Lc Waikiki Başkanı Vahap Küçük: Markalaşma Kolay Değil, Sabır Ve İrade Gerekir

LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, piyasada var olmak için öncelikle markalaşmak gerektiğini söyledi.

LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, piyasada var olmak için öncelikle markalaşmak gerektiğini söyledi. Bunun sabır, irade ve mücadele gerektirdiğine işaret eden Vahap Küçük, “Marka kolay oluşmuyor. Burada iyi bir vizyon kurulursa, iyi bir hedef belirlenir ve gayret gösterilip ve sabredilirse arzu edilen yere gidilir." dedi.

MÜSİAD Tekstil ve Deri Sektör Kurulu Zirvesi kapsamında düzenlenen 'Tekstilin Parlayan Yıldızı Bebe ve Çocuk Giyimi' konulu oturumda tekstilin bu günü ve geleceği masaya yatırıldı. Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) Konferans salonundaki zirvede sektörün bu günü ve geleceği ele alınıp markalaşmanın önemine dikkat çekildi.

Zirve öncesinde basın mensuplarına açıklamada bulunan Bursa Şube Başkanı Hasan Çepni, MUSİAD tekstil sektörünün düzenlediği bu yılın tekstil zirvesinde Bursa'da ev sahipliği yaptıklarını belirterek, "BEKSİAD ile işbirliği yaptık. Bursa'nın önceliklerini değerlerini ve Türkiye'nin yeni kazanımlarını ortaya koymaya çalışıyoruz. Bu toplantının ana temasına da hazır giyim sektörünü parlayan yıldızı olarak kabul ettiğimiz bebe ve çocuk giyimini ana teması üzerine kurguladık. Bu gün burada aslında hep beraber Türkiye'nin bu parlayan yıldızının ne olduğunu, ne kadar bir güce sahip olduğunu ve aslında farkında olmadan Türkiye'nin yüzde 80'lik üretimini karşılayan bir güce sahip olduğunu göreceğiz." dedi.

MARKALAŞMA ÖNEMLİ

'Tekstilin Parlayan Yıldızı Bebe ve Çocuk Giyimi' konulu panele konuşmacı olarak katılan LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, tekstil sektörünün dinamik bir sektör olduğunun altını çizdi. Küçük, "Bebe ve çocuk deyince ilk akla Bursa geliyor. Şu anda yüzde 75- 80'inin Bursa'da yapıldığını biliyorum. Ciddi bir üretim altyapısı var ve koleksiyon markalaşma yolunda da ilerleme kaydettiğin biliyorum. Özellikle bunun yurt dışında da pazarlandığını biliyorum. Ama tabi önemli olan burada bir marka çıkarmak ve katma değeri yüksek ürünleri daha yüksek fiyata satmanın yollarını aramak diye düşünüyorum." şeklinde konuştu.

Markanın çok uzun bir yolculuk olduğunun altını çizen LC Waikiki Başkanı Küçük, "Bir defa burada sabır ve irade gerekiyor, mücadele gerekiyor, marka kolay oluşmuyor. Burada iyi bir vizyon kurulursa, iyi bir hedef belirlenir ve gayret gösterilip ve sabredilirse arzu edilen yere gidilir diye düşünüyorum ben. Ama sabretmek gerekiyor markalaşma sürecinde." diye konuştu.

İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçılar (İTKİB) Birliği Başkanı Hikmet Tanrıverdi de Türkiye'nin toplam hazır giyim ihracatının 17.3 milyar dolar olduğuna dikkat çekti. Tanrıverdi, şunları kaydetti: "Tekstille beraber 26 milyar dolarlık tekstil ve hazır giyim ihracatı var. Bunun belkemiğinden biride Bursa. Bursa hem hazır giyim ile hem de tekstil üretimi ile çok ciddi bir yer tutuyor Türkiye tekstil sanayisi içinde, özellikle sentetik ürünlerde Bursa'nın başka bir rakibi olan bir şehir yok. Bebe ve çocuk giyimi olarak baktığımızda ihracatımızın büyük bir kısmı, iç piyasa üretimini büyük bir kısmı özellikle Bursa'da oluyor. Aslında kentlerin böyle kümeleşmesi belki istemeden oldu ama çok önemli yapılması gerekende bu. Bebe ve çocuk denince Bursa akla geliyor. Burada ciddi bir kümeleşme var. Türkiye'de ki pazar baktığımızda 2 milyar doların üzerinde bir ihracatın olduğunu bebe ve çocuk giyiminde, 4-5 milyar dolarında iç pazar dolduğunu ve bunu topladığınızda 8 milyar dolarlık bir bebe çocuk hazır giyimi Türkiye'de üretildiğini düşünüyoruz ve bunun büyük bir kısmını da Bursa'da olduğu kayıtlarda gözüküyor."

BUNDAN SONA MARKALAŞMAK GEREKİYOR

Bundan sonra yapılması gereken buradaki firmalarında kendi markaları ile yollarına devam etmesi gerektiğinin anlatan Başkan Hikmet Tanrıverdi, sözlerini şöyle tamamladı: "Çocuk sektörü çok zor bir sektör, çok dinamik olmak lazım. Birçok olaydan en çabuk etkilenen sektör. Bu gün organik ürünler ilk önce çocuk ürünlerinde kullanılmaya başlıyor. Kanserojen olmayan, çevreye duyarlı ürünler ilk önce çocuk ürünlerinde kullanılıyor. Halkın en çok dikkat ettiği, genel olarak ilk önce çocuklarına daha az problemli, sağlıklı ürünler giydirmeye çalışıyorlar. Bu yüzden bu sektörün büyük katsayısı çok yüksek. Bundan sonra yapılması gereken de bu alanlardaki yatırımları yapabilmek. Türkiye'nin zaten ciddi bir ihracatı var yurtdışına, yurt dışına giden mallar çok ciddi testlerden geçiyor, çocuk ürünleri özellikle. Kolay kolay bir Amerika'ya Avrupa'ya çocuk ürünü satamıyorsunuz. Bu anlamda zaten belli bir birikim sahibi firmalarımız bundan sonrada bunu daha da büyüterek bu sektörde dünya çapında rol oynayacaklar."
CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ekonomi Haberleri