Havuz problemlerinden bıkan bir neslin yetişkini olmak zor. Çocukken hiç giremediğimiz o yüzme havuzunun bize problem çıkarmasını kabul edemedik.
Ama zamanla düzelir dediğimiz birçok olgunun düzelmediğine de tanıklık ediyoruz. Dönemimizde çok iyi eğitim alamadık, bizden sonraki nesillerde de durum değişmedi.
Türkiye’de toplumsal sorunların nedenlerinin başında eğitim geliyor. Olayı aile, çevre, okul üçgeninde değerlendirirsek, meselelerin nedenini eğitim ve öğretime bağlayabiliriz. İşsizlik, şiddet, trafik kültürü, teknolojik gelişmeler ve sosyal ilişkilerin tümündeki başarımız ya da başarısızlığımızı eğitim başlığı altında değerlendirebiliriz.
Günün yaklaşık 8 saatini okulda geçiren yetişkin adaylarını, donanımlı bireyler haline dönüştürebiliyor muyuz? Hiç sanmıyorum. Çocuklara ve gençlere gelecekleri için konforlu bir yaşam sunamıyoruz.
AK Parti hükümetleri döneminde en çok değişen bakanlık ‘Milli Eğitim’
18 Kasım 2002’den günümüze sırasıyla Erkan Mumcu, Hüseyin Çelik, Nimet Çubukçu, Ömer Dinçer, Nabi Avcı, İsmet Yılmaz, Ziya Selçuk ve Mahmut Özer Milli Eğitim Bakanı oldu. Eğitim ve öğretim, 20 yılda 8 Bakan’ın değiştiği ülkemizde, yeni sistemlerin denenmesi ile ‘yap boz’ tahtasına dönüştü. Ve sonuç ortada.
Başarıyı ya da başarısızlığı somutlaştıralım şimdi.
PISA olarak kısaltılan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı adında
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü tarafından 1997’de geliştirilen uygulama
uluslararası çapta 15 yaşındaki öğrencilerin başarısını ölçüyor.
Geçmiş yıllarda Türkiye’nin durumu şöyleydi:
* 2003 yılında 41 ülke arasında; fende 33, matematikte 35, okuduğunu anlamada 35’inci sırada.
* 2006 yılında 57 ülke arasında; fende 43, matematikte 43, okuduğunu anlamada 37’inci sırada.
* 2009 yılında 65 ülke arasında; fende 43, matematikte 43, okuduğunu anlamada 41’inci sırada.
* 2012 yılında 65 ülke arasında; fende 43, matematikte 44, okuduğunu anlamada 41’inci sırada.
* 2015 yılında 72 ülke arasında; fende 52, matematikte 49, okuduğunu anlamada 50’inci sırada.
* 2018 yılında 79 ülke arasında fende 39, matematikte 42, okuduğunu anlamada 40’ıncı sırada.
Türkiye’nin durumu vasat. Bu sıralamada ilk sıraları, Çin, Singapur, Tayvan alıyor. İlk 10’da Avrupa’dan Estonya, Hollanda ve Finlandiya yer alıyor.
Artık bu alanda bir devrim yapılmalı. Türkiye’nin çok daha ön sıralarda yer alması için özenli bir program hazırlanmalı ve uygulanmalı.
Mevzu derin, sorun büyük. Dilimiz döndüğünce anlatmaya çalıştık. Türkçe dersinde, öznesi başta, yüklemi sonda olmayan devrik cümlelerin üzerimize devrilmesi gibi bir duygu bu. Umarım bu sorunun altından kalkar ve başarıyı yakalarız.
KONYA NE DURUMDA?
İnternette küçük bir araştırma ile Konya’nın Liselere Geçiş Sistemi’ndeki (LGS) sıralamasına eriştim. Tüm derslere göre en başarılı ve başarısız iller sıralamasında Konya 47’nci. İlk üçte Muğla, Tunceli ve Giresun yer alıyor. Son sıraları ise Siirt Hakkari ve Şırnak paylaşıyor.
Matematik sınavında iller sıralamasında Konya biraz daha önde. Konya 36’ncı sırada yer alıyor. Listede, ilk üç sırayı Kırşehir, Tunceli ve Muğla paylaşıyor. Ağrı, Hakkari ve Şırnak son sıralarda bulunuyor.
Görüldüğü gibi Konya’nın durumu vasat. Bu sıralamada Konya’yı daha yukarılarda görmemiz için Milli Eğitim Müdürü Murat Yiğit’in özel çaba harcayacağını umuyoruz.