Mhp’li Yalçın: Erdoğan’ın Yetki Gaspı İçin Aym Devreye Girmeli

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisini halen Başbakan gibi gördüğünü ifade ederek, "Tayyip Erdoğan’ın Meclis Başkanı'nı atlayarak yasamanın, başbakanı...

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisini halen Başbakan gibi gördüğünü ifade ederek, "Tayyip Erdoğan’ın Meclis Başkanı'nı atlayarak yasamanın, başbakanı ezerek icranın ve genel başkanını çiğneyerek AKP’nin işlerine karışması, yetki gaspıdır. Erdoğan’ın Türkiye’de hukuku yok sayan uygulama ve cüretkâr icraatına 'dur' diyecek yürekli hukukçular, hâkim ve savcılar aranmaktadır. Anayasa Mahkemesi burada devreye girmeli, devletin en tepesindeki şahsın Anayasa’yı sorumsuzca delen icraatına dur demelidir." ifadelerini kullandı.

Yaptığı yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, makama seçildiği günden beri hukuk ihlallerini sürdürmekte olduğuna değinen MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın, "Kendisini hukukun, halkın hak ve çıkarlarının üzerinde görmeye devam etmektedir. Aldığı her karar, söylediği her söz ve ortaya koyduğu her icraat Anayasa ile kendisine tanınan hak ve yetkileri aşmaktadır. O sebeple Erdoğan ve başını çektiği AKP dışındaki bütün kesimlerin, Türkiye daha fazla sorunlar yumağına dolanmadan bu hukuksuzluk manzumesine karşı çıkmaları, Erdoğan’ı bulunduğu mevkiin Anayasa ile belirlenen sınırlarına çekilmeye icbar etmeleri bir zaruret hâlini almıştır." ifadelerini kullandı.

"GÜNDEMİ HÜKÜMETTEN ÖNCE ERDOĞAN DUYURUYOR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisini Başbakan gibi görmekte olduğu belirten MHP’li Yalçın, şöyle devam etti: "TBMM gündemini belirlemekte, ele alınacak kanun tasarı veya tekliflerini önceden kamuoyuna bildirmektedir. İç güvenlik alanında yapılması düşünülen, ne getirip ne götüreceği Meclis'e gelince belli olacak gündemdeki yasal hazırlığı hükûmetten önce Erdoğan duyurmaktadır. Tayyip Erdoğan’ın geçenlerdeki TÜSİAD toplantısında her kesimi azarlaması, Bank Asya konusunda söyledikleri, New York Times'in “IŞİD Ankara'da adam topluyor.” başlıklı haberine ettiği hakaretler, hangi binanın hangi devlet kurumuna tahsis edileceğine karar vermesi, Cumhurbaşkanlığı yanında başbakanlık görevini de fiilen yürüttüğü gerçeğini ortaya koymaktadır."

"ERDOĞAN YETKİ GASPI YAPIYOR"

Tayyip Erdoğan’ın Meclis Başkanı'nı atlayarak yasamanın, Başbakan’ı ezerek icranın ve genel başkanını çiğneyerek AKP’nin işlerine karışmasının yetki gaspı olduğunu belirten Yalçın, "İdare hukukuna göre en üst mercideki yönetimin, başka bir devlet organının görev alanına giren herhangi bir konuda işlem tesis etmesi dolayısıyla ortaya bir yetki sakatlığı çıkmaktadır. Bir başka yönetim merciinin görev alanına giren bir konuda hukuka aykırılık sergileyen kimsenin yaptığına yetki tecavüzü de denir. Bu sakat işlem, hem fonksiyon gaspı hem de yetki gaspı olarak kendini göstermektedir. Esasen hukuka uygun olmadığı için çıkan bu yetki sakatlığı ve fonksiyon gaspı dolayısıyla Tayyip Erdoğan’ın yaptığı işlem ve aldığı kararların yok hükmünde sayılması gerekir." açıklamalarında bulundu.

Cumhurbaşkanının Anayasa’daki yetkileri gayet açık olduğuna değinen Yalçın şöyle dedi: "Cumhurbaşkanı halkın ve bütün toplum kesimlerinin, bütün kurum ve kuruluşların başkanı ve temsilcisidir. Bulunduğu makamda sadece iktidar partisini değil muhalefeti de temsil eder. O bakımdan siyaset platformundaki bütün parti ve görüşlere eşit mesafededir. Tayyip Erdoğan eski alışkanlıklarını sürdürerek bir partinin genel başkanı veya hükûmetin başı gibi davranamaz. Kendisine bu hak ve yetkiyi veren herhangi bir hukuk kuralı veya Anayasa maddesi de yoktur."

"YÜREKLİ HUKUKÇULAR, HÂKİM VE SAVCILAR ARANIYOR"

Erdoğan’ın kendisini cumhurbaşkanı değil, devlet başkanı gibi görmekte olduğunu belirten Yalçın, “Fiilen diktatör gibi davranmaktadır. Ancak bunun mevcut Anayasa ve yasalarla yapılmaya çalışılması açık bir suçtur. Erdoğan’ın uygulamaları ancak antidemokrat ve totaliter rejimlerde görülür. Putin’in, Castro’nun böyle keyfilikleri ülkelerindeki rejimlerin bir sonucudur. Ancak Türkiye’de hâlen demokratik parlamenter rejim meriyettedir. Buna rağmen Tayyip Erdoğan’ın nasıl olsa hesap soran yok diye keyfî bir siyasi kişilik gibi hareket edip konuşması, adı geçen liderleri taklit hevesinin bir sonucudur. Erdoğan’ın Türkiye’de hukuku yok sayan uygulama ve cüretkâr icraatına dur diyecek yürekli hukukçular, hâkim ve savcılar aranmaktadır. Anayasa Mahkemesi burada devreye girmeli, devletin en tepesindeki şahsın Anayasa’yı sorumsuzca delen icraatına dur demelidir.” açıklamalarında bulundu.

CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri