HAZIRLAYAN: ALİ ÖZCAN
* İhsan Ekinalan kimdir ve Milli Görüş Hareketiyle nasıl tanıştı?
1936 yılında doğdum. İki çocuk babasıyım. Yıllardır kerestecilik işiyle meşgul oluyorum.
Erbakan Hocanın Odalar Birliği’nden zorla uşaklaştırılması ve Adalet Partisi’ne kabul edilmemesini basından takip ediyordum. Ayrıca Gümüş Motor’dan da ismini duymuştum. Konya’ya geldiğini ve bağımsız aday olduğunu öğrenince çok sevindim. Konya’dan bağımsız milletvekili seçileceğine tüm samimiyetimizle inanıyorduk.
Erbakan Hocanın konuşması herkesi olduğu gibi bizi de çok etkilemişti. Konuşmalarını çevremizdeki insanlara ve tanıdıklara anlatıyor, adaylığını herkese duyurmaya çalışıyorduk. Birçok defa gruplar halinde ilçe ve köylere gidip Milli Görüş Hareketi’ni insanlara anlattık. Yoğun geçen seçim çalışmalarının ardından Erbakan Hoca Konya’dan bağımsız milletvekili seçildi ve dualarla Meclis’e gönderildi. Daha sonra Milli Nizam Partisi kuruldu. Ben de Milli Nizam Partisi’nin merkez ilçe teşkilatında görev aldım. Kulu-Cihanbeyli bölgesinden Milli Görüş partilerinde görev aldım ve çalışmalara devam ettim. Saadet Partisi döneminde ise il yönetiminde bulundum. Altınekin Müfettişi olarak devam ettim. Osman Çelik arkadaşımla beraber çalıştığımız Altınekin’de 3 belde ve 1 il genel meclisi üyeliği aldık. Diğer partilerle diyaloğumuz iyiydi. Bizim dönemimizde hizmetler son derece olumluydu. Bilhassa taban fiyatlardaki artış halkı son derece memnun etmişti. Hiçbir olumsuzlukla karşılaşmadık. Allah’ın yardımına ne kadar şükretsek az. Dostluklarımız devam eder.
* Peki, o dönem seçim çalışmalarına ilişkin hatıralarınızdan birkaçını paylaşabilir misiniz?
Erbakan Hocanın seçim çalışmaları sırasında köy ziyaretleri çok canlı geçerdi. Bir defasında Cihanbeyli’den Büyükbeşkavak ve Kelhasan köyüne geldik, yatsı namazından çıkıyorlardı. Erbakan Hocam köylülere hitap etti, etkili bir konuşma yaptı. Oradan da Böğrüdelik köyüne hareket ettik, köye vardığımızda saat gece 12 idi. Köy temsilcisini çağırdık, köylüyü düğün salonunda toplamasını rica ettik. Köylü hemen düğün salonuna geldi ve Erbakan Hocayı can kulağıyla dinlemeye başladı. Erbakan Hoca orada bir buçuk saat Milli Görüş Hareketi’ni köylülere anlattı. İlçe ve köy ziyaretlerimizde halk Erbakan Hocaya olağanüstü ilgi gösteriyordu. Seçim çalışmalarında hiçbir olumsuzlukla karşılaşmadık, köylü Erbakan Hocayı bağrına basıyordu. Zaten böyle olmasaydı, 3 milletvekilliği kadar oy vermezdi.
Hocanın gecesi gündüzü yoktu. Halk bugüne kadar böyle ciddi konuşan bir lider görmedi ve inanç ağırlıklı olduğu için benimsedi. Hocanın ağırlığı hissediliyordu.
Yine seçim çalışmaları kapsamında bir toplantıya giderken arabanın yağı boşalmış. Baktım, tıpası düşmüş. Yağ izini takip edip tıpayı buldum ve getirip arabaya taktım. Yağ tamamen bitti ve yedek yağ da yoktu. Ne yapacağımı düşünüyordum. Biraz sonra bir araba durdu, sürücü arabamın niye durduğunu sordu. Yağın boşaldığını söyleyince, hemen arabasından yağı çıkarıp bana verdi. Şaşırmıştım, çünkü hangi arabada yedek yağ bulunur, bilmiyorum. Allah’ın lütfu olduğuna inanıyorum. Bu sayede toplantıya da yetişmiş oldum, yoksa toplantıya geç kalmış olacaktım.
Erbakan Hoca Ömer Kızıltan kardeşimizin evinde kalıyordu. Hoca günde 2 saat uyuyordu. Nereden biliyorsun dersen, Hocanın olduğu yerin altında Ömer Kızıltan’ın babaannesi oturuyordu. Her an hareket halindeydi, sesler geliyordu, sadece 2 saat tıkırtı kesiliyordu. Biz de Ömer Kızıltan arkadaşımızla çok sık görüşüyorduk, malumatları ondan alıyorduk.
* Milli Görüş Hareketi sizce Türkiye’ye ne kazandırdı?
Milli Görüş Hareketi Türkiye’de sanayi kalkınmasının alt yapısını hazırladı ve ona yön verdi. Sanayiye verdiği kıymeti hiçbir hükümet vermedi. Bunu kesinlikle söyleyebilirim. Havuz sistemi uyguladı, bütçeye katkı sağladı. Faizi düşürdü, çiftçiye ürünün değerini verdi, kalkındırdı. IMF’ye boyun eğmedi. İmam Hatip ve Kur’an kurslarının sayılarını artırdı. Memur, işçi ve emekli ücretlerini artırdı.
Bu hizmetleri hazmedemeyen malum gruplar engelledi. Neticede her şey düştüğü yerden kalkar ve kalkacak. İnşallah günler uzak değil, Milli Görüş’e hizmet eden izzet bulur. Devam edeceğiz, devam edeceğiz.
