Mahmud Ustaosmanoğlu Hoca Efendi hakka yürüdü

İsmailağa Cemaati lideri Mahmut Ustaosmanoğlu, böbrek rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü hastanede 93 Hoca Efendi Rahmet-i Rahmana kavuştu

İsmailağa Cemaati lideri Mahmut Ustaosmanoğlu Hocaefendi tedavi gördüğü hastanede vefat etti. 93 yaşında Hakk'ın rahmetine kavuşan Mahmut Ustaosmanoğlu Hocaefendinin cenazesi bugün Cuma namazına müteakip Fatih Camii'nden kaldırılarak mürşidi Ahıskalı Ali Haydar Efendi'nin yanına Edirnekapı Sakızağacı Mezarlığı'na defnedildi. İsmailağa Cemaati lideri Mahmut Ustaosmanoğlu'nun Fatih Camii'ndeki cenaze merasimi büyük bir katılımla gerçekleşti. Ustaosmanoğlu'nun cenaze namazı öncesi cuma namazında Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş cuma hutbesi okudu. Cenazeye Asya, Afrika, Orta Doğu ve Balkanlar'dan çok sayıda kişinin yanı sıra Avrupa'da yaşayan Türklerden de cenaze törenine katılım olduğu görüldü. Birçok ülkeden din adamlarının da katıldığı cenaze töreninde vatandaşlar, namaz için Fatih Camisi'nin avlusunda saf tuttu. Ustaosmanoğlu'nun Fatih Camii'nde kılınan cenaze namazına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,  Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, İçişleri Bakanı SüleymanSoylu Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Gelecek Partisi Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, eski Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, eski Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İsmail Kahraman, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş da katıldı.

MAHMUD USTAOSMANOĞLU KİMDİR

Din adamı, mutasavvıf,  İsmail Ağa Cemaati şeyhi, kanaat önderi. Asıl adı Mahmud Ustaosmanoğlu olup, medyada ve tarikat çevrelerinde Mahmud Efendi olarak tanınmaktadır. Müridlerince kendisine Hazrat-ü Mevlânâ Eş-Şeyh Mahmud En-Nakşibendî El-Müceddidî El-Hâlidî El-Ûfî lakabı da verilmiştir. Mahmud Efendi, 1929′da Trabzon vilâyetinin Of kazasının Miço (Tavşanlı) köyünde doğdu. Babası, köy imamı ve çiftçi Mustafa oğlu Ali Efendi, annesi Tufan kızı Fâtıma Hanım'dır. Mahmud Efendi, altı yaşındayken hafızlığını babası ve annesinde yaptı. Hafızlığını bitirdikten sonra Ramazan ayında Kayseri’ye gidip o bölgenin muteber ulemâsından olan Tesbihcizade Ahmed Efendi’den sarf, nahiv ve Farsça okudu. Kayseri’de bir sene kaldıktan sonra memleketi Of’a dönerek zamanın en meşhur kıraat âlimi Mehmed Rüşdü Aşıkkutlu Hoca Efendi’den Kur’ân-ı Kerîm kıraat etti.

Belağat, ilm-i kelam, tefsir, hadis, fıkıh ve usûl-ü fıkh gibi sâir ulûm-i şeriyyeyi ise aklî ve naklî ilimlerde mütehassıs ulemâdan ve Süleymaniye Medresesi dersiâmlarından olan eniştesi Çalekli Hacı Dursun Fevzi Efendi’den ikmal ederek henüz on altı yaşında iken icazet aldı. Kendisi okurken okutmaya başladığı talebelerini yedi sene kadar okuttuktan sonra askere gitmeden icazet verdi. 1952 yılı sonlarında, askerde bulunduğu sırada ise hayatının seyrini değiştirecek olan en büyük üstadı ve şeyhi Ahıskalı Ali Haydar Efendi’yle tanıştı. Ali Haydar Efendi Hazretleri Osmanlı sultanlarından son dört padişahın huzur hocalarından olup, Meşîhat-ı İslâmiyye’de Hey’et-i Te’lîfiyye Reisi idi. Askerlik sonrası şeyhi Ahıskalı Ali Haydar onu İsmailağa Camii'ne imam tayin etmek için davet etti. 1954'te İsmailağa'da imamlığa başladı. 1996'da 65 yaşını doldurduğu için aynı camiden emekli oldu. Şeyhi Ali Haydar Efendi’nin vefatıyla Mahmud Efendi Hazretleri’nin hayatında yeni bir merhale başlamış oldu. Bir taraftan imamlık yaparak cemaatle, bir taraftan talebe okutmakla, diğer bir taraftan da Ali Haydar Efendi Hazretleri’nin vasiyeti vechile tarikat ehli ihvanı irşâd ile meşgul oluyordu.

“SABAH KAHVALTI YAPMADAN İLME BAŞLARDIM.”

Mahmud Efendi Hazretleri ilme teşvik babında vaazlarında defalarca şu sözleri tekrarlamıştır: “Boğaz köprüsünü alelâde marangozlar, demirciler yapabilir mi? Büyük mühendisler, büyük mimarlar lazım. İşte bu din köprüsünü de küçük hocalar yapamaz, büyük âlimler lazım.”

Bu arada kadınların cahil kalmalarına gönlü razı olmadığından bu konuda da yeni bir çalışma yapıyordu. Kadınlara İslamiyet’i en kolay yine kadınlar anlatabileceği için onlardan da hocalar yetiştirmek gerekiyordu. Erkeklerin, kendilerine mahrem olmayan kadınları hele ki böylesine bozuk bir zamanda okutmaya kalkmaları birçok mahzuru beraberinde getireceğinden bu işe şöyle bir çare buldu; Kendisi önce erkekleri okuttu, sonra erkek hocalara hanımlarını ve kızlarını okutmalarını emretti. Kocalarından veya babalarından okuyan hanımlar da diğer hanımları okuttular.

ESERLERİ:

Ruhu`l-Furkan Tefsiri (Henüz 18. cilde kadar yazılmıştır Açıklamalı Kur'an tefsiri), Sohbetler (6 Cilt, Yapmış olduğu sohbetler), Risale-i Kudsiyye (2 Cilt, Yanyalı Mustafa İsmet Garibullah'ın eserinin tercüme ve izahı), Umre Sohbetleri, Fatiha Tefsiri, Âyete'l Kürsî ve Amene'r-Rasûlü Tefsiri, Kur'an-ı Kerim'in Faziletleri ve Okuma Âdabı, Efendi Babam Buyurdu ki, Kurân-ı Mübîn ve Kelime Mânalı Meâl-i Âlîsi, Kuran-ı Mecid ve Tefsirli Meali Alisi, Efendi Hazretlerimizin Hatm-i Hâce Sohbetleri, İrşadül Müridin, Mahmud Efendi Hazretlerinden Duâlar, Asrın Müceddidi Mahmud Efendi Hazretleri ile Huzur İkliminde İrşad Umresi (2011), Uluslararası İnsanlığa Hizmet Sempozyumu Ödül Töreni, Tembihat, Mektubat-ı Mahmudiyye.

SAİT ÇELİK

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Gündem Haberleri