Spor Toto Süper ligde ikinci yarı için geri sayım başladı..
2. ligde perde açıldı.. Şekerspor, Ziraat Türkiye kupası maçı nedeniyle ikinci yarıda ilk maçını Çarşamba günü Adana Demirspor ile oynayacak.
Konyaspor için yeni bir dönem.. Yeni bir umut..
Yeşil-beyazlı takımda kadro yeni oyuncularla takviye edildi.
Yönetim ikinci yarı için ümitli.. Teknik adamlar daha bir heyecanlı.
Taraftarlar yeni transferleri, yeni takımı görmek için can atıyor.
Ama her şey başarıya bağlı..
İlk yarıda alınan 14 puan düşündürücü..
İkinci yarıda en az 25 puan alınmalı ki Konyaspor ligde kalsın..
Ama, her şeye rağmen karamsar olmamalıyız. 3 puanlı sistemde her an, her şey değişebilir..
En büyük tesellimiz de, rakiplerle puan farkının çok olmaması.. Hatta, üstlerde bulunan 21 puanlı Ankaragücü ve 22 puanlı Manisaspor için de tehlike var… Ligin ilk yarısında 3 büyük takımdan 9 puan alarak şanslı bir dönem geçiren Manisaspor bile kendisini bir anda tehlike hattında bulabilir..
Bu nedenle, işi daha ilk haftadan itibaren sıkı tutmakta yarar vardır..
Bursaspor iyi takım. Ama, ligde yenilmeyecek bir takım yok. Kazanmayı isteyen takım her maçta galibiyetle buluşabilir. Konyaspor için ikinci yarının ilk haftaları çok önemli.. Bu maçlarda alınacak puanlar hem moral olacak, hem de güven kazandıracak. Bu nedenle ilk haftaları en az puan kayıplarıyla geçmemizi lazım. Yöneticisi, teknik adamı ve futbolcusu bu bilinç içerisinde olmalı.
Yönetim; kendisine düşen görevi yerine getirmeli.. Ödemeler zamanında yapılmalı..
Teknik adamlar, görevini en iyi şekilde yapmalı.. Kaprislerden kaçınılmalı.. Hak eden futbolcu oynatılmalı. İlk yarıda olduğu gibi artık arayıştan vaz geçilmeli. Hani, teknik adamlar yapılan yeni transferlerden memnun değillerse baştan söylemeliler ve ilk yarıda olduğu gibi ilerleyen haftalarda aynı tekrarları yapmasınlar. “Transfer zamanında yapılmadı, hazır olmayan futbolcularımız var” şeklinde konuşma yapıp da moral bozmasınlar..
İkinci yarıyla birlikte, el ele yeni bir sayfa açmalıyız.
Konyaspor’un başarısı için birleşmeliyiz. Bu bir yerde Konyasporlu’luk görevidir. Mevlana diyarı Konya’ya yakışanda budur.
Hani söz transferden açılınca yazmadan geçemeyeceğim..
Yönetim her ne kadar nokta transferler yapmadıysa da eldeki olanaklar içerisinde takıma yeni oyuncular kazandırıldı. Transfer bedava yapılmaz. Az veya çok her futbolcuya ödeme yapıldı.. Ama, hiç kimse çıkıp da bu transferler neyle yapıldı, parayı nereden buldunuz demiyor.. Lafa geldi mi konuşuruz, ancak elimizi cebimize atmayız. Tribünde veryansın ederiz, yönetimi istifaya davet ederiz, ama hadi yardım denildi mi, ortada kimse kalmaz..
Konya olarak diğer İl’leri biraz örnek almalıyız. Bir Bursa, Kayseri, Gaziantep kadar olamadık. Hatta, Belediye’nin katkısı bulunmayan Antalyaspor’un seviyesine bile ulaşamadık. Yazıklar olsun, merkez nüfusu 1 milyon olan Konya’ya.. Dahası, Konyalılara..