1936 yılında doğdum. İki çocuk babasıyım. Yıllardır kerestecilik işiyle meşgul oluyorum.
Erbakan Hocanın Odalar Birliği’nden zorla uşaklaştırılması ve Adalet Partisi’ne kabul edilmemesini basından takip ediyordum. Ayrıca Gümüş Motor’dan da ismini duymuştum. Konya’ya geldiğini ve bağımsız aday olduğunu öğrenince çok sevindim. Konya’dan bağımsız milletvekili seçileceğine tüm samimiyetimizle inanıyorduk.
Erbakan Hocanın konuşması herkesi olduğu gibi bizi de çok etkilemişti. Konuşmalarını çevremizdeki insanlara ve tanıdıklara anlatıyor, adaylığını herkese duyurmaya çalışıyorduk. Birçok defa gruplar halinde ilçe ve köylere gidip Milli Görüş Hareketi’ni insanlara anlattık. Yoğun geçen seçim çalışmalarının ardından Erbakan Hoca Konya’dan bağımsız milletvekili seçildi ve dualarla Meclis’e gönderildi. Daha sonra Milli Nizam Partisi kuruldu. Ben de Milli Nizam Partisi’nin merkez ilçe teşkilatında görev aldım. Kulu-Cihanbeyli bölgesinden Milli Görüş partilerinde görev aldım ve çalışmalara devam ettim. Saadet Partisi döneminde ise il yönetiminde bulundum. Altınekin Müfettişi olarak devam ettim. Osman Çelik arkadaşımla beraber çalıştığımız Altınekin’de 3 belde ve 1 il genel meclisi üyeliği aldık. Diğer partilerle diyaloğumuz iyiydi. Bizim dönemimizde hizmetler son derece olumluydu. Bilhassa taban fiyatlardaki artış halkı son derece memnun etmişti. Hiçbir olumsuzlukla karşılaşmadık. Allah’ın yardımına ne kadar şükretsek az. Dostluklarımız devam eder.
* Peki, o dönem seçim çalışmalarına ilişkin hatıralarınızdan birkaçını paylaşabilir misiniz?
Erbakan Hocanın seçim çalışmaları sırasında köy ziyaretleri çok canlı geçerdi. Bir defasında Cihanbeyli’den Büyükbeşkavak ve Kelhasan köyüne geldik, yatsı namazından çıkıyorlardı. Erbakan Hocam köylülere hitap etti, etkili bir konuşma yaptı. Oradan da Böğrüdelik köyüne hareket ettik, köye vardığımızda saat gece 12 idi. Köy temsilcisini çağırdık, köylüyü düğün salonunda toplamasını rica ettik. Köylü hemen düğün salonuna geldi ve Erbakan Hocayı can kulağıyla dinlemeye başladı. Erbakan Hoca orada bir buçuk saat Milli Görüş Hareketi’ni köylülere anlattı. İlçe ve köy ziyaretlerimizde halk Erbakan Hocaya olağanüstü ilgi gösteriyordu. Seçim çalışmalarında hiçbir olumsuzlukla karşılaşmadık, köylü Erbakan Hocayı bağrına basıyordu. Zaten böyle olmasaydı, 3 milletvekilliği kadar oy vermezdi.
Hocanın gecesi gündüzü yoktu. Halk bugüne kadar böyle ciddi konuşan bir lider görmedi ve inanç ağırlıklı olduğu için benimsedi. Hocanın ağırlığı hissediliyordu.
Yine seçim çalışmaları kapsamında bir toplantıya giderken arabanın yağı boşalmış. Baktım, tıpası düşmüş. Yağ izini takip edip tıpayı buldum ve getirip arabaya taktım. Yağ tamamen bitti ve yedek yağ da yoktu. Ne yapacağımı düşünüyordum. Biraz sonra bir araba durdu, sürücü arabamın niye durduğunu sordu. Yağın boşaldığını söyleyince, hemen arabasından yağı çıkarıp bana verdi. Şaşırmıştım, çünkü hangi arabada yedek yağ bulunur, bilmiyorum. Allah’ın lütfu olduğuna inanıyorum. Bu sayede toplantıya da yetişmiş oldum, yoksa toplantıya geç kalmış olacaktım.
Erbakan Hoca Ömer Kızıltan kardeşimizin evinde kalıyordu. Hoca günde 2 saat uyuyordu. Nereden biliyorsun dersen, Hocanın olduğu yerin altında Ömer Kızıltan’ın babaannesi oturuyordu. Her an hareket halindeydi, sesler geliyordu, sadece 2 saat tıkırtı kesiliyordu. Biz de Ömer Kızıltan arkadaşımızla çok sık görüşüyorduk, malumatları ondan alıyorduk.
* Milli Görüş Hareketi sizce Türkiye’ye ne kazandırdı?
Milli Görüş Hareketi Türkiye’de sanayi kalkınmasının alt yapısını hazırladı ve ona yön verdi. Sanayiye verdiği kıymeti hiçbir hükümet vermedi. Bunu kesinlikle söyleyebilirim. Havuz sistemi uyguladı, bütçeye katkı sağladı. Faizi düşürdü, çiftçiye ürünün değerini verdi, kalkındırdı. IMF’ye boyun eğmedi. İmam Hatip ve Kur’an kurslarının sayılarını artırdı. Memur, işçi ve emekli ücretlerini artırdı.
Bu hizmetleri hazmedemeyen malum gruplar engelledi. Neticede her şey düştüğü yerden kalkar ve kalkacak. İnşallah günler uzak değil, Milli Görüş’e hizmet eden izzet bulur. Devam edeceğiz, devam edeceğiz.