Çalışmalarımızı Genel merkez, il ve ilçeler bazında sürdürmekte, gençlerimizin milli değerlerimize bağlı olarak yetişmesini sağlamaktaydık. Ancak hiç olmazsa yılda bir kere bu gençlerimizi bir büyük meydanda, o olmazsa bir büyük stadyumda bir araya getirmeliydik.
Böylece gençlerimiz, bu davada yalnız olmadığını anlayacak, moral bulacak ve daha çok şuurla nacaktı. Diğer taraftan binlerce gencin aynı aşk ve aynı heyecanla attığı sloganlarla ve marşlarla gençlerimiz birbirine kenetlenecekti. Bir slogan olarak söylediğimiz; “Tuğlaları birbirine bağlayan harç, gençleri birbirlerine bağlayan marştır” gerçeği büyük bir gençlik kitlesi tarafından yaşanmış olacaktı.
Binlerce gencin toplanıp dağılması o ilde yaşanlara, medyada yer alacağından bütün milletimize sanki bir işaret fişeği olarak görünecek, milletimizin gelecekten ümidi artacaktı.
Merhum, şair Necip Fazıl Kısakürek’in bu konuda ki bir tespitinde; “Bu ülkenin kurtuluşu, futbol oyununda stadyumları dolduranlar kadar, hak ve hakikatin hâkim olmasını isteyenlerce doldurunca gerçekleşir”
Bu düşüncelerle her yıl “İstanbul’un fethi günlerinde” Milli Gençliği bir araya getirmeli ve İstanbul’un fethini bir seremoni olarak değil ruh ve manasına uygun olarak kutlamalıyız” diyerek bir karar aldık. Ve bu kararımızın ilk uygulamasını 29. Mayıs.1974 günü “İstanbul’un fethi ve Gençlik günü” adıyla Fethin 521. seneyi devriyesinde yine İstanbul’da İstanbul Spor ve sergi sarayında Anadolu’nun her yerinden gelen binlerce gencin iştirakiyle kutladık.
Bu çalışmamızı her yıl aynı tarihte periyodik olarak kutlamalarla devam ettirdik. Ancak 1980 ihtilalinin sonrası üç sene kadar Konseyden izin alınamadığı için yapılamayan bu büyük ve coşkulu çalışmalarımız, daha sonra ki yıllarda özellikle bürokrasi tarafından karşımıza çıkartılan birçok zorluğa rağmen başarıyla yapıla gelmiştir.
Bu toplantıların bir önemli yönü de İslam âleminden birçok devlet ve ilim adamının toplantılara iştirak etmeleri, burada bazı misafirlere konuşmalar yaptırılmasıdır. İstanbul’un fethi ve Gençlik günümüz gibi mutlu günümüzde ülkelerinden gelerek aramıza katılan bu erkan ile gelecekte İslam Birliğinin kurulmasına (D-8’ler) yol açacaktı.
MİLLİ GENÇLİK VAKFI KURULUYOR
1975 yılının 29. Mayıs gününe gelindiğinde Milli Gençlik vasıflarına haiz gençliği yetiştirmek, bu gençlerimizi bir çatı altında toplamak, onların daha ileri seviyede eğitimlerini yapmak ve şuurlandırmak ve bütün geçliğe kucak açmak için Milli gençlik Vakfı adında bir vakfın kuruluş müjdesi ilan edildi.
Vakıflar kanunu çerçevesinde kurulan bu vakfın ilk kurucuları;
Reşat Aksoy Yüksek Mühendis Konya Milletvekili
Nazım Karaman İlahiyatçı, İnşaat Mühendisi
Ali Güzelsoy İnşaat Mühendisi
Ali Tandoğan Müteahhit
Yahya Zararsız İnşaat Mühendisi
Ertan Yülek Makine Yüksek Mühendisi
Mustafa Aksoy Mimar Yüksek Mühendisi
Enver Ergün Makine Mühendisi
Cengiz Acar Ekonomist
1975 yılında askerlik görevini yapmaya hazırlandığımdan, vakfın kuruluş çalışmamalarında bulunamadım. Ama Vakıf senedinin ilgili maddesine göre daha sonra kurucular listesine dâhil olmamız mümkün oldu. Bu kurucu üyeler;
Nevzat Laleli Makine Mühendisi
Muzaffer Baydar Öğretmen, İdareci
Mükremin Karakoç İdareci
Fikret Erçoban İktisatçı
Yılmaz Bölükbaşı Öğretmen
Burhan Uzgur Öğretmen
Mehmet Atamtürk Öğretmen
KUR’AN KURSLARI FEDERASYONU
Kur’an Kursları Federasyonu Balıkesir Bölge toplantısı. (Soldan sola) Şakir Simit (Genel Muhasip), Orhan Sert (Genel Başkan Yardımcısı), (ayakta) Zülfer Erol (Genel sekreter), (konuşan) Balıkesir Müftüsü, Nevzat laleli (Genel Başkan), Mehmet Solmaz (Genel Başkan Yardımcısı) Musa Okçu (Yönetim kurulu üyesi)
5.Haziran.1977 seçimleri yaz aylarına ve zannederim Ramazan ayına denk geldi. Ben de bu seçimlerde MSP’den Ankara milletvekili adayı olarak çalışmalara katıldım. Seçim çalışmaları öyle zorluklarla geçti ki bu zorlukları diğer seçimlerde pek yaşamadık.
MSP’nin önce CHP-MSP Koalisyon hükümetinde görev alması, daha sonra 1980 ihtilaline kadar iki kere AP-MSP-MHP hükümetlerinde yer almasıyla, Hükümet protokollerine yazılmış olan maddi kalkınma “Ağır sanayi Hamlesi ile manevi kalkınmaya” büyük önem verilmiş hatta manevi kalkınma 5 yıllık kalkınma programlarına alınarak adım adım takip edilmeye başlanmıştı. Bu cümleden olarak da “Binası bitmiş okulların İ.H.Okulu olarak açılması, Yüksek İslam Enstitülerinin derslerinin ve müfredatlarının yeniden düzenlenmesi, Kur’an kurslarının sayısını artırılması, din görevlilerinin kadrosunun artırılması, İ.H.O mezunlarının üniversitelere girebilmesi gibi tüm kolaylıklar sağlanmıştı.
Ancak benim de Ankara milletvekili adayı olduğum, 1977 seçimlerinde hangi köye ziyarete gitmişsek karşımıza, “MSP Kur’an kurslarını kapattı” diye bir itham ve iftira çıkardılar. Bu iftirayı bazen savıyor, bazen de savamıyorduk. Milli Görüş sahipleri olarak Kur’an hizmetini geliştirmeye ve Kur’an Kursları Federasyonunu kurmaya karar verdik.
Hemen ifade etmeliyim ki Milli Gençlik, milletinin milli ve manevi değerlere sahip, Allah’ın kitabı Kur’an-ı kerimi okuyan, onu anlamaya çalışan ve hayatına hakim kılmaya çalışan bir gençliktir.
Bu iki sebepten dolayı 29.Mayıs1978 tarihinde Genel Merkezi Konya olmak üzere “Kur’an Kursları Federasyonu”nu kurarak Milli gençlik çalışmalarımıza devam ettik. Bu federasyonun Genel Başkanlığını yine ben deruhte ediyordum.