Saadet Partisi Konya İl Başkan Yardımcısı Mehmet Küçükgünay
Adalet Yerini Bulacak, Kardeşliğimiz Bozulmayacak
Kıymetli hemşehrilerimiz;
Geçtiğimiz günlerde Konya da akıllara durgunluk veren, acı bir hadise yaşandı. Bir aile acımasız bir şekilde katledildi. Yazımızın başında vefat edenlere Allah’tan rahmet yakınlarına ise sabrı cemil niyaz ediyorum. Bu saldırıyı gerçekleştirenlerin de en ağır şekilde cezalandırılmaları gerektiğini ifade ediyorum.
Elbette bu hadiseyi bizimle birlikte bütün Türkiye yakından takip etmektedir. Ortada elim bir olay vardır ve bu cinayetlerin ivedi bir şekilde aydınlığa kavuşturulması gerekmektedir. Elbette bu yapılırken bizlere de büyük görevler düşmektedir. Ülkemizin birliğini bütünlüğünü bozmak isteyenler bu hadise üzerinden provokasyon üretebilirler. Provokasyonlara kapılmadan ülkemizin birliğine ve bütünlüğüne sahip çıkmalıyız.
Yine hepimizin malumu ciğerlerimiz yanıyor. Ülkemizin çeşitli bölgelerinde meydana gelen yangınlar bir taraftan ormanlarımızın kaybolmasına sebep oluyor diğer taraftan pek çok canlının yok olmasına sebep oluyor.
Sıcaklarında etkisiyle yangın yerleşim bölgelerine ilerledi ve pek çok vatandaşımızın evleri de alevler içerisinde kaldı. Üç tarafı denizlerle çevrili dört mevsimin yaşandığı ülkemizde nefes aldığımız ormanların alevler içerisinde yok olduğunu seyretmek hepimizi derinden üzmektedir. Yangında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet yakınlarına sabır diliyorum. Yangınlarla ilgili sabotaj ihtimalleri hızlı bir şekilde araştırılıp ortaya konmalıdır.
Aynı şekilde yangınlara müdahale hususunda bugüne kadar alınmayan tedbirlerin bize ders olması gerektiğini hatırlatıyorum. Bu kadar yoğun yangınlar ile bugüne kadar karşılaşmamış olsak da geçtiğimiz yıllarda zaman zaman ülkemizin çeşitli bölgelerinde yangınlar çıkmıştır. Yani yangınlara yabancı bir ülke değiliz. Bugün üzülerek izliyoruz ki ülkemizde yangınlara müdahale edebilecek yeterli uçağımızın olmadığını görüyoruz. Bugün yaşananlardan ders alıp geleceğe dönük olarak gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir.
Ülkemiz içinde bulunduğu ekonomik durumu ortaya koymak adına da Genel Başkanımız Temel Karamollaoğlu’nun açıklamalarından bazı notları sizlere aktarıyorum.
EKONOMİ ALARM VERİYOR
Bugün ülkemizin ve insanımızın şüphesiz en önemli sorunlarından birisi de ekonomidir.
Açıklanan tüm rakamlar, ekonomide alarm çanlarının çaldığına işaret ediyor.
Türkiye'de kişi başına düşen milli gelir 2021 yılında 7700 dolara kadar geriledi.
2013 yılında 13 bin dolar civarında olan kişi başı milli gelirimiz, son 8 yılda ne(ler) oldu da bu kadar düştü?
Hangi politikalar sonucunda Romanya, Bulgaristan, Sırbistan, Gabon ve Dominik Cumhuriyeti gibi ülkelerin gerisine düştük?
Ayrıca Hazine ve Maliye Bakanlığının iki gün önce yaptığı açıklamaya göre de merkezi yönetim brüt borç stoğu 30 Haziran itibariyle 2.026,8 milyar TL (2 trilyon 26 milyar 800 milyon lira)'ya ulaştı.
Bu rakamlara göre merkezi yönetim brüt borç stoku son bir ayda 25,4 milyar lira arttı.
Bu rakamlar üzerine uzun uzun düşünmek mecburiyetindeyiz!
MİLLET GEÇİNEMİYOR
Çok açık bir şekilde görülüyor ki millet geçinemiyor, ay sonunu dahi getiremiyor.
Bakınız, burada bir sendika tarafından yapılan araştırmanın çarpıcı sonuçlarını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bu rakamlar karşısında hepimiz başımızı ellerimizin arasına alıp düşünmek mecburiyetindeyiz.
Açlık sınırı 3 bin 500 lirayı aştı, yoksulluk sınırı ise 12 bin 195 lira seviyelerini gördü.
Temmuz 2021 verilerine bakıldığında bu yılın ilk yedi aylık döneminde açlık sınırı 367 lira, gıda dışındaki ihtiyaçlar ise 641 lira artış gösterdi.
Yoksulluk sınırı 1008 lira arttı. Bir ailenin ekmek, un ve makarna için bir ayda yapması gereken harcama son bir yıla göre 70 lira arttı.
Sıvı yağ ve margarin için yapılması gereken harcama Temmuz'da 1 lira, son bir yılda ise 27 lira artarak 83 liraya çıktı.
Bu rakamlar ülkemizin acı gerçeğidir. Milletimiz yoksulluğa mahkum edilmemelidir.
İçinde bulunduğumuz ekonomik kriz ne yazık ki insanımızın belini her geçen gün daha da bükmektedir.
Biz Saadet Partisi olarak asgari ücret belirlenirken; "10 yıllık planlar yapılmalı ve asgari ücrette açlık sınırı değil, yoksulluk sınırı hedef alınmalı" diyoruz.
Biz Saadet Partisi olarak, bugün iktidarda bulunanlara bunları çözüm yolları olarak gösteriyoruz. Seçime değil geçime odaklanıyoruz.
Toplumumuzun her bir kesimi ile bir araya geliyor, dertlerini dinliyor ve çözüm önerilerimizi paylaşıyoruz.
İktidar bu söylediklerimizi bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da yine görmezden ve duymazdan gelmeye devam ettiği taktirde; inanıyoruz ki milletimiz ilk seçimde Saadet Partisi'ni güçlü bir şekilde yetkilendirecektir.
İşte o zaman da biz; bu yetkilendirmenin tüm gerekliliklerini ve bugün iktidara çözüm olarak sunduğumuz tüm adımları ve daha fazlasını eksiksiz yerine getireceğiz.
Biz, milletimizin yüzünü güldürecek, insanımızın omuzlarındaki yükü hafifletecek adımları atmakta kararlıyız.