Spor’da şiddet, bu yıl daha arttı..
Geçtiğimiz yıllarda çıkartılan bir yasa vardı, ne yazık ki, tam olarak uygulanmadı..
Şimdi yeni bir yasa taslağı daha hazırlandı ve Büyük Millet Meclisi’ne sunuldu. Taslakta basının aleyhine maddelerde bulunuyor.. Öyle artık aklına gelen herkesi eleştiremeyecek.. Eleştirilen kişi, isterse mahkemeye başvurabilecek. Bu çok yanlış. O zaman, isteyen Başkan, yönetici, Belediye Başkanı, iş adamı istediği gibi hareket edebilecek. Ama, basın haklı da olsa sesini çıkartamayacak. Bu bir yerde örtülü bir sansür.
Şiddete yasası elbette ki çıkartılsın, çıkartılmalıda.. Ama, eksik olmasın. Sıkıntı yaratmasın.. Uygulaması da tam olarak gerçekleştirilsin.
Geçtiğimiz günlerde Antalya’da düzenlenen TSYD seminerinde konu üzerinde duruldu.. Voleybol Federasyonu Başkanı Erol Ünal Karabıyık, bazı eleştirilerde bulundu. Bunda da haklıydı.. Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener ise, bazı eksiklerin bulunmasına karşın yasa taslağını savundu. Ama,yanlışlıklar var. Taslak yasalaşmadan bu sıkıntılar giderilmeli ki, ileride dönüşü olmayan hatalar yapılmasın..
Futbol Federasyonu Başkanı Özgener, şiddetin önlenmesine dair Kanun'un yasalaşmasının, istenmeyen olayların ortadan kaldırılabilmesi yönünde önemli bir adım olacağını söylüyor, buna hepimiz katılıyoruz.
Tartışılan bir diğer konuda, Anayasa Mahkemesi'nin TFF Tahkim Kurulu kararlarının yargıya açılması konusu.. Bu da Türk futbolunun sıkıntılı bir dönem bekliyor demektir.
2. ligde perde açıldı.. Şekerspor, Ziraat Türkiye kupası maçı nedeniyle ikinci yarıda ilk maçını Çarşamba günü Adana Demirspor ile oynayacak.
Konyaspor için yeni bir dönem.. Yeni bir umut..
Yeşil-beyazlı takımda kadro yeni oyuncularla takviye edildi.
Yönetim ikinci yarı için ümitli.. Teknik adamlar daha bir heyecanlı.
Taraftarlar yeni transferleri, yeni takımı görmek için can atıyor.
Ama her şey başarıya bağlı..
İlk yarıda alınan 14 puan düşündürücü..
İkinci yarıda en az 25 puan alınmalı ki Konyaspor ligde kalsın..
Ama, her şeye rağmen karamsar olmamalıyız. 3 puanlı sistemde her an, her şey değişebilir..
En büyük tesellimiz de, rakiplerle puan farkının çok olmaması.. Hatta, üstlerde bulunan 21 puanlı Ankaragücü ve 22 puanlı Manisaspor için de tehlike var… Ligin ilk yarısında 3 büyük takımdan 9 puan alarak şanslı bir dönem geçiren Manisaspor bile kendisini bir anda tehlike hattında bulabilir..
Bu nedenle, işi daha ilk haftadan itibaren sıkı tutmakta yarar vardır..
Bursaspor iyi takım. Ama, ligde yenilmeyecek bir takım yok. Kazanmayı isteyen takım her maçta galibiyetle buluşabilir. Konyaspor için ikinci yarının ilk haftaları çok önemli.. Bu maçlarda alınacak puanlar hem moral olacak, hem de güven kazandıracak. Bu nedenle ilk haftaları en az puan kayıplarıyla geçmemizi lazım. Yöneticisi, teknik adamı ve futbolcusu bu bilinç içerisinde olmalı.
Yönetim; kendisine düşen görevi yerine getirmeli.. Ödemeler zamanında yapılmalı..
Teknik adamlar, görevini en iyi şekilde yapmalı.. Kaprislerden kaçınılmalı.. Hak eden futbolcu oynatılmalı. İlk yarıda olduğu gibi artık arayıştan vaz geçilmeli. Hani, teknik adamlar yapılan yeni transferlerden memnun değillerse baştan söylemeliler ve ilk yarıda olduğu gibi ilerleyen haftalarda aynı tekrarları yapmasınlar. “Transfer zamanında yapılmadı, hazır olmayan futbolcularımız var” şeklinde konuşma yapıp da moral bozmasınlar..
İkinci yarıyla birlikte, el ele yeni bir sayfa açmalıyız.
Konyaspor’un başarısı için birleşmeliyiz. Bu bir yerde Konyasporlu’luk görevidir. Mevlana diyarı Konya’ya yakışanda budur.
Hani söz transferden açılınca yazmadan geçemeyeceğim..
Yönetim her ne kadar nokta transferler yapmadıysa da eldeki olanaklar içerisinde takıma yeni oyuncular kazandırıldı. Transfer bedava yapılmaz. Az veya çok her futbolcuya ödeme yapıldı.. Ama, hiç kimse çıkıp da bu transferler neyle yapıldı, parayı nereden buldunuz demiyor.. Lafa geldi mi konuşuruz, ancak elimizi cebimize atmayız. Tribünde veryansın ederiz, yönetimi istifaya davet ederiz, ama hadi yardım denildi mi, ortada kimse kalmaz..
Konya olarak diğer İl’leri biraz örnek almalıyız. Bir Bursa, Kayseri, Gaziantep kadar olamadık. Hatta, Belediye’nin katkısı bulunmayan Antalyaspor’un seviyesine bile ulaşamadık. Yazıklar olsun, merkez nüfusu 1 milyon olan Konya’ya.. Dahası, Konyalılara..
Spor’da şiddet, bu yıl daha arttı..
Geçtiğimiz yıllarda çıkartılan bir yasa vardı, ne yazık ki, tam olarak uygulanmadı..
Şimdi yeni bir yasa taslağı daha hazırlandı ve Büyük Millet Meclisi’ne sunuldu. Taslakta basının aleyhine maddelerde bulunuyor.. Öyle artık aklına gelen herkesi eleştiremeyecek.. Eleştirilen kişi, isterse mahkemeye başvurabilecek. Bu çok yanlış. O zaman, isteyen Başkan, yönetici, Belediye Başkanı, iş adamı istediği gibi hareket edebilecek. Ama, basın haklı da olsa sesini çıkartamayacak. Bu bir yerde örtülü bir sansür.
Şiddete yasası elbette ki çıkartılsın, çıkartılmalıda.. Ama, eksik olmasın. Sıkıntı yaratmasın.. Uygulaması da tam olarak gerçekleştirilsin.
Geçtiğimiz günlerde Antalya’da düzenlenen TSYD seminerinde konu üzerinde duruldu.. Voleybol Federasyonu Başkanı Erol Ünal Karabıyık, bazı eleştirilerde bulundu. Bunda da haklıydı.. Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener ise, bazı eksiklerin bulunmasına karşın yasa taslağını savundu. Ama,yanlışlıklar var. Taslak yasalaşmadan bu sıkıntılar giderilmeli ki, ileride dönüşü olmayan hatalar yapılmasın..
Futbol Federasyonu Başkanı Özgener, şiddetin önlenmesine dair Kanun'un yasalaşmasının, istenmeyen olayların ortadan kaldırılabilmesi yönünde önemli bir adım olacağını söylüyor, buna hepimiz katılıyoruz.
Tartışılan bir diğer konuda, Anayasa Mahkemesi'nin TFF Tahkim Kurulu kararlarının yargıya açılması konusu.. Bu da Türk futbolunun sıkıntılı bir dönem bekliyor demektir.