve bunun yasaya aykırı olduğunu belirterek, İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne başvurdu.
Müdürlük tarafından oluşturulan bilirkişi ekibinin, arazinin ‘kamuya açık’ olduğu yönünde rapor hazırlaması ve “Kıyı kenar çizgisinde herhangi bir kilitli kapıya rastlanılmamıştır.” denilen rapor hazırlaması üzerine, İzmir Barosu Çevre Komisyonu Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ayşegül Altınbaş, “Bakanlık yetkililerinin, orada kesilen yolu görmeme imkanı var mı? Köyden denize doğru giden yol demir çitlerle çevriliyor. Onu görmüyorlar, dağın yanında patika yol var, oradan denize ulaşılıyor deniyor." dedi.
Müdürlük tarafından oluşturulan bilirkişi ekibi, jandarma ve sivil ekiplerce gün boyu korunan, üzerinde belirli aralıklarla helikopter uçan kaçak villaların olduğu arazinin ‘kamuya açık’ olduğu yönünde rapor hazırladı. “Kıyı kenar çizgisinde herhangi bir kilitli kapıya rastlanılmamıştır.” denilen raporda, bir patika yolun denize ulaştığı da belirtildi. Daha önce bölgede inceleme yapmak isteyen avukatlar gözaltına alınmış, İzmir İl Genel Meclis üyelerine ise jandarma izin vermemişti.
Eski Başbakan, yeni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sık sık tatil yaptığı villalarda yaşanan bu engellemenin ardından İzmir Barosu, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne dilekçe ile başvurarak, arazinin demir çitlerle kapalı olduğunu ve yurttaşların sahile ulaşamadığı yönünde şikayetleri iletti.
Dilekçe üzerine harekete geçen Çevre Müdürlüğü ekipleri oluşturduğu bilirkişi heyetini villaların olduğu alana yönlendirdi. İnceleme heyeti, 9 Haziran 2014'te yaptığı incelemede, kıyıya ulaşımın herhangi bir engelle karşılaşmadan sağlandığını raporlaştırdı. Raporda şu ifadelere yer verildi: “Söz konusu arazinin tel örgü ile kapatılan yanından oluşturulan yaya aksı ile kıyıya erişimin olduğu, kıyı kenar çizgisinden itibaren herhangi bir kilitli demir kapıya rastlanılmadığı söz konusu yaya aksının kıyıya kadar ulaştığı, yol ile kıyıya ulaşımın kamuya açık olduğu tarafımızdan tespit edilmiştir.”
Hazırlanan raporun aksine, bölgede inceleme yapmak isteyenler jandarma ekipleri tarafından engelleniyor. Bölgede ayrıca devamlı olarak sivil güvenlik ekipleri görev yapıyor. Müdürlüğün inceleme yaptığı tarihlerde, İzmir İl Genel Meclisi üyeleri, bölgeye giderek sahile inmek istemiş, kilitli demir kapı, çitler ve güvenlik kameraları nedeniyle bu isteklerini gerçekleştirememişti. Jandarma ekipleri de kapıda nöbet tutarak, meclis üyelerinin araziye ve kıyıya ulaşmasını engellemişti. Türkiye Barolar Birliği Çevre Komisyonu üyelerinin de araziye girmek istemesi üzerine jandarma ekiplerince 3 saat boyunca gözaltında tutulmuş, avukatların, durumu tutanak almasının ardından serbest bırakılmışlardı.
İzmir Barosu Çevre Komisyonu Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ayşegül Altınbaş, verilen yanıtın hukuka aykırı işlem olduğunu söyledi. Altınbaş, “Bakanlık yetkililerinin, orada kesilen yolu görmeme imkanı var mı? Köyden denize doğru giden yol demir çitlerle çevriliyor. Onu görmüyorlar, dağın yanında patika yol var, oradan denize ulaşılıyor deniyor. Biz 20 avukat olarak bölgeye gittiğimizde başımıza gelmeyen kalmadı. 3 saat gözaltında tutulduk. Tüm yurttaşları, Çevre Müdürlüğü'nün bize verdiği bu yanıtın ardından paletlerini, gözlüklerini, kovalarını, havlularını, mayolarını alarak denize girmeye davet ediyoruz. Yasal olarak o yol zaten kapanamaz. Verilen yanıta göre de orası halka açık." diye konuştu.
CİHAN