Bu yazıyı iki yıl evveli yazacaktım. İlgilere duyurduğum için düzeltirler diye yazmamıştım.
***
Ama ne gezer. Bizde bir deyim vardır.” Alman gibi başlar, Türk gibi bitirir” diye
***
Bu söze daima ters bakarım. Öyle şey olmaz. “Tarihimizde böyle şey yoktur” diye düşünürdüm…
Ama pek çok olaylar, hatta Karar ve Yasa çıkışlarında bile maalesef görürüz.
***
İyi başlarız ama sonra yavaş yavaş tatbiki kayboluverir.
***
Dünyamodern hayat tatbikini yerleştirirken…
Biz birde AB standartlarını bahane ederek modern kurallara geçmeye çalışırız.
***
Fenamı? İnsanın insanca yaşaması ortamını sağlamış oluruz.
***
Daha fazla detaya girmeyeyim de şu Şehirlerarası Otobüsler üzerinde durmak isterim.
***
Yıllar evveli. Yeni başlayan İstanbul- Ankara arası zamanın kırmızı treninde…
Hostesi çağırıp Kahve, Çay isteğinde bulunacağınız düğme koltuğunuzda idi.
Şimdi YHT de bile bulamazsınız!.
***
Buna istinaden 1995’ler de bir yazım olmuştu.
Otobüste giderken hostesi çağıran düğmeyi tıklayıp Çay veya Kahve isteniyordu.
İsteniyordu ama yazının sonunda, kestirirken gördüğüm bu olayın bir rüya olduğunu eşimin dürtmesi ile uyanarak anlamıştım da
Okurlar “İnşallah oda olacak bir gün” yorumları göndermişlerdi.
***
Bir zamanlar Konya’da Oto Nakliyat adında bir Otobüs işletmesi vardı.
Konya - Ankara arasına Expres otobüs hattı koymuş, boş bile olsa, ilçe harici yerlerde yolcu almıyordu.
Rağbet görmüştü bu hat otobüsleri. Yolcular tarafından içi dolardı.
Ya şimdi. Yolda kim el kaldırırsa “Al ördeği”!
***
Beş mi on mu yıl kadar evvel? Konya’ya yeni gelen bir Otobüs firması yolcu servis minibüsü ile Otogara getirip götürüyordu. Bütün firmalar iştirak eti.
İki yıl sonra nedense aynı firmalar halen il yanında ilçelerde bile tatbik ettikleri halde Konya’da kaldırıverdiler.
İtiraz ve şikâyetler para etmedi.
***
Otobüs şirketleri reklam olarak üç yıl evveli otobüslerde İnternet kullanımı sağladıklarını reklam ederek…
Otobüs yanlarına kocaman yazılarla duyurdular ve bu otobüsler CLASS ismini de aldı.
***
Gel gelelim, daha altıncı ayında istifade edemedim. “Efendim arkadaki otobüsten kullanıyorlar ondan kestim”! Demişti biri. Hâlbuki arkada ki otobüs de de vardı. Neye istifade etsinlerdi ki?
Diğer bahane. “Akşam şimşek anteni yakmış…”! Yıldırım gelse otobüste hayır kalır mı idi?
Başka bir bahane. “bir taş gelmiş anteni bozmuş”! Otobüse nasıl zarar vermemiş acaba?
Daha neler neler…
***
Bunları ilgili otobüs şirketinin yazıhanelerini bırakınız.
Bizzat müdürlerine anlattım.
Söylenti, altmış liralık aboneliği vermemelerinden doğmakta imiş.
Söylemlerim ve bizzat bildirimlerim de bir fayda getirmedi.
Birkaç gün evveli seyahatim de aynı nakarata devam!
***
Ne diyelim şimdi?
Yukarıda belirttiğim “Alman gibi başlar, Türk gibi sonlandırır” sözünü doğrulamalarına üzüldüm.
***
Kaldırdılar… Kaldılar da…
Bari Otobüs yanlarındaki reklam yazılarını kazımayı neye becermezler de devam ettirirler acaba?
Müşteri aldatmak için mi?
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…