Mısır'daki demokrasi direnişi yine kana bulandı

Mısır’da askerî darbe sonucu devrilen Muhammed Mursi taraftarları ile güvenlik güçleri ve Mursi karşıtları arasında dün çıkan çatışmalarda en az 7 kişi hayatını kaybetti, 200’den fazla kişi yaralandı. Kahire’nin Ramses Meydanı ve Giza’daki Kahire Üniversitesi önünde yoğunlaşan çatışmalardan sonra polis, 400’den fazla kişiyi tutukladığını açıkladı. Mübarek’in devrilmesinin üzerinden geçen 2,5 yılda düzenlenen gösterilerde hemen hiç kimseyi tutuklamayan polisin, Mursi yandaşlarına yönelik gerçekleştirdiği tutuklama furyasının yeni rejimin Müslüman Kardeşler’e yönelik politikasını net bir şekilde ortaya koyduğu belirtiliyor.

Zaman'da yer alan habere göre; Günlerdir Rabiatul Adeviye Camii önünde oturma eylemi yapan Mursi taraftarlarından bir kısmı, önceki gece Tahrir Meydanı’na 3 kilometre mesafedeki Ramses Meydanı’na gelerek, 6 Ekim Köprüsü’nü trafiğe kapattı. Polisin göstericilere göz yaşartıcı bomba ile yaptığı müdahale bir anda çatışmalara dönüştü. Çevrede toplanan Mursi karşıtlarının da çatışmalara dahil olması ile Ramses Meydanı bir anda savaş alanına döndü. Benzer çatışmalar Kahire Üniversitesi önünde de yaşandı. Mursi taraftarları ölümlerin tamamının Ramses Meydanı ve Kahire Üniversitesi önünde gerçekleştiğini belirtiyor. Müslüman Kardeşler mensupları polisin olaylar sırasında gerçek mermi kullandığını öne sürerken, güvenlik güçleri bunu yalanladı. Kahire’nin yanı sıra İskenderiye, Mansura, Asyut ve pek çok kentte yaşanan çatışmaların gittikçe tırmanmasından endişe ediliyor. Mursi görevine iade edilinceye kadar eylem ve gösterilerini sürdüreceklerini belirten taraftarları, pazartesi ve cumayı ‘milyonluk’ gösteri günleri ilan etmişti.

Bu arada Mısır’daki tansiyonu düşürmek amacıyla Kahire’ye geldiğini belirten ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı William Burns’un Mursi’nin serbest bırakılması yönünde herhangi bir açıklama yapmaması Amerikan yönetiminin askerler tarafından ikna edildiği yorumlarına yol açıyor. Gelişmeleri darbe olarak yorumlamayan ABD, sadece tarafları diyaloğa çağırarak yuvarlak ifadeler kullanıyor. Bu da başta Müslüman Kardeşler olmak üzere darbeye karşı çıkan gruplar arasında büyük bir hayal kırıklığı meydana getiriyor.

Öte yandan Kahire, Ankara’nın darbeye yaklaşımını dün sert bir dille eleştirdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bedr Abdulati, “partizanca tutumunun” terk edilmesi çağrısı yaptı. “Mısır’ın içişlerine apaçık bir müdahale olduğu gibi bu beyanatlar yaşanan gerçekleri göz ardı etmekte, milyonların arzusuna da karşı gelmektedir.” dedi.

NY Times: Liberaller ordunun skandallarını çok çabuk unuttu

New York Times gazetesi, Mısır’da 3 Temmuz askeri darbesini destekleyen liberallerin, Hüsnü Mübarek’in devrilmesinin iktidara gelen ordunun bu dönemde gerçekleştirdiği insan hakları ihlallerini çok çabuk unuttuğunu yazdı. Gazetede dün, ‘Mısırlı liberaller orduyu bağrına basıyor, muhalefete katlanamıyor’ başlığıyla yayınlanan analizde, “Ordunun iktidarda olduğu dönemde yaptığı suistimal ve skandalları unutan topluma liberaller de katılmış gibi görünüyor.” denildi. Muhammed Mursi’yi devirdiği için günlerce ordu lehine sevinç gösterileri düzenleyenlerin unuttuğu suistimal ve skandallara da şu örnekler verildi: Bayan göstericilere bakirelik testi uygulanması, askerlerce öldürülen Hıristiyan göstericiler, ordu karşıtı gösterilerin simgesi haline gelen ve Tahrir Meydanı’nda iç çamaşırı ile bırakılan kız. Generallerin, iktidarı sivillere bırakması için İslamcılarla omuz omuza veren liberallerin artık Müslüman Kardeşler’e, ‘dış tehdit, siyasi hayata uygun olmayan sadist ve şiddet yanlısı varlıklar, iğrenç insanlar’ gibi hakaretler ettikleri ifade edildi. Darbeyi sorgulayan ender bazı liberal ve solcuların da siyasi bir linçle karşı karşıya kaldıkları vurgulandı.