Mahkemede 'Bana Giren Çıkan Yok' Tartışması

Gezi olaylarında savundukları şüphelilerin tutuklanması üzerine hakim ve polislere hakaret ettikleri, polisi yaraladıkları gerekçesiyle sanık olan avukatların yargılandığı duruşmada, mahkeme başkanının "Bana giren çıkan yok" ifadesi tartışmalara...

Gezi olaylarında savundukları şüphelilerin tutuklanması üzerine hakim ve polislere hakaret ettikleri, polisi yaraladıkları gerekçesiyle sanık olan avukatların yargılandığı duruşmada, mahkeme başkanının "Bana giren çıkan yok" ifadesi tartışmalara neden oldu. Sanıkların tepkisi ve reddi hakim talebi üzerine başkan, yanlış anlaşıldığını belirterek özür diledi. Bunun üzerine sanık avukatlar da reddi hakim talebinden vazgeçti.

Gezi olayları nedeniyle 2013 Temmuz ayında bazı şüphelilerin adliyeye getirilmesi üzerine şüphelilerin avukatlığını yapan Elif Çalışkan, Tülay Odabaş, Tolga Çakır ve Sevinç Sarıkaya'nın müvekkillerinin tutuklanması üzerine hakim ve polislere hakaret ettiği gerekçesiyle haklarında dava açılmıştı.

4 avukatın yargılandığı davanın ilk duruşması İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya sanıklar gelirken şikayetçi olan hakim ve polisler katılmadı. Avukat Ömer Kavili, müşteki ve tanıkların da duruşmada hazır edilmesi ve yargılamanın bu şekilde yapılmasını talep etti.

Görüşü sorulan savcı, usül ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle talebin reddini istedi. Savcının talebine itiraz eden Kavili, taleplerinin usül ve yasalara göre yerinde olduğunu savundu. Kavili, müşteki olan hakim ve polislerin İçişleri ve Adalet Bakanlığı'nın memurları olduğu ve Çağlayan'daki adliyeyi kastederek Çağlayan Alışveriş Merkezi binasında görev yaptıklarını belirtti. Kavili'nin hakimler için de memur ifadesini kullanmasına Mahkeme Başkanı Alev Menteş müdahale etti. "Hakimler memur değildir." diyen Başkan Menteş, ifadenin düzeltilmesini istedi. Avukat Kavili de "Siz de hakimsiniz sizi de ilgilendirdiği için rahatsız olmuş olabilirsiniz. İçişleri ve Adalet Bakanlığı görevlileri diyelim o zaman." dedi. Bunun üzerine Başkan Menteş, "Bana giren çıkan bir şey yok." ifadesini kullandı. Menteş'in bu ifadesi salonda gülüşmelere neden oldu. Avukat Kavili de "Çok erkeksi bir ifade oldu." tepkisini verdi. Mahkeme, müşteki ve tanıkların hazır edilmesi yönündeki talebi, usül ve yasalara uygun olmadığı gerekçesiyle reddetti.

Daha sonra sanık avukatların kimlik tespiti yapıldı. Sanıklar, şikayetçiler salonda olmadığı için savunma yapmayacaklarını belirtti. Kadın olan sanık avukatlar, ayrıca Mahkeme Başkanı'nın kullandığı ifadenin erkek egemen bir cümle olduğu gerekçesiyle rahatsız olduklarını ve reddi hakim talebinde bulunduklarını kaydetti.

ÖZÜR DİLEDİ

Bunun üzerine Başkan Menteş, "O kasıtla söylemedim. Şaka amacıyla ifade ettim. Yanlış anlaşıldıysa özür dilerim. Bunu da kalben söylüyorum. Hayat görüşümde cinsel ayrımcılık yoktur. 'Benimle ilgili değil, neden rahatsız olayım ki' anlamında söyledim. Kalp kırdıysam özür diliyorum." dedi.

Başkanın bu açıklaması üzerine sanıklar reddi hakim talebinden vazgeçtiklerini belirtti. Başkanın kullandığı ifade de tutanaktan çıkarıldı.

Taleplere ilişkin görüşü sorulan Murat İnam, şikayetçi Hakim Salih Cantürk'ün görevi nedeniyle duruşmaya davet edilmesi, şikayetçi polislerin ise zorla getirilmesine karar verilmesi görüşünü belirtti.

Avukat Ömer Kavili, bu mütalaaya da itiraz ederek, müşteki hakim Cantürk'ün davetiyeye rağmen mazeret göstermeksizin duruşmaya gelmediğini belirtti. Yerindelik ilkesi gereğince mahkeme mübaşiri aracılığıyla çağrılmasının eksik bırakıldığını ifade eden Kavili, şikayetçi hakimin mübaşir aracılığıyla çağrılmasını talep etti.

Duruşma sonunda kararlarını açıklayan mahkeme, tanık 4 polis hakkında davetiye çıkarılmasına, bir polisin adresinin tespit edilmesine karar verdi. Daha önceki davetiyeye rağmen mazeretsiz gelmeyen 2 polis hakkında da zorla getirilmelerine hükmedildi. Şikayetçi hakim Cantürk'e gıyabında hakaret edildiği iddiası nedeniyle zorla getirilmesi talebinin reddine karar verildi. Duruşma ertelendi.

Adliye önünde basın açıklaması yapan avukatlar, açılan davanın avukatların burnunu sürtmeye yönelik olduğunu savundu. Avukatlar bu davalardan korkmadıklarını ifade etti.

CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Türkiye Haberleri