Türkiye ile Libya arasında Doğu Akdeniz konusunda imzalanan askeri ve güvenlik işbirliği anlaşması ülkemizin son yıllarda yaptığı en önemli anlaşmadır.
Hükümetin sessiz sedasız yürüttüğü bu çalışma komşularımız Akdeniz ülkeleri arasında bomba etkisi yarattı.
Akdeniz’de tam köşeye sıkıştırıldık derken Libya ile yapılan anlaşma birçok ülkenin hesaplarını da alt üst etti.
Daha sonra bu anlaşma Dışişleri Komisyonu'nda da kabul edildi.
Cumartesi günü de Meclis Genel Kurulu’nda görüşülerek kabul edildi.
Bu arada muhalefetin Libya ile yapılan güvenlik işbirliği anlaşmasından memnun olduğu görülüyor.
Akdeniz’de Türkiye’yi devre dışı bırakmak için hesapları olan ülkelerin heveslerini kursağında bırakan anlaşmayı gerçekleştiren yöneticilerimizi destekliyorum.
LİBYA’YA ASKER KONUSU
Bu gelişmelerin ardından hükümet yetkililerince Libya’ya asker gönderebiliriz açıklaması geldi.
Muhalefet ise asker gönderme düşüncesini sert bir dille eleştirmeye başladı. Beyanları da ardı ardına gelmeye başladı.
10 bin kilometre uzaklıktan gelerek Suriye’de, Irak’da ve dünyanın başka ülkelerinde asker bulunduran ülkelere eleştiri yok,
Türkiye, Libya’ya asker göndermeye kalkınca içimizden itiraz var. Bu itirazların doğru olduğunu düşünmüyorum.
Yıllar önce Kore’ye asker gönderen bu millet, gerekirse Libya’ya, ya da başka ülkelere asker göndermelidir.
TEMEL KARAMOLLAOĞLU DOĞRU SÖYLEDİ
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Libya'nın Türkiye için beş asırlık birliktelik ve kardeşlik meselesi olduğunu söyleyerek, "Hükümetin Libya ile ilgili aldığı kararın doğru olduğu kanaatindeyiz. Libya'nın Kıbrıs Barış Harekatı'nda Türkiye'ye destek veren tek ülke olduğunu söyleyen Karamollaoğlu, iktidarın Libya'daki adımlarını destekleyeceklerini söyledi.”
Libya konusuna sağduyu ile bakan ve ülkemizin menfaatleri doğrultusunda açıklama yapan Karamollaoğlu’na hem teşekkür ediyor, hem de destekliyorum.
Bu arada hükümetin Libya konusunda daha dikkatli adım attığını görmek memnuniyet verici. Zira Suriye konusunda ağzımız çok yandı.
KOL KIRILIR YEN İÇİNDE KALIR
Aile içinde veya dostlar arasında yaşanan anlaşmazlıklar, kavgalar, bireylerin kusurları sır olarak kalmalıdır.
Yaşanan problemler mümkün olduğunca kendi aralarında çözülmelidir. Özel durumların ilgisiz kişilere duyurulmaması gerekir. Başka kişilerin karışması pek hoş ve doğru olmaz.
Ülke içinde tartışmalar, görüş ayrılıkları olabilir. Konu milli meseleler olunca muhalefet liderlerinin ve sözcülerinin, daha dikkatli açıklamalar yapması gerekir.
VALİ ORHAN’A TEŞEKKÜR
“Daha dikkatli ve esnek olmalıyız” başlıklı yazım sonrasında Vali Cüneyit Orhan Toprak aradı.
Olaylara ve konulara yaklaşımımdan dolayı teşekkür etti.
Geçen hafta bahsettiğim gibi Vali Orhan’ın çalışmalarını beğeniyorum ve destekliyorum.
Kamuoyununda Vali Orhan’ı basit konularla meşgul etmemesini, zira Konya’nın yapılacak çok daha önemli meselelerinin olduğunu hatırlatmak istiyorum.