Türkiye’mizin hedefi, teknoloji, sanayi, bilim, sağlık ve eğitimde kısaca her alanda en yükseğine ulaşmaktır.
Oysa gündemimiz başka işlerle dolu. Şehit cenaze törenine katılan sayın Kılıçdaroğlu’na atılan yumruğu konuşurken, ardından kimsenin tasvip edemeyeceği Küçükçekmece’de yaşanan iğrenç olay tiksinerek protesto edilmektedir.
Yaşanılan her iki olayı da onaylamak mümkün değildir. Bu tür olaylar yaşanılınca ortaya çıkan gerçek şu ki, mevcut yasalarımız işlenen suçlara karşılık cezaların yetersiz olduğu anlaşılmaktadır.
O zaman idam cezasını bir an evvel meclise getirip, kabul edilmek suretiyle yürürlüğe koymak gerekmektedir. Toplumu daha fazla germek ve beklentilerini geciktirmek Türk insanına vakit kaybı yaşatmaktan öteye gitmeyecektir.
Vatana ihanet eden ve insana tecavüz edeni hapishanelerde beslemek çokta etik olmayacağı gibi, şehitlerimizin ve yakınlarını son derece üzecektir.
TBMM’nde kanunlaşmasını bekleyen yasa tasarılarımız var. Milletvekilleri toplanıp da bir türlü çoğunluğa ulaşamamış durumda.
Keza tamamlanması gereken ve başlanılması istenen yatırımlarımız var. Konya’mızda inşası devam eden tren garı, metro hattına başlanılması, yeni tramvay güzergahları yapılması gerekmektedir.
Dünyada 1950 yıllarında kullanılmaya ve konuşulmaya başlayan hızlı trenle biz ancak 2009 yılında tanışabildik. Onlar üç katlı hızlı tren yayı döşerken, biz halen yurt geneline yaygınlaştırmış değiliz. Bunun yerine otobüslerden vazgeçmeyip yeni otogarlar inşa etmeyi planlıyoruz. Gelişmiş ülkeler toplu ulaşımı tercih ederken, biz yine içerisinde bir kişi olmak üzere işyerlerimize hususi otomobillerle ulaşmaya çalışıyoruz. Arabalar mı? Yoksa insanlar mı? İşe gidiyor belli değil.
Sabah ve akşam saatlerinde yoğun olarak Beyşehir Yolu, İstanbul Yolu Ankara Yolu, Ereğli Yolu üzeri ve Fetih Caddesi’nden geçmek bir hayli zaman alıyor. Tüketilen yakıtı varın siz hesaplayın. Anlaşılacağı üzere muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak çok da kolay gözükmüyor.
Cumanız mübarek olsun. Allah’a emanet olunuz.