Manisa Barosu Çevre Komisyonu, Soma ilçesi Yırca köyünde termik santral için zeytin ağaçlarını kesen Kolin Şirketler Grubu yetkilileri ve köylüleri darp eden şirketin güvenlik personeli hakkında, Soma Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Komisyon Başkanı Menderes Hırçıner ve üye Av. Hasan Namak, yapılacak termik santral için Yırca köyünde 6 bin zeytin ağacını kesen Kolin Şirketler Grubu yetkilileri ve zeytinliklerinin kesilmemesi için nöbet tutan köylüleri darp eden şirketin güvenlik görevlileri hakkında hürriyeti tahdit, adam kaldırma, darp, cebir, işkence, kötü muamele, mala zarar verme, gasp, hakkı olmayan yere tecavüz, çalışma hürriyetini tahdit, Zeytinciliğin Islahı Hakkında Kanun'a muhalefetten suç duyurusu yaptı.
Yırca köyü kamulaştırma işlemleri ve buna bağlı birtakım hak ihlâlleri sebebiyle köylülerin avukatlıkları ve hukuki danışmanlıklarını yapan Av. Namak, “Bu doğrultuda Soma Yırca köyünde, Ramiz Uyar’a ait zeytinli tarla vasfındaki araziyi sezonluk olarak bir yıllığına kiralamıştım. Bundan yaklaşık iki üç gün önce arazide bulunan bazı ağaçların Kolin Şirketler Grubu tarafından köklendiğini gördüğümden ve zeytin hasat dönemi olduğu için 6 Kasım’ı 7 Kasım’a bağlayan geceyi arazimde kurduğum çadırımda geçirmek istedim. Gece saat 21.00’den 01.00’e kadar ilgili şirket güvenlikçileri sürekli benim araziye girmeme, çalıştırmak istediğim gündelik işçilerime ve misafirlerime engel oldular. Sürekli beni taciz edip darpta bulunup yere yatırdılar. Gece yarısı jandarma komutanının araya girmesiyle ancak arazime girebildim.” dedi.
AVUKATI KELEPÇELEMİŞLER
Namak, şöyle devam etti: “Sabaha karşı saat 04.00-05.00 sularında ise çadırımda uyku tulumumda yatarken bir anda kalabalık ayak sesleri ve konuşmalar eşliğinde çadırımın üstünün parçalandığını ve Kolin şirketinin üniformalı özel güvenlik elemanlarının üstüme çullandığını gördüm. Beni yüzüstü çevirip uyku tulumumu yarı belime kadar sıyırıp ellerimi arkadan ve belimin üstünden kelepçelediler. Bu esnada kasten eza vermek amacıyla kelepçeli kollarımı gerdiler, yukarı aşağı kaldırdılar, belime ve kollarıma bastılar. Uyku tulumu ile birlikte bir kamyonet kasasına beni, adeta bir çuvalı atar gibi fırlattılar ve 3–4 kilometre ileride boş bir tarlanın kenarında aşağıya attılar. Başıma bir nöbetçi diktiler. Bu esnada ben uyku tulumunun içinde, ellerim de arkadan kelepçeli olduğu için çok az hareket kabiliyeti içinde, aşırı bir çiy yağışı altında, gece soğuğunda 4-5 saat esir edilerek alıkonuldum. Bu esnada ayakkabılarımı da kamyonetin kasasına alıkoyarak bana vermediler. Aradan 4-5 saat geçtikten sonra açık kahverengi deri montlu sivil bir şahıs gelerek benim kelepçelerimi çözdü ve ben uyku tulumundan çıkana kadar diğer özel güvenlikçiyle birlikte gözden kayboldular. Ben yalınayak yaklaşık 3-4 kilometre mesafeyi tarlalar arasında, ayaklarıma dikenler batarak yürümek zorunda kaldım. Kiraladığım arazime geldiğimde ise benim arazimle birlikte bütün bölgedeki zeytin ağaçlarının kesildiğini gördüm.”
AVUKATIN VÜCUDUNDA DARP VE KELEPÇE İZLERİ VAR
Halen vücudunda darp ve özellikle kelepçe izlerinin mevcut olduğunu ve bu hususun doktor raporu ile kayıt altına aldırdığını aktaran Av. Namak, “Arazideki çadırımın içindeki yatağımın altına, toplam 700 TL parayı koymuştum ancak söz konusu paranın akıbetinden haberdar değilim. Bütün bunların yanısıra ilgili şirket tarafından zeytin ağaçları hiçbir izin alınmaksızın, Zeytinciliğin Korunması Hakkında Kanun'a aykırı olarak kesilmiştir. Ayrıca bölge jiletli ve dikenli tellerle çevrilmiş olup bu durum, bölgede yaşayan bütün canlılar için tehlike arz etmektedir.” dedi. CİHAN