Açlık ve yoksullukla mücadelede maddi ve manevi olarak ilgi ve yardıma muhtaç insanların ihtiyaçlarını giderirken köprü vazifesi görmek ve bu mücadeleyi günümüz teknolojilerini kullanarak daha hızlı, verimli, doğru ve kaliteli hale getirmek vizyonu ile çalışmalar yapan Dost Eli Derneği, Şehre Hizmet Edenlerin bugünkü konuğu oldu. Dernek Başkanı Mehmet Seçer, “Biz bu çalışmalara çok önem veriyoruz. Ecdadımız yıllar boyu o bölgelere adaletle hükmetmiş. Bugün bizim yaptığımız çalışmalardan dünyada Fransa, Amerika, Almanya, Hollanda gibi ülkeler rahatsızlık duyuyor. Onlar sömürü için giderken biz yardım eli oluyoruz. Türklerin burada ne işi var diyorlar; asıl sizin ne işiniz var. Benim dedelerim yıllarca o bölgelere hükmetmiş, sömürmemiş. Emin olun o insanlar bizi gördükçe güçleniyorlar. İnşallah oralarda biz olacağız. Burada okuyup giden çocuklarımız var, yarın o bölgelerde söz sahibi olacaklar. O topraklara sahip çıkacaklar” şeklinde konuştu.
İLK ÖNCE ÇEVREMİZE FAYDALI OLMAYI AMAÇLADIK
**İlk olarak Dost Eli Derneği hakkında neler söylersiniz?
-Konya merkezli kurulmuş bir derneğiz. Konya’daki bir takım esnaf arkadaşlarımızla kendi zekatlarımızı dağıtmak için oluşturduğumuz bir grubu dernekleştirdik aslında. 2001 yılında resmi olarak kurduğumuz Dost Eli’nin kuruluşu bu bakımdan 1995 yılına dayanır. İlk önce kendi mahallemizi, etrafımızı gözetlemek amaçlı kurduğumuz çalışmaları bugün bu noktaya getirdik. Yardım alanlarımız gitgide arttı. Kendi mahallemizle başladığımız ve köylere, kasabalara yaydığımız yardım çalışmalarımız şu anda Anadolu'nun onlarca noktasında, dünyanın farklı ülkelerinde yürütülmekte.Fakat hamdolsun ülkemizde bugün çok bir yardıma muhtaç vatandaş yok. Devletimiz şu anda yaşlısına maaş veriyor, duluna, hastasına, özürlüsüne maaş veriyor. Bu noktada biz özellikle yurtiçinde köylerimize desteklerde bulunurduk. Bugün ne yazık ki köylerimiz boşaldı. Arazilerimiz maalesef bugün bomboş. Uzun yıllar boyu tarımla alakalı destekler verdik. Halen de vermek istiyoruz ama köylerimizde genç yok. Yaşlılar da zaten ilgilenmiyor.
ANADOLUNUN KÖYLERİNDE AFRİKA BÖLGELERİNE UZANIYORUZ
**Genel olarak çalışmalarınız hakkında neler söylersiniz?
-Şu anda 46 ülkede aktif olarak çalışmaktayız. Ramazan dolayısıyla da şu anda 21 ülkede iftar çadırı kurduk. Ramazan ayında yine kuyu açma çalışmalarımız sürüyor. Şu anda Filipinler'de devam eden yetimhane inşaatımız var. Dünya genelinde yaptığımız bu hizmetler bir yana öncelikle etrafımızın gözetilmesini de önemli buluyoruz. Nitekim bu ay bin 150 civarı aile bizden yardım aldı. Derneğimiz bünyesinde gıda bankamız ve giyim mağazamız da var. Buralardan da muhtaçlara ihtiyaçlarını ulaştırıyoruz. Bunların yanında ihtiyaç sahibi noktalara eşya gönderimi de yapıyoruz. Köy okullarında eğitim gören yavrularımıza yönelik de çalışmalarımız oluyor. Onları şehir merkezine getirip gezdiriyoruz. Yine köylerdeki ihtiyaç sahiplerine de ulaşıyoruz. İlla ki haberimiz oluyor. Çünkü ya imamıyla ya öğretmeniyle iletişim kuruyoruz köyün. Bu hizmetlerimiz devam ediyor. Tekrar yurtdışı ile ilgili çalışmalara bakacak olursak keçi dağıtımlarımız var. Ameliyatlar yapıyoruz. Birlikte çalıştığımız doktorlarımız var. Su kuyusu çalışmalarımızı zaten belirtmiştik. Şu anda güncel verilere dayanarak 2 bin civarı su kuyusu açtığımızı söyleyebilirim. Kurban çalışmalarımız da hakeza devam ediyor. Sünnet faaliyetlerimiz de oluyor. Bunların yanında yine eğitimhane kuruyoruz bazı bölgelerde. Şu an Burkina Faso’da devam eden 14 tane projemiz var. Filipinler'de de devam eden büyük bir inşaatımız var. Yaklaşık 3 yüz civarında çocuğun kalabileceği bir yetimhane yapıyoruz.
