Madencilik sektörünün umudu bakır

Koronavirüs salgınının en sert darbeyi vurduğu sektörlerden biri madencilik. Eski gücünü geri kazanmaya çalışan sektörde yılın geri kalanında temel riskler arasında emtia fiyatları ve tedarik zincirindeki aksamalar var.

Küresel madencilik sektörü COVID-19 pandemisinin etkisini en çok hisseden endüstri kollarından biri oldu. Metal talebindeki düşüş, ekonomik yavaşlamanın projeleri ötelemesi ve işçilerin sağlık sorunları nedeniyle birçok madenin kapısına kilit vuruldu. Yılın ilk yarısında 36 ülkede 275 maden kapanırken, 8.8 milyar dolarlık üretim risk altına girdi. Ekonominin normale dönmesiyle madenlerin bir bölümü faaliyetlerine yeniden başladı. Ancak bundan sonra metal ve maden sektörünü bekleyen başka sorunlara dikkat çekiliyor. Bunların başında ‘doğal kaynak milliyetçiliği', tedarik zincirindeki aksamalar ve emtia fiyatları geliyor. Madenciler bu yıl bakırın en iyi performans gösteren temel metal olmasını bekliyor. Bakır üretiminin 3 yıl içinde ortalama yüzde 5.4 artış göstereceği tahmin ediliyor.

Uluslararası hukuk firması White & Case tarafından birçok şirketteki 67 üst düzey yetkilinin katılımıyla yapılan ankete göre 2020'li yıllar madencilik endüstrisi için ciddi bir geçiş dönemi olacak. Anket sonuçları, 2020 yılının ikinci yarısında madencilik sektöründeki en büyük risk ‘küresel piyasalardaki zayıflık' diyor. Ankete katılanların yüzde 39'u üçüncü ve son çeyrekte küresel piyasalardaki zayıflığı temel risk olarak işaret ederken, ocak ayında yapılan ankette en büyük risk olarak görülen ABD ve Çin arasındaki ticari gerilimin risk unsuru olarak görülme oranı yüzde 26'dan yüzde 5'e düştü. Ancak katılımcılar, iki ülke arasındaki ‘Faz II' anlaşmasına ilişkin görüş ayrılıklarının ABD'de yaklaşan seçimler öncesinde artabileceği endişesiyle ticari gerilimin süreceğini düşünüyor.

Sektör en iyi fiyat performansını bakırda bekliyor

Küresel emtia tüketiminin neredeyse yarısını gerçekleştiren Çin'in yavaşlamasına ilişkin kaygılarda da benzer bir şekilde gerileme göze çarpıyor. Katılımcıların sadece yüzde 5'i bunu en büyük endişe olarak görüyor. Yılbaşında bu oran yüzde 24 idi. Tedarik zincirindeki aksamalar katılımcıların yüzde 16'sı, emtia fiyatları ise yüzde 14'üne göre sektör için en önemli risk olarak görülüyor.

Bu yıl en iyi performans göstermesi beklenen metal ise yüzde 39 ile bakır. Katılımcılar bakırın üstün bir performans göstereceğini tahmin ediyor. Diğer taraftan bakır talebinin COVID-19 sonrası dönemde güçlenmeye devam etmesi bekleniyor. Research and Markets tarafından yapılan araştırmaya göre, bakır talebindeki artışa bağlı olarak bakır üretimi 2020-2023 döneminde yıllık ortalama yüzde 5.4 artış göstererek 24.6 milyon tona çıkacak. Söz konusu dönemde Şili, Peru, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, ABD ve Endonezya'daki madenlerde toplam bakır üretiminin bu yılki 11.2 milyon tondan 13.1 milyon tona çıkması bekleniyor.

White & Case'in anketine göre bu yıl altında güçlü performans bekleyenlerin oranı yüzde 33. Zor bir yıl geçiren elektrikli otomobil bataryalarında kullanılan metaller için çok iyimser tahminler yapılmıyor. Yüzde 8'lik kesim lityumun 2020'de göze çarpan bir yükseliş sergileyebileceğini düşünürken, hiçbir katılımcı kobaltta yükseliş beklemiyor. 2018'de tonu 100 bin dolara kadar çıkan kobalt daha sonra 30 bin dolara kadar geriledi.

Öte yandan madencilik sektöründe artan bir kaynak milliyetçiliği söz konusu. Anket sonuçları, Afrika'nın kaynak milliyetçiliği konusunda ‘en sıcak bölge' olduğuna işaret ediyor. Katılımcıların yarısı, bölgede bu yönde adımlar atılmasını bekliyor. Katılımcıların yaklaşık yüzde 50'si, COVID-19 döneminde kendini gösteren bu akımla birlikte ana milliyetçilik aracı olarak vergilendirmenin kullanılacağını düşünüyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri