Muammer Çağlayan: Asıl Sorun 2007’de Başladı

Siyasi Partilerin Selçuklu’daki İlçe Başkanları; siyasi görüşlerini, fikirlerini, ilçenin sorunlarını ve çözüm önerilerini Merhaba Gazetesi “Siyasetin Nabzı” sayfaları için kaleme aldı

Bizimkisi bir aşk hikayesi, bizimkisi bir memleket meselesi. Dolayısıyla eleştirmek ve yazmak hakkımız olsa gerek.

Katar'a yapılan son satışlar açıkça gösteriyor ki ekonomik olarak çok zor durumdayız, saray hükümeti gerçekten çuvalladı.

İsterseniz geçmişi şöyle bir hatırlayıp bugünkü durumu tesbit edelim.

Türkiye ekonomik anlamda çok krizler gördü, geçirdi.

Son hatırladığım krizin birisi DYP-SHP koalisyonu dönemindeki 5 Nisan kararları diye bilinen 1994 Tansu Çiller devalüasyonudur.

Bir diğeri ANASOL-M hükümeti olarak bilinen, rahmetli Bülent Ecevit'in Başbakan olduğu 2001 Şubat ekonomik krizidir.

Ülkeyi kasıp kavuran bu krizlerde bile ülkenin bir karış toprağı, ülkenin yatırımlarının bir tanesi bile satılmamıştı. Sonuçta Kemal Derviş ekonomi programı ile ülke kendisini toplamış, sanayi ve tarımda tekrar üretim ekonomisi hamle yapmış, altın, döviz ve borsa kendi piyasa seyrine oturmuştu. Sadece şu rakamları veriyim, 1 dolar 1.23 liraydı (yeni TL ile), asgari ücrete 14 adet çeyrek altın alınıyordu.

2002 yılı başında işbaşı yapan Akp hükümeti ile herşey normale dönmüştü. Ne olduysa Kemal Derviş'in uygulamaya koyduğu beş yıllık ekonomi politikasının 2007'de bitmesiyle başladı.

Son 13 yılda Akp hükümetlerinin özelleştirme adı altında özellikle yabancılara satılan ülke toprakları, devlet fabrikaları, hizmet işletmeleri, askeri ve stratejik kurumlar öldü pahasına elimizden çıktı gitti. Sanayi, Tarım ve Hayvancılıkta üretim oranlarımız her geçen yıl azaldı. Yıllarca kendimizin ürettiği pek çok ürünü ithal eder olduk. Ülke ithalat cennetine, millet tüketim toplumuna dönüştürüldü.  Dış borcumuz 500 milyar dolara, iç borcumuz 1 tirilyon 900 milyara (225 milyar dolara) dayandı.

Ve Akp Genel Başkanı Erdoğan geçtiğimiz aylarda  yaptığı açıklamada, bu kötü ekonomik tabloya onsekiz yıllık süreçte sanki başka hükümetler getirmiş gibi, battığımızı itiraf edercesine ve sanki kendisi yeni iktidara gelmiş gibi, ekonomide ve hukukta reform yapıp şahlanacağız diyerek aklımızla dalga geçti.

Diğer taraftan "Tek Devlet Tek Millet Tek Vatan Tek Bayrak" derken, beraber yürüdükleri yollar geldi dayandı "Tek Adam ve 5 Müteahhide."

Bunu da size bir Amerikan filmi ile izah ediyim. "State of play" ( Devlet oyunları)

Filmin özeti şöyle;

Savunma Sanayi ihalelerine giren 16 ABD şirketi var. Savunma ihalelerini devamlı bu şirketlerden biri alıyor. Bu durumu inceleyen bir gazeteci şunu iddia ediyor, bu 16 şirketin hepsi bir kişiye ait ..!

Hemen aklıma ülkem geldi, tüm büyük ihaleler 5 şirkete paylaştırılıyor. Durum böyle olunca sormam gerekiyor, bir kişinin olan 5 müteahhit firmanın esas patronu kim..?

DUYURU: “Son 13 yılda Akp hükümetlerinin özelleştirme adı altında özellikle yabancılara satılan ülke toprakları, devlet fabrikaları, hizmet işletmeleri, askeri ve stratejik kurumlar öldü pahasına elimizden çıktı gitti. Sanayi, Tarım ve Hayvancılıkta üretim oranlarımız her geçen yıl azaldı. Yıllarca kendimizin ürettiği pek çok ürünü ithal eder olduk. Ülke ithalat cennetine, millet tüketim toplumuna dönüştürüldü.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri