Saadet Partisi Selçuklu İlçe Başkanı Lütfi Çelik
Doğu Türkistan Ve Zulüm
Kıymetli okurlarımız Berat Kandilinizi ve yaklaşmakta olan mübarek Ramazan ayınızı şimdiden tebrik eder hayırlara vesile olmasını cenabı Allah'tan temenni ederim.
Başlığımız da belirttiğimiz üzere Doğu Türkistan'ın zulme maruz kalmasını ve tüm yeryüzü coğrafyasındaki insanların zulme uğramalarını bir insan ve bir Müslüman olarak kabul etmemiz mümkün değildir. Dünyevi ve siyasi çıkarlarımız uğruna Doğu Türkistan ve benzeri coğrafyalardaki zulümlere göz yummamız önce insanlığımızı sonra da inancımızı sorgulamamızı gerektirir kanaatindeyim. İnsan olarak şu kısa ömrümüzde yeryüzünün ıslahı ve imarı için çalışma yapmamız gerekir iken maalesef insanlık olarak ifsat ve zulüm düzenine bilerek veya bilmeyerek yardım etmekte olduğumuzu üzülerek müşahede etmekteyim. Mensubu bulunduğum Milli Görüş hareketinin 50 yıllık mücadelesi önce ahlak ve maneviyat çizgisi üzerine bina edilmiş, evrensel insan hakları ve hukuku tesis etmeye çalışan ve yaşayış tarzımızı bu ilkelere uygun düzenlemeye çalışan bir anlayıştır. Bizler yeryüzündeki tüm mağdur ve mazlumların insanca yaşaması için çalışmaktayız. Milli Görüş hareketinin yıllardır yapmaya çalıştığı yeryüzündeki zulmün bitirilip herkesin akıl, can, mal, ırz ve namus emniyetinin sağlanması ve sömürünün son bularak insanca bir hayat hakkının temini noktasında gayret ve çabalarımız çeşitli dönemlerde meyvesini vermiş, bunlardan insanlarda dönem dönem faydalanmıştır. Örnek olarak 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nın sonucu olarak şu anda adada 47 yıldır huzur ve sükun sağlanmıştır. Yine Bosna Hersek’te yapılan soykırıma engel olmak için verilen mücadele de örnek verilebilir.
Aynı şekilde ülkemizde de maddi ve manevi kalkınmanın öncülüğünü yapmış olan Milli Görüş Harekatı dünyanın imar ve ıslahı için gerekli olan askeri gücün ve caydırıcılığın önemine binaen savunma sanayiiinde dışa bağımlılıktan kurtulmak ve yerli ve milli üretimi güçlendirmek için (Bugün gurur kaynağımız olan İha ve Siha’ların temeli olan) Aselsan, Roketsan, Havelsan, Taksan ve Tümosan benzeri kuruluşların yapılanmasını sağlamıştır. Böylece maddi kalkınmada ve yerli ve milli savunma sanayii alanında büyük adımlar atılmıştır.
Bugün şehrimizde bulunan sanayileşmenin yine 1970'li yıllarda muhterem liderimiz Prof. Dr. Necmettin Erbakan zamanında temellerini atılıp faaliyete geçirilmesi, daha sonraki zamanlarda ise belediye başkanlarımızın sanayi bölgeleri, toplu işyeri, kooperatifleri vasıtasıyla şehrimizi bir sanayi şehri haline dönüştürmüş olmaları sonucunda yaşamış olduğumuz krizleri en az zararla atlatmak da olduğumuzu toplumumuz görmektedir.
Milli Görüş Hareketi yeryüzünün ıslah ve imarına çalışan bir hareket olmakla beraber maddi ve manevi kalkınmayı da öncelik ve öncülük olarak başlatmıştır ve bu minvalde çalışmalarını devam ettirmektedir. Şu anda partimizin ve genel başkanımızın görüşleri de (kasıtlı olarak çarpıtılıyor da olsa ) aynı istikamettedir.
Gözlerimiz önünde Doğu Türkistan’daki kardeşlerimizin zulme maruz kalmasını içine sindirerek ’yeter ki biz koltuğumuzdan olmayalım, düzenimiz bozulmasın ‘ saiki ile hareket eden siyasilerimizin yüzünden başta Filistin, Arakan ve Doğu Türkistan olmak üzere Suriye, Irak gibi Müslüman coğrafyalar olmak üzere ve tüm insanlık zulme, açlığa, işsizliğe ve borca esir edilmeye devam etmektedir. Zalim Çin yönetiminin dışişleri bakanı ve cumhurbaşkanımız ile yapılan görüşmeler ve verilen samimi pozlar bizleri derinden yaralamıştır.
Bugün dünyanın dört bir yanında ve özellikle Müslüman coğrafyalarda işgal, savaş, işkence ve sömürü devam etmekte, hatta giderek dozunu artırmaktadır. Bir avuç mutlu azınlık dünyayı sömürürken geri kalan 8 milyar insan huzursuz ve mutsuzdur. Saadet Partisi olarak bizler çalışmalarımızla insanların uyarılması noktasında doğruyu, güzeli, iyiyi, faydalıyı ve adaleti insanlara tek tek anlatmak ve çıkar yolun Milli Görüş'te ve onun siyasi politikalarında olduğunu insanlara göstermeye çalışıyoruz ve bu yolda siyasi mücadelemiz devam edecektir.
Yetkili ve icraat makamında olanlar ‘one minüte’ , ‘dünya beşten büyüktür’ ve benzeri slogan atmakla yetinmeyip, Doğu Türkistan’daki kardeşlerimizin maruz kaldığı zulme engel olmaya çalışmaya; iktidarı öncelikle Doğu Türkistan ve sonra tüm dünyada yapılan zulme engel olmak için çalışmaya davet ediyoruz.
Buradan hepinizi saygı, sevgi ve hürmetlerimle selamlar, Saadet Partisi'ne desteklerinizi bekler, saygılarımı sunarım.