SADECE GÜNÜ KURTARAN YARDIMLAR YAPMIYORUZ
**Yardım çalışmalarınızla alakalı nasıl bir değerlendirme yaparsınız?
-Akla gelen günü kurtaran yardımların yanı sıra yaptığımız yardımlar da mevcut. Mesela yakın zamanda bağışçılarımızdan bir tanesi traktör bağışı yaptı. Römorkuyla, mibzeriyle bu traktörü ihtiyaç olan bölgelerde değerlendireceğiz. Kimi bölgelerde halen tarımda hayvanlar kullanılıyor. Tarımsal olarak da destek sunuyoruz muhtaç bölgelerde. Öyle ki iki çiftçi arkadaşımız da söz verdi. İhtiyaç duyulan bölgelere gidilerek tarımsal destek sunacaklar. Tarımsal bir eğitim vermek için gidecekler. Bunun yanında yetimhanelerimizde bulunan ve evlilik yaşına gelen gençlerin evlenmelerine destek oluyoruz. Geçenlerde 7 çiftimizi evlendirdik. Yani sıradan yardımlardan ziyade daha geniş çaplı yardımlar yapıyoruz. Mesela ilk olarak 2005 yılında başlattığımız keçi dağıtımı oldu. Bunu dernekler arasında ilk olarak biz başlattık. Dağıttığımız keçilerle bir dönüşüm başlattık. Öyle ki bu keçiler gerek verdiği sütlerle gerekse yavrulama oranlarıyla bölgeye ciddi katkı sunuyor. Şimdi gıda yardımı yapıyorsun adam yine 15 gün sonra aç. Fakat yaptığımız bu çalışmayla sadece günü kurtarmıyoruz.
MUHTAÇLARA İFTAR SOFRALARI KURUYORUZ
**Ramazan ayı özelindeki çalışmalarınızı nasıl değerlendirirsiniz?
-Genel çalışmaları aktarırken Ramazan ayındaki çalışmalardan da bahsetmiştik aslında. Ramazan özel bir. Yardımlar ve bağışlar bu ayda daha da yoğunlaşıyor. Yurtiçi çalışmaları olarak bazı evlere iftarlara gidiyoruz. Yemeğimizi alıp ihtiyaç sahiplerinin evlerine misafir oluyoruz. Muhtaç insanların yanında olmak, fakire fukaraya destek olmak Ramazan ayında daha anlamlı oluyor. Genelde ötelenen bu insanların yanında olmak, sofralarına oturmak onlara da psikolojik olarak bir destek aslında. Gerçekten müthiş destek buluyorlar ve dua ediyorlar. Ardından diş kirası olarak hediyelerimizi takdim ediyoruz. Bu faaliyetler her Ramazan devam eden çalışmalar. Yurtiçi çalışmalarımız bu şekilde. Ramazan ayında ayrıca yurtdışında da çeşitli çalışmalarımız var. Yardım götürdüğümüz bölgelerde inanın insanlar temiz bir yiyecek bulmaları sıkıntı. Kuş yemine benzeyen yöresel bir yiyecek var Afrika’nın kimi bölgelerinde. Bunun haricinde hiçbir şey yemeden ölen insanlara şahit olduk o bölgelerde. Bizler de o insanlara kumanyalar götürmeye başladık. İşte içinde şekeri var, makarnası var. Türkiye’de belki bu gıdalar o kadar ilgi görmüyor ama o bölgelerde adamlar uçuyor bu yardımlar karşısında. Bir de şöyle bir durum var: ülkemizde gerçekten açlıktan ölen, böyle perişan insanlar yok. Ama Afrika bölgelerde gerçekten o insanlar bizi bekliyorlar. Bize gerçekten farklı gözlerle bakıyorlar. Avrupa’lılar o insanları hep sömürmüş. Ama bize siz sömürü için gelmediniz diyorlar. Biz aslında o topraklardaki beyaz adam algısını değiştirdik. Bizim çalışmalarımızla misyonerlerin faaliyetleri ile hristiyan olmuş birçok kişi de Müslüman oldu. Mesela şöyle bir olay anlatayım size: Su kuyuları açıyoruz biliyorsunuz. Hristiyanlarca açılan su kuyularına kilit vurulur ve o kuyulardan Müslümannların yararlanması engellenir. Bizler su kuyusu açtığımızda bölge halkı dedi bizler de onları engelleyelim, kuyuları kitleyelim diye. Biz kesinlikle hayır dedik. İsteyen hristiyanlar bizim açtığımız kuyulardan da faydalandı. Sırf bu meseleden ötürü onlarca insan Müslüman oldu. Biz buna şahit olduk.
O BÖLGELERDE BİZ OLACAĞIZ
**Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
Biz bu çalışmalara çok önem veriyoruz. Ecdadımız yıllar boyu o bölgelere adaletle hükmetmiş. Bugün bizim yaptığımız çalışmalardan dünyada Fransa, Amerika, Almanya, Hollanda gibi ülkeler rahatsızlık duyuyor. Onlar sömürü için giderken biz yardım eli oluyoruz. Türklerin burada ne işi var diyorlar; asıl sizin ne işiniz var. Benim dedelerim yıllarca o bölgelere hükmetmiş, sömürmemiş. Emin olun o insanlar bizi gördükçe güçleniyorlar. İnşallah oralarda biz olacağız. Burada okuyup giden çocuklarımız var, yarın o bölgelerde söz sahibi olacaklar. O topraklara sahip çıkacaklar.
EYYÜB KARAKUZU