D-8, ya da İngilizce uzun adıyla “Developing Eight” (gelişmekte olan sekiz ülke), Türkiye, İran, Pakistan, Bangladeş, Malezya, Endonezya, Mısır ve Nijerya’nın üyelikleri ile kurulmuştu. Saadet Partisi İl Başkan Yardımcısı Abdullah Altuntaş, D-8’in kuruluş yıldönümü nedeniyle bir basın toplantısı düzenledi. Ramazan ayının ülkemize, İslâm alemine hayırlar getirmesi temennisi ile sözlerine başlayan Altuntaş, “Irkçı Emperyalistlerin egemen olduğu sömürü düzeni, bütün dünyayı kan gölüne çevirmiştir. Açlık, kıtlık ve sefalet ülkemizde olduğu gibi bütün dünyayı sarmıştır. İşte böyle bir zamanda Ramazan Ayı’nı geçiriyoruz. Ülkemizde huzur yok, İslâm kardeşliğinin yerini ırkçılık almış. Birliğimiz, dirliğimiz bozulmuş, terör iyice azmıştır. Her gün yeni bir olaylar, yeni bir patlamalar olmaktadır. Ülke olarak, millet olarak tarihin en kanlı, en hain, en alçak saldırılarına hedef oluyoruz. Bir acının yarası henüz sarılmadan başka bir acı yüreğimizi yakıyor. İşte böyle bir dönemde önce ülkemizin, İslam aleminin, sonra dünyanın her zamankinden daha çok barışa, kardeşliğe ve İslam Birliği’ne yani D-8’lere ihtiyacı vardır” dedi.
MÜSLÜMANLAR ZULME MARUZ KALMAZDI
19 yıl önce 15 Haziran 1997 yılında Türkiye’nin öncülüğünde Milli Görüş Lideri Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocanın liderliğinde, gelişmiş sekiz İslam Ülkesiyle birlikte, Yeni bir Dünya’nın ilk adımlarının atıldığını ifade eden Altuntaş, konuşmasına şöyle devam etti: “D-8, kuvveti üstün tutan zulüm dünyası yerine, hakkı üstün tutan yeni bir saadet dünyasının kuruluşu hareketedir. D-8’in temelini 5 milyar sömürülen insan oluşturmaktadır. İnsanlık 20. asırda bütün uğraşmalara ve çektiği ıstıraplara rağmen özlediği huzuru, barışı, adaleti ve saadeti bir türlü bulamadığı gibi İki dünya savaşını birden yaşamıştır. Hürriyet, insan hakları ve demokrasinin tesisi bir türlü gerçekleşmemiştir. Irkçı emperyalizm insan hakları ve demokrasiye dayalı bir dünya yerine, sömürü ve çatışmaya dayalı bir dünyanın kurulmasını sağlayarak insanlığı kan ve gözyaşına boğmuştur. Bu zülüm dünyasının devam etmesi mümkün değildir. D-8, bu zulüm dünyasına alternatif olarak ortaya koyduğu ilmi veriler ve fikirler ile, zulmün değil adaletin, çatışmanın değil diyaloğun, sömürünün değil hakça paylaşımın esas olduğu ‘Yeni Bir Dünya’nın kurulması için çaba göstermiştir. D-8'ler bugün aktif olsaydı, İslâm ülkelerinde sorunlar olmazdı, Irak'ta Suriye'de yaşananlar olmazdı. Filistin ve Gazze'de yaşananlar olmazdı. Libya, yakılıp yıkılmazdı. Doğu Türkistan’da Müslüman kardeşlerimiz zulme ve işkenceye maruz kalmazdı. Kendi içerisinde birlik bütünlük sağlamış İslam Ülkeleri olsaydı, bugün Batı ve İşbirlikçileri İslam’a ve Müslümanlara alçakça saldıramazdı.
KURTULUŞ İSLAM BİRLİĞİ’NDE
Millet olarak büyük bir ihanetin hedefinde olduğumuzu söyleyen Altuntaş, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bütün küresel terör örgütleri Türkiye’yi hedef almıştır. Daha önce Irak’ta, Libya’da ve Suriye’de sergilenen kanlı oyun, şimdi terör yoluyla Türkiye’de oynanıyor. Bu saldırıların arkasında, Irak, Libya ve Suriye deki gibi Batı ve İşbirlikçileri vardır. Saadet Partisi olarak İktidar mensuplarına diyoruz ki; Bugün Türkiye ve İslam ülkelerinde yaşanan sorunlarını çözümü için mutlaka D-8'leri harekete geçirilmelidir. İç politikadan dış politikaya terörle mücadeleye kadar her alanda yeni bir vizyon oluşturulmalıdır. Avrupa Birliği sevdasından vaz geçilmediği sürece ülkemiz huzur bulmayacaktır. Komşularla olan sorunlarımızın, topla tüfekle, NATO’dan medet umarak değil, diyalog yoluyla çözülmesi gerekmektedir. Sonuç olarak; Türkiye tarihi geçmişi ve tecrübesi ile büyük bir devlettir. Aziz milletimiz en zor dönemlerde, en zor badireleri atlatmıştır. Bu karanlık dönemi de, el ele, omuz omuza vererek atlatacaktır. Türkiye’nin, İslâm Âleminin ve tüm mazlumların kurtuluşu İslam Birliği’nin kurulmasından geçmektedir.”
HÂLİD ŞEN merhabahaber.com