500 yıl boyunca Osmanlı hâkimiyetinde kalan Mostar, çok dinli ve kültürlü yapısı Balkanlarda barışın ve huzurun teminatı olmaya devam ediyor. Köprüsüyle özdeşleşen Mostar, Türklerin en çok ziyaret ettiği şehirlerin başında geliyor
113
Bosna-Hersek’in en büyük şehirlerinden birisi olan Mostar, Osmanlı eserleriyle ve doğal güzellikleriyle insanları cezp ediyor. Bosna’nın en çok şair çıkartan şehri olan Mostar, birçok şiire de konu olmuş. Ünlü Sırp Şair Aleksa Şantiç, Mostar’ın en önemli şairlerinden birisi. Boşnak kızı Emina’ya olan aşkı Bosna’da şarkılara konu olmur. Yugoslavya zamanında Boşnakların, Hırvatların ve Sırpların birlikte yaşadığı şehir olan Mostar’da savaştan sonra demografik yapı da değişti. Savaş nedeniyle şehirde önemli oranda nüfus kaybı yaşandı. Savaş zamanında şehri en fazla Sırplar, terk etti.
213
Bosna’da 3 yıl boyunca süren savaşta en büyük yıkımı Mostar yaşadı. Hırvat topçularının ateşi sonucu birçok camii ve köprü zarar gördü. Savaştan sonra ise bu camiler Türkiye tarafından yeniden restore edildi. Koski Mehmet Paşa Camii, Ali Paşa Camii bunlardan sadece birkaçı. Yine Mostar’ın sembolü haline Mostar Köprüsü de savaştan nasibini alan eserlerden birisiydi. Köprünün 2004 yılında yeniden açılmasıyla birlikte şehre gelen turist sayısında önemli bir artış oldu. Özellikle Türkiye’den çok sayıda turist Mostar’ı ziyaret ediyor.
313
MOSTAR KÖPRÜSÜ’NDE CESARET GÖSTERİSİ
Adriatik Denizine yakın olması sebebiyle Mostar sıcak bir iklime sahip. Mostar bu özelliğiyle Türkiye’nin Antalya’sı özelliğini taşıyor. Şehrin ortasından geçen Neretva Nehri, Mostar’ın güzelliğine güzellik katıyor. Mostarlı gençler Neretva Nehrinin hızına ve soğukluğuna aldırmadan yüzüyor. Bazı gençler ise cesaretlerini ispatlamak için nehrin soğuk sularına atlıyor. Köprünün etrafında ise hediyelik eşya satıcıları ve kafeler bulunuyor.
413
Birbirinden güzel hediyelik eşyaların bulunduğu yerlerde genelde Bosna ve Mostar ile ürünler satılıyor. Yugoslavya zamanından kalma üniformalar ve madalyalar da uygun fiyatlara satılıyor. Neretva Nehri kenarında bulunan restoranlarda çok lezzetli yemekler bulunuyor. Mostar’a yolunuz düşerse mutlaka bu restoranlarda yemek yemenizi tavsiye ederim. Mostar’da bulunan Türk Evi’nin ziyaretçisi de eksik olmuyor.
513
TÜRKLERİ GÖRÜNCE MUTLU OLUYORLAR
Mostar da Bosna’nın diğer şehirlerin de olduğu gibi farklı dinlere ev sahipliği yapıyor. Şehrin büyük çoğunluğu Müslüman ve Katoliklerden oluşuyor. Az sayıda Ortodoks yaşıyor. Mostar’da şehrin en yüksek tepesine Hırvatlar tarafından büyük bir haç dikilmiş. Bu haç şehrin her yerinden rahatça görülebiliyor. Savaş zamanında bu haçın bulunduğu tepeden Hırvat topçuları ağır ateşlerle camileri ve köprüleri yıktılar, tahrip ettiler.
