Kamuoyu yoklamalarına göre referandumda hayır diyeceklerin oranının yüzde 55-60 arasında olduğu belirtiliyor.
Bu hafta sonu yapılacak olan anayasa referandumu konusunda Mısırlı entelektüel ve siyasi liderler ikiye bölündü. Başını Müslüman Kardeşler'in çektiği grup, her şeye rağmen anayasa konusunda yapılan düzenlemelerin demokratik yolda atılan çok önemli adımlar olduğunu belirtiyor. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu eski başkanı ve cumhurbaşkanlığı adaylarından Muhammed el Baradey ise mevcut düzenlemelerin geçmesi durumunda Mübarek döneminin geri geleceğini öne sürüyor.
Zaman'a konuşan Müslüman Kardeşler'in önde gelen iki ismi İssam el Aryan ve Muhammed el Katatni, mevcut düzenlemeleri kendilerinin de yetersiz bulduğunu, ancak kapsamlı bir anayasa değişikliğinin çok uzun zaman alacağını, ülkenin bu kadar fazla bir süre beklemeye tahammül edemeyeceğini vurguluyor. Muhammed el Baradey'in başını çektiği siyasiler ve bir kısım entelektüeller ise anayasanın tamamen değiştirilmesini ve ardından da sırasıyla devlet başkanlığı ve parlamento seçimlerinin yapılmasını istiyor.
19 Mart'ta yapılacak olan anayasa referandumundan sonra haziran ayında parlamento seçimleri ve ardından da iki ay içinde devlet başkanlığı seçimleri gerçekleştirilecek. Yapılan son kamuoyu yoklamalarına göre referandumda hayır diyeceklerin oranının yüzde 55-60 arasında olduğu belirtiliyor. Ancak uzmanlar, yapılan değişikliklerden halkın çok büyük bir kısmının haberdar olmamasının asıl problemi teşkil ettiğini, insanların sandık başına gittiğinde ne için oy kullanacaklarını bilmeyeceklerini ifade ediyor.
Başında eski hukukçu ve İslam tarihi uzmanlarından Tarık el Bişri'nin bulunduğu 11 kişilik komite, hazırladığı geçici anayasayı 25 Şubat'ta kamuoyuna duyurmuştu. Yapılan değişiklikle devlet başkanlığı süresi 4 yıla indirilirken, bir kişinin en fazla iki dönem bu koltukta oturmasına izin veriliyor ve en az bir yardımcı ataması öngörülüyor. Ayrıca parlamentoda en az bir sandalyesi bulunan bir parti, üyelerinden birini devlet başkanlığına aday gösterebilecek. Ancak yapılan düzenlemeye karşı çıkanların en fazla eleştirdiği konu ise bağımsız adayların en az 30 parlamenterden onay alma zorunluluğu. Düzenlemeye göre seçimler Anayasa Mahkemesi başkanlığında oluşturulacak yargıçlar tarafından denetlenecek. Seçimlerin yapılmasından sonra devlet başkanı ya da Şûra ve Halk Meclisi üyelerinin yarısının talebiyle yeni anayasa değişikliği yapılabilecek.
Referanduma karşı çıkanlar, mevcut şartlarda seçime gidilmesi durumunda hem parlamento ve hem de devlet başkanlığı seçimlerinde Mübarek döneminin iktidar partisi Ulusal Demokrat Parti ya da Müslüman Kardeşler'in desteklediği aday ve partilerin iktidar koltuğuna oturacağını belirtiyor. Yarım düzenlemelerle demokrasiye geçiş olmayacağını öne süren Baradey, Mübarek dönemi isimleri ortada gezerken, devrimin büyük bir tehdit altında olacağını da belirtiyor. Muhalifler ayrıca ülkede gerçek bir demokrasi için bir an önce parlamenter demokrasiye geçilmesi gerektiğini vurgularken, devlet başkanının yetkilerinin de kısıtlanmasını istiyor.
Parlamento seçimlerinde yüzde 30'u geçmemek için çok fazla propaganda yapmayacaklarını belirten Müslüman Kardeşler'in önde gelen isimlerinden İssam el Aryan, cumhurbaşkanlığı seçimleri için aday göstermeyeceklerini, Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa'yı destekleyecekleri yönündeki iddiaların da doğru olmadığını söyledi. Katatni ise Türkiye'nin kendileri için özel bir önemde olduğunu, Türkiye'nin tecrübelerinden kesinlikle faydalandıklarını belirtirken, ABD ve İsrail ile ilişkilerin ise hükümetin belirleyeceği politikalar doğrultusunda yürütüleceğini ifade etti.
ZAMAN