Bazen hayattan kedimizi soyutlayıp kenara çekilip uzaktan hayatımızı incelemek gerekiyor aslında. Rollerimizi gerektiği gibi yerine getirebiliyor muyuz? Bocaladığımız zamanlar oluyor mu? Her şeyi olduğu yerde bırakıp kaçmak istediğimiz zamanlar oluyor mu? Bazen gerçekten kenara çekilip uzaktan seyretmek gerekiyor.
**
Kimin için ne ifade ediyoruz görmek gerekiyor. Böylece insanlara nasıl davranmamız gerektiğini bir kez daha anlamış oluyoruz. Çünkü çoğu kez olayların tam ortasında gerçeklere kör ve sağır kalabiliyoruz. Duygularımız tüm uzuvlarımızın işlevlerini kısa süreliğine devre dışı bırakabiliyor. Kenara çekilip soluklanmanın verdiği dinlence ile tekrar yola çıktığımızda algılarımız daha açık, gördüklerimiz daha net oluyor.
**
Ben de kısacık bir mola verip tekrar döndüm. Benim mola vermekteki amacım yorulmuş olmak değildi. Böyle bir yazı yazabilmem için gereklilikti. İyi de oldu. Benim de göremediğim görmezden geldiğim aslında apaçık ortada olan durumlar varmış. Bahsi geçecek birazdan bir sakınca görmüyorum paylaşmakta. Çünkü tecrübelerin paylaşılmasından yanayım. Herkesin yaşadığı olaylar birbirinin aynısı olabiliyor. Etkileri ise her insanın hayati özelliklerine göre farklılık gösteriyor. O nedenle tecrübelere göz atmak faydalı diye düşünüyorum.
**
Hayatımı kenardan izlemek ilginç bir deneyim oldu. Tek düze bir hayat benimkisi. Evle iş arasında geçen kısa bir diyalog gibi. Şikâyet etmiyorum kesinlikle. Hayatımı bu tekdüzeliği ile seviyorum. İzlerken farkına vardığım gerçekler çok da hayal kırıklığı yaşatmadı bana. Bir süre önce aramıza mesafeler koyduğum insanların bu mesafenin farkında olup nedenini sormaya gerek bile duymayışı ne kadar isabetli bir karar aldığımı gösterdi bana.
**
Eminim sizin de gözden geçirmeniz gereken ilişkileriniz vardır. Gözlemleriniz sonunda “meğerse ne kadar çok değer vermişim, değmezmiş” cümlesi kurma ihtimaliniz oldukça yüksek. Sonuç böyle olursa sakın kendinize kızmayın. Çünkü hayata ve insanlara verdiğiniz değer sizin iyi bir insan olmanızla ilgili. Ve karşınızdaki insan siz değer verdiğiniz sürece değerli. Kendinizi ondan mahrum bıraktığınızda değeri de kendiliğinden yitiriliyor.
**
Okumayı yeni bitirdiğim kitapta tam da konuyla ilgili bir cümle gördüm. Diyojen’e ait bir sözde şöyle diyor; “Beni aşağılayabilirsiniz ama ben aşağılanmam.” Bana o kadar anlamlı ki geldi ki. Çıkardığım anlamı da ekliyorum hemen. Siz birini seviyor olabilirsiniz ama o kişi sevmeye layık oluğu için olmayabilir. Siz bir insanı kırdığınızı zannederken aslında o sizi umursamadığı için kırılmış olmayabilir. Siz bir insanı kötü yorumlar yaparak ezdiğinizi düşünürken o ezilmek yerine daha da güçlenebilir.
**
Yani Diyojen’in sözünden anladığım ve benim de satırlardır anlatmak istediğim şu ki duygularımız bizimle ilgilidir. Karşımızdakinin onu nasıl yorumladığı ise onunla ilgilidir. Karşılığını alamadığımız iyi ve kötü hisler için ne kendimi ne de karşımızda ki insanı suçlamak doğrudur. Benim kendime verdiğim molada kazanımlarım bunlar oldu. Paylaşmadan edemezdim. Kimseyi gözünüzde ve kalbinizde fazla büyütmeyin. Hislerinizi gönlünüzden geldiği gibi dilediğiniz gibi yaşamaktan da korkmayın. MONAROZA