Madenciliğin büyük getirileri olan fakat bir o kadarda riskli bir iş olduğunu söyleyen Maden İşleri Genel Müdürü Mehmet Hamdi Yıldırım, Seydişehir’in altın, Karapınar’ın da kömür madeni ile kısa bir süre sonra madencilikte adından söz ettireceğini dile getirdi
Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Konya Şubesinin geleneksel Cuma toplantılarına bu hafta Maden İşleri Genel Müdürü Mehmet Hamdi Yıldırım Konuk oldu. Türkiye’de madenin aranmasından çıkartılmasına kadar ayrıntıların konuşulduğu toplantıda kürsüye ilk olarak MÜSİAD Konya Şubesi Başkanı Aslan Korkmaz çıktı. Kısa bir konuşma yapan Aslan Korkmaz, “Öncelikle Van depreminde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet yaralılara acil şifalar diliyorum. Bugün toplantımızda özel bir misafirimiz var. Bu hafta Türkiye’de ve Konya’da madencilik hakkında kendileri bize bilgiler verecektir. Sanayi ve ticaretin önemli üslerinden biri olan Konya’nın madencilik alanındaki durumunu yaptığımız bu toplantı ile görmüş olacağız” dedi.
Maden İşleri Genel Müdürü Hamdi Yıldırım, Türkiye'nin maden aramayı dünya standartlarında yaptığı takdirde madencilikte belli bir noktaya gelebileceğini söyledi. Yapılan çalışmalar doğrultusunda ''Sanal Madencilikten Reel Madenciliğe Geçiş'' konulu bir proje başlattıklarını ve maden ruhsatları üzerinde bir çalışma yaptıklarını ifade eden Yıldırım, ruhsatlarda kısıtlamaya gittiklerini anlattı. Dünyada, madencilikte Kanada ve Avustralya'nın ilk sıraları paylaştığını ifade eden Yıldırım, diğer ülkelerin bu iki ülke ile kıyaslanamayacağını söyledi.
SANAL MADENCİLİKTEN, REEL MADENCİLİĞE GEÇMELİYİZ
Konyalı madencilerin çoğunluk oluşturduğu toplantıda mikrofonu Maden İşleri Genel Müdürü Mehmet Hamdi Yıldırım aldı. Kendisinin de Konyalı olduğunu ve hemşehrileriyle birlikte olmaktan mutlu olduğunu belirten Mehmet Hamdi Yıldırım, “Sizin ihtiyaçlarınızı, size yararlı olanı getirmek için çalışıyoruz. Maden işi nasıl bir iş, Türkiye’de nasıl ilerliyor, Konya’da ne durumda bunu öğrenmemiz lazım. Türkiye’de bu işi reel bir çerçeveye oturtmamız lazım. Sanal madencilikten reel madenciliğe geçiş şart. Öncelikle yanlış ruhsat verilmesinden kurtulmamız lazım her önüne gelene ruhsat verilmemeli. Ruhsat verilecek kişinin madenciliği model olarak yapacak, finans imkanı yüksek, entelektüel bir şekilde bu işi yapması gerekiyor” dedi.
TÜRKİYE İLK 10’A GİRECEK
Dünyada madencilikte ilerleyen çok sayıda ülke olmadığını belirten Maden İşleri Genel Müdürü Yıldırım, “Kanada, Avustralya, ABD ve Güney Afrika gibi ülkeler reel çalışarak madencilikte ileri seviyeye ulaşmıştır. Bu ülkelerden başka büyük çaplı olarak bu işi yapan yok. Ne mutlu ki biz de ilk 10’a girebilecek duruma gelmiş durumdayız. Bunlar nasıl bu kadar büyüdüler önce bunu öğrenmemiz lazım. Madenciliğin ilerlemesi için 3 ana etmeni uygulamak lazım. Bunlar arama yapmak, madeni hammadde olarak çıkartmak ve tesis kurarak işlemektir. Bunlardan en önemlisi arama yapmaktır. Önce madeni bulacaksın maden olmadan bir şey yapılmaz. Aramayı da objektif, kurallı, uzman kişi denetiminde yapmak gerekiyor. Bilinçsiz yapıldığı zaman olumsuz sonuçlar ortaya çıkarmaktadır” diye konuştu.
