Bu akşam Receb ayının 27. Gecesi olan Miraç Kandili.
Peygamber Efendimiz ve ashab-ı kiram Mekke’de müşriklerin baskı ve zulümlerinden iyice bunalmış vaziyetteler. Müslümanlar Habeşistan’a gidip nefes almak istiyorlar.
Rasülullah (SAV) Efendimiz Taif’e gidiyor, hiç te hoş karşılanmıyor, hakarete uğruyor, hatta taşlanıyor.
Bu arada hanımı Hz. Hatice Validemiz ve kendisine sahip çıkan amcası Ebu Talib arka arkaya vefat ediyor.
Tüm sıkıntılar üst üste geliyor. O senenin adına “Hüzün Senesi” deniyor.
Kendisini yapayalnız hissettiği, hayat iyice çekilmez hale geldiği bir sırada Allahu Teala habibinin yalnız olmadığını, sahipsiz olmadığını ve devranın hep böyle gitmeyeceğini göstermek üzere onu kendi katında misafir ediyor ve Miraç olayı vuku buluyor.
Önce Mekke’deki Mescid-i Haram’dan Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya gidiyor. Daha sonra da sema tabakalarını geçerek, manevi alem ve mertebeleri yükselerek bizzat Alemlerin Rabbi ile müşerref oluyor.
Ve müjdeler, hediyeler, büyük moralle geri dönüyor.
Sıkıntılardan kurtuluşun ve hürriyetin başlangıcı olan Hicret’le ilgili izin veriliyor, 5 vakit namaz, şirk koşmayanların affedileceği ve Amenerrasülü ayetleri ikram ediliyor.
Kur’an-ı Kerim’deki İsra Suresi, Necm Suresi bize bu mucizenin hikayesini anlatıyor. Namazda okuduğumuz Ettehiyyatü duası bize Miraç hatırasıdır.
Hz. Ebu Bekir Miracı tasdik ettiği için “Sıddık” oluyor.
Hz. Ömer Miracın ilk durağı Kudüs’ün “Fatih”i olarak tarihe geçiyor. Daha sonra aynı ünvanı Selahaddin Eyyubi ve Yavuz Sultan Selim de kazanıyor.
Ashab-ı Kiram’ın büyüklerinden Zeyd b. Harise, Abdullah b. Revaha, Cafer b. Ebi Talib, Üsame b. Zeyd, Ebu Ubeyde b. Cerrah, Muaz b. Cebel… (RA) gibi zatlar -çoğu şehid olmak üzere- hep etrafı mübarek kılınan Filistin bölgesinde ruhlarını teslim etmişler.
Peygamberlerden pek çoğu, Hz. İbrahim, Lut, Musa, Süleyman, Davud, Zekeriya, Yahya, İsa… Aleyhimüsselam hep bu bölgede yaşamışlar, bu bölgelerde peygamberlik yapmışlar.
4 mezheb imamlarından İmam Şafii Gazze’lidir.
Sultan Abdülhamid Miraç hatırası Filistin topraklarını yahudiye vermediği için onlar tarafından “Kızıl Sultan” dense de bizim nazarımızda “Ulu Hakan”dır.
Kudüs’teki Mescid-i Aksa bizim ilk kıblemizdir.
İşte bu gece, Miraç mucizesi dolayısıyla bunları unutmamalıyız.
Namazımıza önem vermeliyiz. Şirkin her türlüsünden kaçınmalıyız. Amenerrasülü’de geçtiği üzere kafirlere karşı Allah’tan yardım ve zafer dilemeliyiz.
Kudüs, Filistin ve Mescid-i Aksa’nın kurtuluşu için hem dua etmeli, hem de fiili olarak bu konuda elimizden ne geliyorsa gayret etmeliyiz.
Bu duygularla Miracınız, Kandiliniz mübarek olsun.