Mehmet Evren: Mazlumun Hasmı

Siyasi partilerin Konya’daki il başkan yardımcıları; siyasi görüşlerini, fikirlerini, şehrin sorunlarını ve çözüm önerilerini Merhaba Gazetesi “Siyasetin Nabzı” sayfaları için kaleme aldı.

Gelecek Partisi Konya İl Başkan Yardımcısı Mehmet Evren 

Mazlumun Hasmı

Türkiye 2002-2011 yılları arasında dış politikada geleneksel kalıpların dışına çıkmış, daha aktif bir dış politika izleyerek uluslar arası sistem içerisinde giderek artan bir profile sahip olmuştur. Devrimci olarak nitelendirilebilecek bu dış politika eğilimi; Ak Parti hükümetlerine rast geldiği için Ak Partinin ve fakat özünde bu dış politikanın mimarı olduğu için Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun eseri olarak genel kabul görmektedir. Ayrıca bahsi geçen dönem yakın dönem Türk Dış Politikasının altın devri olarak anılmaktadır.

11 Eylül saldırıları, Irak Savaşı, İran ile Batı arasında, Suriye ile Batı ve İsrail arasında arabulucuk girişimleri, komşularla sıfır sorun politikası, yumuşak güç algısı, dünyanın stratejik merkezinin doğuya kayması gibi durumlar Türkiye’nin yükselen profiline katkı sağlamıştır. Burada önemle dikkat çekilmesi gereken konu ise andığımız dönemde Türk Dış Politika yapıcılarının bölgesel ve küresel gelişmeleri yakından takip eden ve iyi okuyabilen ehil kişilerden oluşmasıdır. Türkiye bu süreçte gerçekleştirdiği Ortadoğu ve Afrika açılımları ile bölgesel etkisini arttırarak jeostratejik önemini perçinlemiştir.

2010 yılının sonlarına geldiğimizde Ortadoğu halklarının demokrasi ve daha iyi yaşam koşulları talepleri ile her biri en az 30-40 yıllık dikta rejimlerine baş kaldırmasıyla başlayan Arap Baharı ise Türk Dış Politikası açısından kırılma noktalarından biri olmuştur. Türkiye komşularının iç işlerine karışmama ve Arap halklarının demokratik taleplerini destekleme arasında ikilemde kalmış ve nihayetinde savunduğu etik değerler gereği halkların taleplerini destekleme konusunda tavır geliştirmiştir. Arap Baharının beklenenin aksine bir çıkmaza dönüşmesi Tunus dışında demokrasinin diğer ülkelerde tesis edilememiş olması, Mısır’da devrimin darbe ile sonlandırılması, Suriye’de rejimin devrilememesi sonucu ortaya çıkan otorite boşluğunun PKK/YPG, IŞİD ve diğer radikal gruplar tarafından kullanılması ile Türkiye yeni bir çıkmaz ile karşı karşıya kalmıştır.

2002’den başlayıp 2016’ya kadar gelen dönemde Türkiye ulusal çıkarları gözeten, rasyonel, dengeli ve etik/ahlaki değerlere bağlı bir dış politika izlemiştir. Bu süreçte Türk Dış Politika perspektifinde temelde Rusya’ya karşı denge unsuru olarak Batı kullanılmış, Ortadoğuda ekonomik iş birliği arayışları ve AB ile entegrasyon ön plana çıkmıştır. 2016 yılına geldiğimizde ise radikal bir eksen değişikliği arayışı gözlemlenmektedir.

