Mağduriyet sürüyor!

100 Günlük Eylem Planı'nda olmasına rağmen “Çocuk Haczi, Süresiz Nafaka” gibi sorunların çözülmediğini kaydeden MAÇOB-DER Başkanı Murat Köse, “Bu ülkede çocukların poşet kadar değeri yok. Süresiz nafaka zülmü de devam ediyor” dedi

Toplumun temel taşı olan aile kurumunun çökmesi, beraberinde yeni sorunları da doğuruyor. Ülkenin en büyük problemleri arasında yer alan “Çocuk haczi ve süresiz nafaka” zulmü, bir türlü önlenemiyor. İlk 100 Günlük Eylem Planı'nda olmasına rağmen “Çocuk haczi ve süresiz nafaka” sıkıntısının çözüme kavuşturulamamış olması ise mağduriyeti artırıyor. Mağdur babalar, çocuklarını aylık 600 lira para ödemeksizin, ayrıca polis, haciz memuru ve pedagoglar olmadan görmek istiyor. Çocuklarının ve kendi psikolojilerinin iyice bozulduğunu söyleyen mağdur babalar, yetkililere “Size de yazıklar olsun” derken,  “Çocuk haczi ve süresiz nafaka” konusu, gelecek açısından büyük bir tehlike arz ediyor.  

ÜLKENİN EN BÜYÜK AYIBI: ÇOCUK HACZİ

Mağdur Çocuklar ve Baba Hakları Derneği (MAÇOB-DER) Başkanı Murat Köse, bu konuların 100 Günlük Eylem Planı içinde olmasına rağmen, olumlu hiç bir adımın atılmamış olmasına sert tepki gösterdi. Verilen sözlerin tutulmadığını aktaran Başkan Köse, toplumu derinden sarsan “Çocuk haczi ve süresiz nafaka”  zulmünün ikinci 100 Günlük Eylem Planına da alınmadığını söyledi. “Çocuk haczi başlı başına bir zulümdür” diyen Köse, “Dünyanın hiç bir yerinde böyle bir uygulama yok. Süs eşyasına bile icra yasakken, çocuğa icra konulması bu ülkenin en büyük ayıbıdır. Çocuklarımız eşyadan değersiz görülüyor. Türkiye'nin bu sorunu çözmeye gücü yettiği halde düzeltilmiyor olması da bizi ayrıca üzüyor. Soruyorum, çocuk haczinin kime ne faydası var? İşte biz bu sorunun cevabını alamıyoruz” şeklinde konuştu.

KONYA'DA 5 BİNİN ÜZERİNDE MAĞDUR VAR

Adalet Bakanlığı ve  Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın bu konudaki görevini yerine getirmediğini ifade eden Köse, Plastik Poşet kanununun çoçuk haczi ve süresiz nafaka konusundan önemli ve acil görülmesine karşı çıktı. Köse, “Ülkemizde poşet, çocuklardan daha önemli görülüyor. Bu bir utanç vesilesidir. Hiç bir sebep çocuklardan önce olamaz. Geleceğimiz poşet değil, çocuklarımızdır” dedi.  Konya'da da çocuk haczi zulmünün fazla olduğuna değinen Köse, şunları kaydetti: “Konya'da ayrıca süresiz nafaka mağduru da çok. Bu anlamda kesin rakam belirtmek mümkün değil. Çünkü mağdur olanlar arasında sesinin çeşitli sebeplerden ötürü çıkaramayanlar da var. Ama Konya'da 5 binin üzerinde çocuk haczi ve süresiz nafaka verenlerin olduğunu rahatlıkla belirtebilirim. Biri mağdur olurken birileri zenginleşiyor. Kadınlar, çocukları kullanarak gelir elde etmeye çalışıyor.  Bunun hiç bir masumluğu olamaz. Ülkemizde ne yazık ki kadının beyanı esas deniliyor. 'Kadın iftira atmaz' deniliyor. Kadın, küçük bir şey için bile şikayet etse erkek evden 6 ay uzaklaştırabiliyor. Bu planlı bir uygulama. Aile yapımızı çökertmek için yapılıyor tüm bunlar. Bu vatanı ancak içini oyarak alabilirler. Türk aile yapısı çöküyor. Süresiz nafaka zulmü de sona ermeli.”

HER DİLEKÇE İÇİN 300 LİRA ÖDÜYORUZ

Bir babayı en çok yıkan şeyin çocuğundan ayrı kalmak olduğunu belirten Mağdur Çocuklar ve Baba Hakları Derneği Başkanı Murat Köse, “ Öyle oluyor ki, insan işinden evine dönene kadar bile çocuğunu özler duruma geliyor” diye konuştu. Maddiyattan ziyade kendilerini maneviyatın yorduğunu dile getiren Köse, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Çocuğun kapısına pedagog, polis ve icra memurları ile gidiliyor. Evlatlarımızın psikoloji alt üst oluyor. Bu çocuklar, derslerinde de başarısızlar. Olayı ve yaşananları kavrayamıyorlar. Sürekli bir düşünce altındalar. Düşünceleri de  paramparça. Velayeti kendinde olan anneler,  'Babanı hapse attıracağız. Seni sevseydi gelirdi' diyor. Bir de icra parasını yatırdığı halde çocuklarını göremeyenler var. Kadınlar, çocukları babalarından kaçırıyor. Sabrımız tükeniyor. Çocuk kendisine yabancılaştırılıyor. Bizim de psikolojimiz bozuldu. Hiç birimizin ruh sağlığı yerinde değil. Toplumdan uzaklaşıyoruz. Perişan haldeyiz. Mağdur babalar ya otellerde kalıyor ya da sokakta yatıyorlar. Evlatlarımız öz babalarında koparılıyor. Üvey babanın yanında büyüyor çocuklar. Çocuklarımız üvey babalarının yanında tacize uğruyor. Herkes de buna göz yumuyor. Eşler, medeni bir şekilde birbirinden boşanır fakat çocuklar anne ve babasından boşanamaz. Biz, evladımızı görmek için dilekçe yazıyoruz. Her dilekçede 300  lira para yatıyoruz. Mahkeme kararı var yani biz ayda 2 kez çocuğumuzu görebiliriz. Bu da ne demek, hiç yoktan 600 lira ödemek demek. Çocuklarımız gidip icra ile alınıyor. Yine söylüyorum; çocuklar üzerinden oynanan oyunların masumiyeti yoktur. Milletvekillerine de yazıklar olsun. Poşetin ne acelesi vardı?

Ortada bir rant var. Devletin kasasına bizim hesaplarımıza göre haftalık süresiz nafaka ve çocuk haczinden 10 trilyona yakın para gidiyor. 150 binin üzerinde mağdur baba var. Bir de evlatlarını göremeyenler var.”

EMRE ÖZGÜL

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri