Mandalina Bahçesinde Yaşayan Ailenin Tek İsteği Bir Ev

İzmir’in Menderes ilçesi Ahmetbeyli Mahallesi’nde yaşayan Özgün ailesi, mandalina bahçesindeki konteynerden bozma evde yaşam mücadelesi veriyor. Baba Mustafa Özgün, iki aydır kesik olan elektrik borcunu ödeyen bahçe sahibine karşılığını...

İzmir’in Menderes ilçesi Ahmetbeyli Mahallesi’nde yaşayan Özgün ailesi, mandalina bahçesindeki konteynerden bozma evde yaşam mücadelesi veriyor. Baba Mustafa Özgün, iki aydır kesik olan elektrik borcunu ödeyen bahçe sahibine karşılığını ödemek için kilometrelerce uzaktaki Selçuk’a giderken anne Durkadın Özgün ise bahçenin mandalinalarını yol kenarında satarak ekmek parası kazanıyor. Ailedeki dört çocuğun ise ne ısınacak sobaları ne de kış için elbiseleri var.

Özgün ailesi, 1,5 yıl önce dört çocukları ile Ahmetbeyli’ye geldi. Mandalina bahçesini bekleyen aile, bahçe sahibinin araç gereçleri koyduğu konteynerden yapılan evde yaşamaya başladı. Yedi dönümlük zeytinlik ve mandalina karışımı ağaçların dikildiği tarlaya kurulan sondaj motoruna gelen elektriği oturdukları yere çeken Özgün ailesinin ısınacak bir sobası bile bulunmuyor. Çocukları ile birlikte akşamları dışarıda, açık alanda yaktıkları ateşin başında ısınmaya çalışan aile, içeriye girdikten sonra ise yataklarında ısınmaya çalışıyor.

Kurban Bayramı’ndan önce borç sebebiyel elektriğin kesildiğini ifade eden baba Özgün, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Aslen Bulgaristan Kırcaali’den göçen bir ailenin fertleriyiz. Uzun yıllar çiftlik evinde hayvan baktık. Son bir buçuk yıldır da burada tarlanın bakımını yapıyor, göz kulak oluyoruz. Bayram öncesinde tam 2 bin 300 TL elektrik faturası geldi. Bu parayı ödeyemedim. Tarlasına baktığım kişi faturayı ödedi. Sonra bunun karşılığında Selçuk’ta bulunan sitesinde bekçilik, getir götür işleri yapıyorum. Elektrikli bir motorum var, onunla Selçuk’a gidiyorum. Evimizde elektrik olmadığı zamanlar, köydeki komşudan motorun aküsünü şarj ediyorum. Elektrik borcunu ödemek için çalışmak zorundayım. Başka da yaptığım bir iş yok.”

Tarlanın başına koyulan konteynerde ısınma problemi yaşadıklarını da anlatan Özgün, “Boş kaldığım zamanlarda köyün mezarlığına giderek orada yıkılan, kırılan ağaçlardan odun yapıyorum. Onları eve getirdikten sonra yakılacak hale getiriyoruz. Hem gündüz hem de akşam çocuklarla birlikte burada, yaktığımız ateşin başında ısınıyoruz. Sonra uykusu gelen yatağına gidiyor. Geçen yıl bir sobamız vardı, kış boyu yandığı için delindi. Artık kullanılamayacak duruma geldi. Maddi imkanımız olmadığı için bir soba alamadım. Şimdilik böylece idare ediyoruz. Evimizde eşyaların durumu da zaten iyi değil. Sağdan soldan gelen eşyaları kullanıyoruz.” dedi.

Dört çocuk annesi Özgün ise zor şartlar içinde hayatlarını sürdürdüklerini ifade etti: “Tarla sahibi, zeytinlikteki zeytinlerin tamamını istedi. Biz de toplayıp zaten az olan zeytini kendisine gönderdik. Tarla içinde bulunan ağaçların bir bölümündeki mandalinaları da çocukların harçlığı çıksın diyerek bize verdi. Biz de çocuklarla yol kenarında mandalina satıyoruz. Ara sıra turp otu topluyorum. Günde 5 TL kazanırsam ekmek alıyorum. Bazı günler hiç satışın olmadığı da oluyor. O zaman elimiz boş dönüyoruz.” diye konuştu. Özgün, yetkililerin kendilerine yardım etmesini isterken çocuklarının geleceğini düşündüğünü belirtti.

Ailenin dört çocuğundan birisi olan Bayram, 8. sınıfı gidiyor. Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ayarladığı servisle köydeki çocuklarla birlikte giden Bayram, bazen giysi ve ayakkabı sıkıntısından üşüdüğünü ifade ediyor. 9 yaşındaki Mehmet köydeki ilkokula giderken ailenin en küçüğü 5 yaşındaki Kerim ise mandalina satan ağabeyinin yanından ayrılmıyor. CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Türkiye Haberleri