DEVLET TEK BAŞINA YÜRÜTEMEZ
Şu anda neredeyse bütün arama çalışma faaliyetlerinin Maden Teknik Arama (MTA) üzerine yüklenmiş olduğunu dile getiren Yıldırım, “Özel sektördeki vatandaşlar maden arama konusunda atılım yapmazlarsa Türkiye’de madenciliğin ilerlenmesi beklenemez. Geçmiş yıllardaki düzen işler konumda değil. Önceden MTA madeni bulur Etibank tesis kurar işlenirdi. Fakat artık bu sistem yok. Özel sektörden sabredecek, finans desteği yüksek, uzman kadrolu vatandaşlar madencilik işine atılırsa ilerleyen yıllarda önemli derecede gelişme olması söz konusudur. Çünkü madencilik önemli bir finans ayırmak ister. Riski çok büyüktür. Bir madeni aramak, bulup çıkarmak ve işlemek 5-6 yılınızı alabilir. Onca zamanınızı, paranızı harcarsınız fakat, aradığınız yerde maliyetlerini kurtaracak düzeyde maden bulamayabilirsiniz. Bu nedenle madencilik sektöründe sağlam temeller üzerinde hareket etmelidir. İyi yönü ise, bir maden bulunduğunda oraya yaptığımız yatırımı misliyle alma şansınız var” ifadelerini kullandı.
KONYA TERMİK SANTRAL MERKEZİ OLACAK
Son 10 yılda 4 milyar ton kömür bulunduğunu bunun 2 milyar tonunun Konya’da olduğunu kaydeden Mehmet Hamdi Yıldırım, “Karapınar ilçemizde 2 miyar ton civarında bir linyit rezervi var. Isınmada kullanılmak için kalori oranı düşük. Bu sebeple bir termik santral kurulma kararı gündemde. Bu sayede Konya enerji sorununda rahat bir nefes almış olacak. Konya, zengin yer altı kaynakları ve özellikle Karapınar bölgesinde bulunan kömür rezervleri ile bir enerji merkezi olacak. Bunun için biraz sabırlı, biraz da girişimci olmak gerekir” dedi.
ALTIN VE MERMER ÜRETİMİNDE REKOR SEVİYE
Dünyada altın ve mermer üreten ülkeler içerisinde Türkiye’nin listenin ilk sıralarına ulaştınığı dile getiren Yıldırım, “Yıllık ortalama 25 tonluk altın üretimiyle dünyada ilk 10’a girmiş durumdayız. Her yıl bu rakam artmaktadır. Mermer üretiminde ise dünyada 12 milyar dolarlık üretimin bir buçuk milyar dolarına sahip olarak ilk sırayı almış durumdayız. Bu kaynakların daha verimli kullanılmasına yönelik çalışmalar yürütülmektedir” diye konuştu. Türkiye’nin maden üretiminde Avrupa’da birinci olduğunu fakat bunun maden üretiminde büyük mesafeler kat edildiği anlamına gelmemesi gerektiğini bildiren Maden İşleri Genel Müdürü Mehmet Hamdi Yıldırım, “Avrupa’da maden üretimi yok denecek kadar az. Özellikle mermer konusunda Avrupa çok kısır. Türkiye, zengin mermer yatakları üzerinde bulunuyor. Diğer taraftan Türkiye’nin granitte adından söz edilmiyor. Granit yokuz. Brezilya ve Çin bu konuda üst sıralarda yer alıyor.
YEMEKTE TUZ NEYSE, SANAYİDE BOR ODUR
Ülkemizde bulunan bor madenlerinin halk arasında geleceğin enerjisi gibi nitelendirilmesinin yanlış olduğunu belirten Yıldırım, Bor madeninin enerjide kullanılması mümkün olmadığını, sanayinin birçok kolunda kullanılabilir olduğunu vurguladı. Bor madeninin kullanıldığı hammaddeye sağlamlık ve esneklik kazandırdığını ve bu nedenle tercih edildiğini ifade eden Mehmet Hamdi Yıldırım, “Yemekte tuz neyse, sanayide de bor odur. Yani boru tek başına kullanabileceğimiz bir alan yoktur. Bor, genel olarak deterjan ve cam üretiminde kullanılıyor. Bor madeninin kullanım alanlarını artırmak için de çalışmalar yapılıyor. Bor madenini enerji alanında sadece hidrojen pillerinin yapımında kullanabiliyoruz. Şunu önemle vurgulamak istiyorum, bor madeni bazılarının söylediği gibi geleceğin enerji kaynağı değil. Fakat, enerji tasarrufu sağlar. Bor madeni ayrıca yanmama özelliği ile de dikkat çekmektedir” diyerek sözlerini tamamladı.