613
Savaştan Katolik Kiliseler Birliği ve Vatikan Mostarlı Hırvatlara maddi anlamda ciddi destek verdi. Mostarlı Müslümanlara ise en büyük desteği Türkiye verdi. Türkiye’nin Mostar’da konsolosluğu bulunmaktadır. Türkiye, savaştan sonra Mostar’ın yeniden imarı için önemli desteklerde bulundu. TİKA öncülüğünde Osmanlı eserleri yeniden yapılıyor. Türklere karşı Mostar’da büyük bir sevgi var.
713
Koski Mehmet Paşa Camii avlusunda sohbet ettiğim Nejad isimli bir Mostarlı bir Boşnak, “Türkler buraya geldiği zaman çok mutlu oluyorum. Onlar da buraları gördükleri zaman mutlu oluyorlar. İlişkilerimiz daha da güçlenmesi gerekiyor. Bosnalı Müslümanlar, Türkiye’yi ikinci vatan olarak görüyor” diyor. Mostar’ın 13 kilometre ilerisinde bulunan Poçitel ve Blagay Tekkesi’ne gitme fırsatım olmadı. 2 yıl önce buraları ziyaret etmiştim. Fırsatınız olursa mutlaka buraları ziyaret edin. Mostar, tarihi ve doğal güzellikleriyle mutlaka görülmesi gereken bir şehir.
813
SAVAŞIN İZLERİNİ GÖRMEK MÜMKÜN
Yağmurlu bir günde Mostar'ı ziyaret ettik. Arabayı güvenli bir yere park ettikten sonra yavaş yavaş şehir merkezine doğru yürümeye başladık. Hava bazen yağışlı bazen güneşli idi. Fakat şehrin güzelliği ve sessizliği insanı dinlendiriyordu. Yol boyunca savaş zamanı yıkılmış binaları gördük. O kadar çok yıkılmış taş bina vardı ki; artık fotoğraflarını çekmekten yorulmuştum. Mostar'da Hırvatlar ve Boşnaklar arasında yaşanan savaşta çok sayıda insan hayatını kaybetmişti. Tabii ki 1993 yılında Hırvat topçuların saldırısıyla yıkılan tarihi Mostar Köprüsü insan ölümlerinden sonra yaşanan en büyük trajediydi.
913
OSMANLI YADİGARI KÖPRÜ YENİDEN AYAKTAOsmanlı'nın Bosna'ya bir hediyesi olan Mimar Sinan'ı öğrencisi Mimar Hayrettin tarafından yapılan Mostar Köprüsü, 500 asır ayakta durmuş. Farklı kültürler ve inanışlar arasında bir köprü olmuştur. Şehrin bir tarafında Boşnaklar diğer tarafından Hırvatlar yaşıyor. Mostar Köprüsü'nün yıkılışı Bosna'da yaşanan savaşla özdeşleşmiştir diyebiliriz. Köprünün yıkılmasıyla birlikte bu şehirde yaşayan halkların da ilişkileri bitmiş. 2004 yılında Türkiye'nin büyük desteğiyle orjinal haline sadık kalınarak yeniden inşa edilen Mostar Köprüsü'nün bugünlerde çok ziyaretçisi var.
1013
Köprüye baktıkça Osmanlı'nın büyüklüğünü anlıyorsunuz. Mostar Köprüsü, eski Mostar şehriyle birlikte 2005 yılında Dünya Miras Listesi'ne eklendi. Mostar'daki dağın tepesine ise Hırvatlar, büyük bir haç dikmiş. Fakat bizim hilalimiz her zaman göklerde olacak. Köprünün üzerinden Neretva Nehrini ve nehrin kıyısındaki camileri izlemek tarif edilmez bir duygu. Köprünün etrafında açılan hediyelik eşya dükkanları da Mostar'a ayrı bir güzellik katıyor. İnsanların sıcakkanlılığı ve misafirperverliği ise unutulacak gibi değil. Boşnakların Türkiye'ye ve Türk milletine olan sevgilerini kelimelerle anlatmak mümkün değil.