14. Dünya Salon Atletizm Şampiyonası'nda, erkekler 1.500 metrede ikinci olarak ülkemize tarihindeki ilk gümüş madalyasını kazandıran Kenya asıllı atletimiz İlham Tanui Özbilen, Türkiye için 500 bin dolarlık teklifi geri çevirmiş. İlginç transfer öyküsüyle dikkati çeken başarılı sporcuyu, Elvan Abeylegesse'yi de keşfeden menajeri Önder Özbilen'in söylemleri ikna etmiş. 1990 Kenya doğumlu atlet, uzun yıllar İngiliz sömürgesinde yer alan bir ülkede büyüdüğünü, bu sebeple Kurtuluş Savaşı ve Türk bayrağının hikâyesinden çok etkilendiğini söylüyor. İlham, "Önder ağabeyin, bayrak için 'Yerdeki kırmızı kana yansıyan ay ve yıldız' sözleri beni çok duygulandırdı. Mensubu olduğum Kalenjin kabilesi ile Türk kültürü de birbirine benziyor." ifadelerini kullanıyor.
Menajerliğini üstlenen İlhan Özbilen'in eşiyle birlikte Kenya geleneklerine uygun hediyeler alarak ailesini ziyaret ettiğini belirten İlham şöyle devam ediyor: "Körfez ülkelerinin birinden 500 bin dolarlık öneri gelmişti. Ancak babam kabul etmemişti. Önder ağabey bizimle iki gün konuştu ve babam sonunda razı oldu." Uluslararası Atletizm Federasyonu Birliği'nin özel izniyle 2013'ü beklemeden İstanbul'da mücadele eden İlham, Türkiye'ye para için gelmediğinin altını çiziyor. 2002 Dünya Kupası'nda 3'üncü olan Türk Milli Takımı'nın file bekçisi Rüştü Reçber gibi kaleci olmak isterken kendini bir anda pistlerde bulan İlham, Türkiye'de insanların çok sıcakkanlı olduğunu vurguluyor: "Avrupa'ya gittiğimde insanların mesafeli olduğunu görmüştüm. Hatta siyahi olduğum için düşmanca bakışlara bile maruz kalıyordum."
Kendisini evinde gibi hissettiğini ve çok mutlu olduğunu belirten başarılı sporcu, seyircilerin tezahüratlarının kendisini derinden etkilediğine işaret ediyor: "Altın bekliyordum, çok zorladım, ama gümüş aldığım için çok sevinçliyim. Türkiye adına koşacağım için aşırı stres vardı. Ama şimdi huzurluyum." diyor. Yarıştan önce çok heyecanlı olduğunu, gece 2 saatte bir uyandığını anlatan İlham, ikinciliği elde ettikten sonra Türk bayrağıyla yere kapanmasına da değiniyor: "Gümüş madalya için dua ediyordum, inanamıyordum. Ayağa kalkıp bayrağı kaldırıp o turu atacak enerjim yoktu." ifadelerini kullandı. Avrupa Şampiyonası'nda ve 2012 Londra Olimpiyatları'nda madalya almayı hedeflediğini vurgulayan İlham, insanlarla Türkçe konuşmak, duygularını Türkçe yansıtabilmek için Türkçeyi bir an önce öğrenmek istediğini, Türkiye'yi sporundan daha çok sevdiğini kaydediyor. Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç'ın soyunma odasında kendisini tebrik ettiğini ileten İlham, "Benim yanımda güçlü insanların olduğunu hissettim." açıklamasını yapıyor.