İBRAHİM ÇİÇEKÇİ
Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Konya Şubesinin geleneksel Cuma toplantılarına bu hafta Maden İşleri Genel Müdürü Mehmet Hamdi Yıldırım Konuk oldu. Türkiye’de madenin aranmasından çıkartılmasına kadar ayrıntıların konuşulduğu toplantıda kürsüye ilk olarak MÜSİAD Konya Şubesi Başkanı Aslan Korkmaz çıktı. Kısa bir konuşma yapan Aslan Korkmaz, “Öncelikle Van depreminde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet yaralılara acil şifalar diliyorum. Bugün toplantımızda özel bir misafirimiz var. Bu hafta Türkiye’de ve Konya’da madencilik hakkında kendileri bize bilgiler verecektir. Sanayi ve ticaretin önemli üslerinden biri olan Konya’nın madencilik alanındaki durumunu yaptığımız bu toplantı ile görmüş olacağız” dedi.
Maden İşleri Genel Müdürü Hamdi Yıldırım, Türkiye'nin maden aramayı dünya standartlarında yaptığı takdirde madencilikte belli bir noktaya gelebileceğini söyledi. Yapılan çalışmalar doğrultusunda ''Sanal Madencilikten Reel Madenciliğe Geçiş'' konulu bir proje başlattıklarını ve maden ruhsatları üzerinde bir çalışma yaptıklarını ifade eden Yıldırım, ruhsatlarda kısıtlamaya gittiklerini anlattı. Dünyada, madencilikte Kanada ve Avustralya'nın ilk sıraları paylaştığını ifade eden Yıldırım, diğer ülkelerin bu iki ülke ile kıyaslanamayacağını söyledi.
SANAL MADENCİLİKTEN, REEL MADENCİLİĞE GEÇMELİYİZ
Konyalı madencilerin çoğunluk oluşturduğu toplantıda mikrofonu Maden İşleri Genel Müdürü Mehmet Hamdi Yıldırım aldı. Kendisinin de Konyalı olduğunu ve hemşehrileriyle birlikte olmaktan mutlu olduğunu belirten Mehmet Hamdi Yıldırım, “Sizin ihtiyaçlarınızı, size yararlı olanı getirmek için çalışıyoruz. Maden işi nasıl bir iş, Türkiye’de nasıl ilerliyor, Konya’da ne durumda bunu öğrenmemiz lazım. Türkiye’de bu işi reel bir çerçeveye oturtmamız lazım. Sanal madencilikten reel madenciliğe geçiş şart. Öncelikle yanlış ruhsat verilmesinden kurtulmamız lazım her önüne gelene ruhsat verilmemeli. Ruhsat verilecek kişinin madenciliği model olarak yapacak, finans imkanı yüksek, entelektüel bir şekilde bu işi yapması gerekiyor” dedi.
TÜRKİYE İLK 10’A GİRECEK
Dünyada madencilikte ilerleyen çok sayıda ülke olmadığını belirten Maden İşleri Genel Müdürü Yıldırım, “Kanada, Avustralya, ABD ve Güney Afrika gibi ülkeler reel çalışarak madencilikte ileri seviyeye ulaşmıştır. Bu ülkelerden başka büyük çaplı olarak bu işi yapan yok. Ne mutlu ki biz de ilk 10’a girebilecek duruma gelmiş durumdayız. Bunlar nasıl bu kadar büyüdüler önce bunu öğrenmemiz lazım. Madenciliğin ilerlemesi için 3 ana etmeni uygulamak lazım. Bunlar arama yapmak, madeni hammadde olarak çıkartmak ve tesis kurarak işlemektir. Bunlardan en önemlisi arama yapmaktır. Önce madeni bulacaksın maden olmadan bir şey yapılmaz. Aramayı da objektif, kurallı, uzman kişi denetiminde yapmak gerekiyor. Bilinçsiz yapıldığı zaman olumsuz sonuçlar ortaya çıkarmaktadır” diye konuştu.