15 temmuz darbe girişiminin ardında ABD ve Batı ile çeşitli gerilimlerin yaşanması, şeffaflık yasası nedeni ile AB ile entegrasyon sürecinin kopması, Suriye’de Batı ittifakı ile karşı karşıya gelinmesi, S400 ve F35 meseleleri, Brunson krizi vb. nedenlerden dolayı Türkiye Batı ittifakı ile arasına mesafe koyarak Rusya-Çin ekseniyle yakınlaşmayı tercih etmiştir. Ayrıca bu süreçte Ak Partinin cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini hayata geçirebilmek adına razı geldiği milliyetçi koalisyonun Türkiye’yi demokratik-özgürlükçü bir çizgiden daha güvenlikçi-militarist bir çizgiye taşımasının da dış politika üzerinde etkileri olmuştur. Dış politika rasyonellikten uzaklaşarak hamasi söylemlerle iç siyasete kurban edilmiştir.

İktidar çevreleri 2016 öncesi Türk Dış Politikasının tüm kazanımlarını kendi üzerilerine alırken göreli kayıpların tümünü genel başkanımız Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun üzerine yıkma kolaycılığına kaçmıştır. Günümüzde de halen sağlam temeller üzerine oturtmak bir yana dış politikayı rasyonellikten uzak günlük kararlarla, hamasetle, etik ahlaki değerleri yok sayarak ve savrulmalarla sürdürmektedirler.

Yıllardır süren abluka ve hava saldırılarıyla Gazze’yi yaşanmaz hale getiren İsrail ile ve demokrasi talebi ile Hüsnü Mübarek rejimini deviren ve Muhammed Mursi’yi tarihin ilk seçilmiş cumhurbaşkanı olarak başa getiren Mısır halkının adeta başına demir yumruk gibi inen Sisi rejimi ile normalleşmenin yollarını arayan siyasi iktidar, sadece Türk ve Müslüman oldukları için Uygur Türklerine sistematik zulüm ve katliam uygulayan Çin rejimine de ses çıkaramamaktadır.

Ülkemizde Yaşayan Doğu Türkistanlıların hiçbiri 2017 senesinden beri ailelelerinden haber alamamaktadır. Akıbetleri hakkında bir bilgileri bulunmamaktadır. Oradakilerin durumunun yanı sıra Türkiye’de yaşayanlarda birçok sıkıntı ile karşı karşıya kalmaktadırlar. 2017 yılında Türkiye ve Çin arasında imzalanan suçluların iadesi anlaşması TBMM’de onaylandığı takdirde Çine iade edilme riski ile de karşı karşıya bulunmaktadırlar. Türk ve Müslüman olan bu insanlar seslerini kendilerini mütedeyyin kesimin yegane temsilcisi olarak görenlere veya milliteçiliği şahsına münhasır zannedenlere maalesef duyuramamaktadırlar.

İktidarın bu sesi duymamasında buradaki zulme göz yummasında önemli bir etkende Türkiye’nin dış politikada denge mekanizmasını yitirmiş olmasıdır. Bugün siyasi iktidar Türkiye’nin Batı ile ilişkilerini bu kadar zedelediği içindir ki Çin ve Rusya’ya karşı denge olarak kullanabileceği bir kart elinde bulunmamaktadır. Burada ORSAM eski başkanı Şaban Kardaş’ın 2010’ların başında söylediği şu sözler açıklayıcı olacaktır;

“bugünkü konjonktürde Batı ile ortaklık Ankara’nın yeni meydan okumalarla baş edebilmesini ve manevra alanını genişletmesini sağladığı ölçüde değerli bir araçtır. Kendisi bizatihi değerli olduğundan değil. “

Yazımızı sayın cumhurbaşkanının ara ara İsraili veya Batıyı eleştirdikten sonra okuduğu Mehmet Akif’in şu dizeleriyle noktalayalım.

Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem / Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem / Biri ecdadıma saldırdı mı, hatta boğarım! / Boğamasam da hiç olmazsa yanımdan kovarım.

Adam aldırma da geç git, diyemem aldırırım / Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım! / Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu / İrticanın sizin lehçede manası bu mu?

Sahi siz ne zaman mazlumun hasmı oldunuzda, zalimi sever oldunuz?

Selam ve dua ile..  

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri