Loğoğlu: Yolsuzluk Ve Rüşvet İddiaları Üzerine İnsafsız Bir Şekilde Gidilmeli

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, HSYK konusunda yargının bağımsızlığını sağlayacak bir düzenleme olması gerektiğini belirterek CHP olarak yolsuzluk ve rüşvet iddialarının üzerine katıksız, yorumsuz, insafsız bir şekilde gidilmesini istediklerini söyledi.

Meclis'te basın toplantısı düzenleyen Loğoğlu, sözlerine İstanbul'da MHP bürosuna yapılan saldırıdan duyduğu üzüntüyü dile getirerek başladı. Şiddetin siyasetten uzak tutulması gerektiğini ifade etti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bugün Türkiye'ye gelecek olan Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile görüşeceğini açıkladı.

Basına yansıyan Uludere'deki bir aileye ilişkin haberleri hatırlatan Loğoğlu, "Uludere olayı kapanmamıştır. Daha açılması gereken çok sayfaları vardır. Bu ailelere ikinci defa zulüm yapılmasını kabul etmiyoruz." dedi. CHP'nin Uludere'ye ilişkin bir kitapçık hazırladığını dile getiren Loğoğlu, adalet tecelli edinceye kadar bu meselenin arkasını bırakmayacaklarını vurguladı.

Suriye konusunda Cenevre'nin olumlu sonuçlanması temennisinde bulunan Loğoğlu, Cenevre sürecini desteklediklerini ifade etti. Başbakan'ın her eleştiriye "Vatan Hainisiniz" cevabını kabul etmediklerini belirten Loğoğlu, "Herkes vatanını, insanını, toplumunu sever." ifadelerini kullandı.

"HSYK YASASININ DONDURULMASI İYİ BİR GELİŞME"

HSYK değişikliği konusunda bir soruya Loğoğlu, bu yasanın dondurulmasının bile iye bir gelişme olduğunu söyledi. Sürecinin bu noktaya gelmesinde iç ve dış birçok etken bulunduğunu dile getiren Loğoğlu, konuya ilişkin Meclis Başkanı'nın hükümete anayasa değişikliği ve uzlaşma komisyonu teklifi olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu'nun uzlaşma komisyonuna sıcak baktığını ve temsilci göndereceğini açıkladığını dile getiren Loğoğlu, komisyonlarda çalışma ortamı için iyi ortam oluşmadığını ve çoğunluk tarafından bu hale getirildiğini savundu.

"Uzlaşma Komisyonu'nda bir sonuç alınamadı ama en azından çalışma ortamı var." diyen Loğoğlu, yargının bağımsızlığını sağlayacak bir düzenleme olması gerektiğini vurguladı. CHP olarak yolsuzluk ve rüşvet iddialarının üzerine katıksız, yorumsuz, insafsız bir şekilde gidilmesini istediklerini vurguladı.

"SARIGÜL İLE İLGİLİ İDDİALAR KARALAMA KAMPANYASI"

Başbakan'ın Mustafa Sarıgül konusundaki iddialarıyla ilgili ise Loğoğlu, ortaya koyduğu belgelerde bir yenilik görmediklerini ifade etti. Fotoğraflarla kamuoyunu etkilemeye çalıştığını kaydeden Loğoğlu, bunların yeni olmadığını daha öncede gündeme geldiğini hatırlattı. Sarıgül'ün gereken cevapları verdiğini ve vermeye devam edeceğini anlatan Loğoğlu, kimsenin durduramayacağını kaydetti. Loğoğlu, "Bunu anlamayan bir iktidar partisi varsa bu bizim suçumuz değil. Karalamaya kampanyası olduğunu ve zamanlaması İstanbul seçimlerini kaybetme ürünü olduğunu, bu bilincin Başbakan ve AKP yönetiminin kaybedeceklerini bildikleri için bunun telaşıyla bazı hamleler yaptıklarını belirtmek mümkün." diye konuştu.

Yolsuzluk olaylarından bahseden Başbakan'ın, bakan ve kendi çevresinde hala canlı durun bir konu yokmuş gibi davranıp Sarıgül dosyasını çıkarma hakkını nereden bulduğunu sordu.

"ESAD VEYA ESAD'SIZ ÇÖZÜM KONUSUNDA ÜÇÜNCÜ KİŞİLERE SÖZ DÜŞMEZ"

Suriye'de Esadsız çözüm konusundaki bir soruya Loğoğlu, buna Suriye halkının karar vereceğini belirterek Cenevre'de Esadlı mı veya Esadsız mı bir çözüm çıkacağını bilmediklerini çıkacak kararı kabul ettiklerini söyledi. Bu konuda üçüncü kişilere söz hakkı düşmediğine dikkat çekti.

HSYK değişikliği konusunda uzlaşma komisyonuyla ilgili bir başka soruya ise Loğoğlu, "MHP'de yargının bağımsızlığına, adalet ihtiyacına önem veriyorlar ise verdiklerini zannediyorum böyle bir komisyonda olmalarının doğru olacağını düşünüyorum, karar onlarındır. Herkes elini taşın altına koysun. Adalet herkese lazım. En fazla AKP'ye lazım." şeklinde konuştu.

"YARGININ BU DAVAYA YENİDEN BAKMASI LAZIM"

TÜBİTAK raporu konusunda da Loğoğlu, görünen köyün zaten kılavız istemediğini kaydetti. Loğoğlu, "Bu kadar eksikliklere, sakatlıklara rağmen, bu tür davaların insanların hayatlarını zindana çeviren sanık ve ailelerin, bir mahkeme sürecinin anlamsız yapan uydurulmuş deliller üzerinden götürülmeleri karanlık bir dönemdir. Hatırlamak istemiyoruz ama unutmayacağız. Yargının bu davaya yeniden bakması lazım. Özel yetkili mahkemeler kaldırılması lazım, olağan mahkemeler de görülmesi lazım. Adalet ancak hukukun işlediği olağan mahkemelerde olur." dedi.

Çözüm süreci konusundaki bir soruya Loğoğlu, "Gündemin arkalarına kayan bir konu oldu. Hükümet irademiz tamdır, bundan vaçgeçmiş değiliz diyor. BDP'den çok kötü gidiyor, bitecek söylemleri alıyoruz. Bu çözüm süreci nerededir, nereye varacaktır; bu belli değil. Öncelik, yolsuzluk ve rüşvet, demokrasi ve temel özgürlükler." diye konuştu.



CİHAN