DEVLET TEK BAŞINA YÜRÜTEMEZ
Şu anda neredeyse bütün arama çalışma faaliyetlerinin Maden Teknik Arama (MTA) üzerine yüklenmiş olduğunu dile getiren Yıldırım, “Özel sektördeki vatandaşlar maden arama konusunda atılım yapmazlarsa Türkiye’de madenciliğin ilerlenmesi beklenemez. Geçmiş yıllardaki düzen işler konumda değil. Önceden MTA madeni bulur Etibank tesis kurar işlenirdi. Fakat artık bu sistem yok. Özel sektörden sabredecek, finans desteği yüksek, uzman kadrolu vatandaşlar madencilik işine atılırsa ilerleyen yıllarda önemli derecede gelişme olması söz konusudur. Çünkü madencilik önemli bir finans ayırmak ister. Riski çok büyüktür. Bir madeni aramak, bulup çıkarmak ve işlemek 5-6 yılınızı alabilir. Onca zamanınızı, paranızı harcarsınız fakat, aradığınız yerde maliyetlerini kurtaracak düzeyde maden bulamayabilirsiniz. Bu nedenle madencilik sektöründe sağlam temeller üzerinde hareket etmelidir. İyi yönü ise, bir maden bulunduğunda oraya yaptığımız yatırımı misliyle alma şansınız var” ifadelerini kullandı.
KONYA TERMİK SANTRAL MERKEZİ OLACAK
Son 10 yılda 4 milyar ton kömür bulunduğunu bunun 2 milyar tonunun Konya’da olduğunu kaydeden Mehmet Hamdi Yıldırım, “Karapınar ilçemizde 2 miyar ton civarında bir linyit rezervi var. Isınmada kullanılmak için kalori oranı düşük. Bu sebeple bir termik santral kurulma kararı gündemde. Bu sayede Konya enerji sorununda rahat bir nefes almış olacak. Konya, zengin yer altı kaynakları ve özellikle Karapınar bölgesinde bulunan kömür rezervleri ile bir enerji merkezi olacak. Bunun için biraz sabırlı, biraz da girişimci olmak gerekir” dedi.
ALTIN VE MERMER ÜRETİMİNDE REKOR SEVİYE
Dünyada altın ve mermer üreten ülkeler içerisinde Türkiye’nin listenin ilk sıralarına ulaştınığı dile getiren Yıldırım, “Yıllık ortalama 25 tonluk altın üretimiyle dünyada ilk 10’a girmiş durumdayız. Her yıl bu rakam artmaktadır. Mermer üretiminde ise dünyada 12 milyar dolarlık üretimin bir buçuk milyar dolarına sahip olarak ilk sırayı almış durumdayız. Bu kaynakların daha verimli kullanılmasına yönelik çalışmalar yürütülmektedir” diye konuştu. Türkiye’nin maden üretiminde Avrupa’da birinci olduğunu fakat bunun maden üretiminde büyük mesafeler kat edildiği anlamına gelmemesi gerektiğini bildiren Maden İşleri Genel Müdürü Mehmet Hamdi Yıldırım, “Avrupa’da maden üretimi yok denecek kadar az. Özellikle mermer konusunda Avrupa çok kısır. Türkiye, zengin mermer yatakları üzerinde bulunuyor. Diğer taraftan Türkiye’nin granitte adından söz edilmiyor. Granit yokuz. Brezilya ve Çin bu konuda üst sıralarda yer alıyor.
YEMEKTE TUZ NEYSE, SANAYİDE BOR ODUR
Ülkemizde bulunan bor madenlerinin halk arasında geleceğin enerjisi gibi nitelendirilmesinin yanlış olduğunu belirten Yıldırım, Bor madeninin enerjide kullanılması mümkün olmadığını, sanayinin birçok kolunda kullanılabilir olduğunu vurguladı. Bor madeninin kullanıldığı hammaddeye sağlamlık ve esneklik kazandırdığını ve bu nedenle tercih edildiğini ifade eden Mehmet Hamdi Yıldırım, “Yemekte tuz neyse, sanayide de bor odur. Yani boru tek başına kullanabileceğimiz bir alan yoktur. Bor, genel olarak deterjan ve cam üretiminde kullanılıyor. Bor madeninin kullanım alanlarını artırmak için de çalışmalar yapılıyor. Bor madenini enerji alanında sadece hidrojen pillerinin yapımında kullanabiliyoruz. Şunu önemle vurgulamak istiyorum, bor madeni bazılarının söylediği gibi geleceğin enerji kaynağı değil. Fakat, enerji tasarrufu sağlar. Bor madeni ayrıca yanmama özelliği ile de dikkat çekmektedir” diyerek sözlerini tamamladı.
İBRAHİM ÇİÇEKÇİ