Bu akşam ilk teravih,
Bu gece ilk sahur ve
Yarın ilk Ramazan orucu.
Sanki daha dün “Allahümme barik lena fi Recebe ve Şaban” diyerek 3 aylara girmiştik ve bugün 60 gün sonra “Merhaba Ramazan” diyoruz.
Yani günler, mevsimler, ömürler çok hızlı geçiyor.
Erbakan öleli 4 sene, Ecevit öleli 9 sene, Özal öleli 22 sene, Türkeş öleli 19 sene, Menderes asılalı 54 sene olmuş. Saddam asılalı 10 sene, Sovyetler Birliği yıkılalı 25 sene olmuş. Karaman il olalı 26 sene olmuş. Kıbrıs Barış Harekatı yapılalı 42 sene olmuş. 28 Şubat olalı 18 sene olmuş. Zümrüt Apartmanı çökeli 12 sene olmuş. Konya’da mevcut tramvayları kullanmaya başlayalı 24 sene olmuş.
Bu rastgele olayları ve seneleri niçin yazdım?
Örnek olsun diye.
Hayat çok çabuk geçiyor.
Her Ramazan, her seçim, her yaz tatili, her yılbaşı, her doğum günümüz bizi öbür tarafa bir adım daha yaklaştırıyor.
Yarın biz toprağın altına girince birileri eğer hatırlarsa adımızı söyleyerek “Falanca öleli 12 sene, 16 sene, 40 sene olmuş” diyecek.
Ya da ne adımızı anan, ne de hesabımızı yapan olacak. Yok olup gideceğiz.
Yok olsan, o bile kar.
Bir gün tekrar dirilip hesaba çekileceğiz.
İşte bu Ramazan “Hesaba çekilmeden önce kendimizi hesaba çekmek” ve kendimize çeki düzen vermek için bir fırsat.
Oruç ta, teravih te, hayır hasenat ta, mukabele-hatim de, umre de, sahur da, iftar da bir fırsat, bir nimet.
Her dilimiz damağımız kurudukça Allah’a bir adım yaklaşacağız, her karnımızın kuruldayışında bir derece yükseleceğiz, camiye attığımız her adımda, uykumuzu bölüp kalktığımız her sahurda, elimize tesbihi alıp her Allah dedikçe Allah’ın has kulları olabilme noktasında bir adım daha ilerlemiş olacağız.
Ramazan’ı fırsat bilip te şöyle iyi bir kul olmaya gayret etmeyenlere ancak acınır, zavallı, nasipsiz denir.
Zavallı olmamak için, acınacak değil, imrenilecek bir insan olmak için haydi bismillah.
Kendimize has iyi bir Ramazan programı yapalım ve onu uygulamaya çalışalım.
Kendimize bu Ramazan’a has hedefler koyalım, onları gerçekleştirmeye çalışalım.
Yarın bir bakmışsınız Bayram gelmiş, Öbür gün bir bakmışsınız Kurban, kış, soğuk derken aylardan Ekim, Aralık, Mart.., yıllardan 2016- 19, 22… ya da bu sene, 2015 yani, mahallenin mescidinden “Saaalaaa…” sesi ve arkasından “Mahallemiz sakinlerinden …. Vefat etmiştir. Cenazesi…. Kaldırılacaktır… Lillahi Tealel Fatiha… “ sözleri duyulmuş.
Dikkat, hikaye veya masal yazmıyorum, dünya kurulalı Müslüman-kafir kimsenin inkar edemediği bir gerçekten bahsediyorum.
Kabul etmemek gibi bir şansımız, lüksümüz yok! Ona göre…