‘Akıl padişahı, kafesi kırdı mı kuşların her biri bir yere uçar’ der Hz. Mevlana…
***
İçinde bulunduğumuz toplumu yüzeysel anlamda bile irdelersek, Konya’da hem ekonomik hayatta hem sosyal hayatta. Çoktan akıl kafesini kırdığımızı görürüz…
***
Şehirde, kim kimle küs diye şuraya yazmaya kalksak sayfalar almaz…
***
Dedikodu hem ekonomik dinamiklerimizi yerle bir ederken, hem de fertler arasında barışın temellerini dinamitlemektedir…
***
Her sektörde rekabet kurallarının ötesinde amansız bir düşmanlık hâkim…
***
Cehennemin gayya kuyuları misali derin ve karanlık bir dedikodu fırtınasının, sabahtan akşama Konya’yı bıkmadan usanmadan dövdüğünü görürsünüz…
***
Kimse yukarıdaki tespitin aksini ortaya koyamaz…
***
Toplumsal barışı ön plana çıkartacak projeler geliştirilmesi için, Valimiz, Belediye Başkanımız, Ticaret Odamız, Siyasi Partilerimiz, Sivil Toplum Örgütlerimiz, Üniversitemiz gubuzluğu bırakıp bir masa etrafında toplanabilmeli…
***
Huzur olmadan lokma boğazdan geçmez…
***
Herkes herkesle küs… Herkes ekonomik rakibine, siyasi rakibine diş kitiliyor…
***
Dedikodunun önü alınamıyor…
***
Bu şehre barışı ve huzuru getirecek kanat önderlerimiz büyüklerimiz nerde?
***
Maşallah seccadeden başlarını kaldırmıyorlar…
***
Bakın bu toprağın evladı hemşehriniz Yunus ne diyor;
Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmişiki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil
***
Belki de, kanaat önderlerimiz bastonlarına dayanarak, bu kez kulak çekmek için, bir kez daha çıkmalılar çarşıya-pazara.
***
Bu insanları bir araya getirmek kaynaştırmak, asgari müşterekte buluşturmak, büyüklerin ve idarecilerimizin boynunun borcu…
***
Makam sahibi olan, o makamı isteyip de olamayanı kucaklasın…
***
Makamı kaybedenlerde kayıplarına üzülmek yerine;
Yine Hz. Mevlana’nın, ‘Ehil olmayanlara sabretmek, ehil olanı parlatır’ cümlesiyle teselli bulsun…
***
El birliği ile Akıl Padişahını yeniden çağıralım Konyamıza, evlerimize, iş yerlerimize, sofralarımıza…
Fitnenin önünü alalım…
***
İçinde bulunduğumuz toplumu yüzeysel anlamda bile irdelersek, Konya’da hem ekonomik hayatta hem sosyal hayatta. Çoktan akıl kafesini kırdığımızı görürüz…
***
Şehirde, kim kimle küs diye şuraya yazmaya kalksak sayfalar almaz…
***
Dedikodu hem ekonomik dinamiklerimizi yerle bir ederken, hem de fertler arasında barışın temellerini dinamitlemektedir…
***
Her sektörde rekabet kurallarının ötesinde amansız bir düşmanlık hâkim…
***
Cehennemin gayya kuyuları misali derin ve karanlık bir dedikodu fırtınasının, sabahtan akşama Konya’yı bıkmadan usanmadan dövdüğünü görürsünüz…
***
Kimse yukarıdaki tespitin aksini ortaya koyamaz…
***
Toplumsal barışı ön plana çıkartacak projeler geliştirilmesi için, Valimiz, Belediye Başkanımız, Ticaret Odamız, Siyasi Partilerimiz, Sivil Toplum Örgütlerimiz, Üniversitemiz gubuzluğu bırakıp bir masa etrafında toplanabilmeli…
***
Huzur olmadan lokma boğazdan geçmez…
***
Herkes herkesle küs… Herkes ekonomik rakibine, siyasi rakibine diş kitiliyor…
***
Dedikodunun önü alınamıyor…
***
Bu şehre barışı ve huzuru getirecek kanat önderlerimiz büyüklerimiz nerde?
***
Maşallah seccadeden başlarını kaldırmıyorlar…
***
Bakın bu toprağın evladı hemşehriniz Yunus ne diyor;
Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmişiki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil
***
Belki de, kanaat önderlerimiz bastonlarına dayanarak, bu kez kulak çekmek için, bir kez daha çıkmalılar çarşıya-pazara.
***
Bu insanları bir araya getirmek kaynaştırmak, asgari müşterekte buluşturmak, büyüklerin ve idarecilerimizin boynunun borcu…
***
Makam sahibi olan, o makamı isteyip de olamayanı kucaklasın…
***
Makamı kaybedenlerde kayıplarına üzülmek yerine;
Yine Hz. Mevlana’nın, ‘Ehil olmayanlara sabretmek, ehil olanı parlatır’ cümlesiyle teselli bulsun…
***
El birliği ile Akıl Padişahını yeniden çağıralım Konyamıza, evlerimize, iş yerlerimize, sofralarımıza…
Fitnenin önünü alalım…