Hatırlanacağı üzere Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 3600 ek gösterge konusunda 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde bir gelişme yaşanabileceğini aktarmıştı. Ancak 24 Kasım geçmesine rağmen bu konuda herhangi bir gelişme yaşanmadı.
Yeniçağ gazetesi yazarı Ahmet Takan, 3600 ek gösterge konusunda yaşanan sessizliği köşesine taşıdı ve gündem bir yaratacak bir iddiada bulundu. İşte Takan'ın dikkat çeken yazısındaki ilgili bölüm; "Müjde bekleniyordu... Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Ekim ayının son haftasında, "3600 ek gösterge ile ilgili 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde bir haberimiz olacak" demişti.
24 Kasım günü kimseden ses seda çıkmadı. Aradan 5 gün geçti hala tık yok!.. Bakan Selçuk, yalan mı konuşmuştu?.. Uzaktan da olsa tanırım kendisini. Hiç sanmıyorum... Ziya Selçuk'un da iktidarın bu vaadini yerine getirememesinden dolayı çok sıkıntılı olduğunu duydum. Yakın çevresine 3600 ek göstergenin neden çıkarılamadığını anlatmış. 23 Kasım akşamı... Sabah, müjde vereceğini duyurduğu gün, Ziya Selçuk, milyonlarca öğretmenin önüne çıkacak...
Konu 3600 ek göstergeye geliyor. Şöyle diyor yakın bir arkadaşına Ziya Selçuk: "Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak'ı aşamıyoruz..." Aldığım bu haber üzerine AKP'de bazı üst düzey yöneticilerle de görüştüm. 3600 ek gösterge meselesinde Berat Albayrak'ı aşamadıklarını doğruladılar. Onların da elleri kolları bağlı, bekliyorlar... Muhalefet, kanun teklifleri verdi,
bütçe görüşmelerinde konunun üzerine defalarca gidildi, "siz kanun teklifi verin biz 'evet' diyelim" dendi. Dağ fare doğurdu!.. Adeta öğretmen ile dalga geçtiler. 24 Kasım öğretmenler gününde kuru kuruya "seni seviyoruz öğretmenim" mesajları yayınladılar. Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Ekim ayında verdiği müjde haberi ile yanlış yaptı!.. Bence, Bakan bey, Cumhur Hükümeti (!) sistemini kavrayamamış. Bakanların bu sistemde figüran bürokrat rolünden öteye gidemeyeceği gerçeğinin herhalde farkında değil.
Zaten yakın bir zamanda yapılacak kabinede değişikliği ile ilgili dedikodularda da adı geçiyor. Hem sizler hem de Bakan bey için yeni rejimde Türkiye'nin nasıl yönetildiğine dair net fotoğrafı bir kez daha ortaya koyalım; İbrahim Kalın; Dış siyaset ve güvenlik politikalarından sorumlu... Berat Albayrak; Ekonomi ve ticaretten sorumlu... Bilal Erdoğan; Eğitim, kültür ve gelecek nesillerin yetiştirilmesinden sorumlu. Bu üçlünün en tepesinde de baş koordinatör ve son karar verici R. Erdoğan var. Gerisi hikaye!"
Yeniçağ