ANKARA (A.A) - Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, hiçbir partinin, milletin “evet” ya da “hayır” demesinin önünü kesmeyi ya da milletin “evet” ya da “hayır” dediği konuyu tersi sonuç elde etmek için Anayasa Mahkemesine götürmeyi zihninin ucundan dahi geçirmemesi gerektiğini belirtti. Kurtulmuş, partisinin genel merkezinde, Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu'nu kabul etti. Kabulde, Anayasa değişiklik paketine ilişkin açıklamalarda bulunan Kurtulmuş, Saadet Partisinin, önümüzdeki dönemde Türkiye siyasetinin muktedir merkezi olacağını ümit ettiğini söyledi.
Kurtulmuş, 22 Temmuz 2007 seçimlerinde milletin Adalet ve Kalkınma Partisine, “12 Eylül Anayasası'nın bütünüyle değiştirilmesi” ödevini verdiğini savundu. Ancak, 2010'a gelinmesine rağmen Türkiye'nin bugün belli düzeyde bir Anayasa değişikliğini tartıştığını söyleyen Kurtulmuş, “1982 Anayasası'na yapılan 16 tane yama vardır. Bu da 17. yamadır. Biraz büyük bir yamadır ama mahiyeti itibarıyla bir reform değil, bir yamadan ibarettir” dedi.
Türkiye'nin, millet tarafından seçilmiş temsilcileri eliyle topyekun Anayasa'yı A'dan Z'ye yeniden yapacağını iddia eden Kurtulmuş, Saadet Partisi'nin öncülüğünü yapacağı bundan sonraki parlamentoda, Türkiye'nin birkaç yıl içinde yeni Anayasa'yı yapacağını öne sürdü.
Kurtulmuş, kendilerinin yeni bir Anayasa veya bu yapılamazsa Anayasa'daki bazı maddelerin değiştirilmesine ilişkin yaptıkları çalışmayı daha önce kamuoyuna açıkladıklarını hatırlattı.
Bu Anayasa değişikliği paketinde bazı ileri adımlar, milletin önünü açacak adımlar bulunduğunu ifade eden Kurtulmuş, “Bundan dolayı, eğer bu paket referanduma giderse Saadet Partisinin oyu 'evet' olacaktır” diye konuştu.
Anayasa değişiklik paketine ilişkin, CHP ve AK Parti'ye tavsiyeleri bulunduğunu kaydeden Kurtulmuş, tavsiyelerini şöyle sıraladı: “Bu referandum konusunu bir siyasi parti tartışması haline getirmeyin. Eğer AK Parti, referandumu AK Parti'yi oylatan bir siyaset tartışmasına dönüştürürse, sonuç ne olursa olsun kaybeder. Bunu, o ya da bu partiden insanların 'evet' ya da 'hayır' diyebileceği bir referandum şeklinde görmek daha doğrudur. CHP'ye de şu tavsiyede bulunuyorum: 22 Temmuz 2007'de, hep beraber, statükocu zümre iktidar partisini aldınız, yüzde 47'ye çıkardınız. Bir daha ne olur Adalet ve Kalkınma Partisinin ekmeğine defaatle sürdüğünüz şu yağları sürmeyin. AKP'nin değirmenine su taşımaktan vazgeçin. Ne olur bir kere de milletin iradesiyle çelişmeyin, kavga etmeyin. Milletten alamadığınız desteği başka birtakım bürokratik kurumlardan elde etmeye çalışmayın. Hiçbir partinin, milletin 'evet' ya da 'hayır' demesinin önünü kesmek ya da milletin 'evet' ya da 'hayır' dediği konuyu, tersi sonuç elde etmek için Anayasa Mahkemesine götürmek zihninin ucundan dahi geçmemeli.”
SAĞLIK-İŞ GENEL BAŞKANI BAŞOĞLU
Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu da artık Türkiye'nin Saadet Partisi iktidarını bekler olduğunu iddia etti. TBMM'de Saadet Partisinin temsil edilmemesinin bir eksiklik olduğunun görüldüğünü ileri süren Başoğlu, “1982 Anayasası'nı savunmak, darbe beklentisi olanların işidir. Bu bir ihtilal anayasasıdır. İhtilal Anayasası'nı savunmak ancak Cumhuriyet Halk Partisine yakışan bir iştir. Bu Anayasa'nın değiştirilmesi gerekir. Özgürlüğü savunan bir parti darbe anayasasını savunamaz” şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, 22 Temmuz 2007 seçimlerinde milletin Adalet ve Kalkınma Partisine, “12 Eylül Anayasası'nın bütünüyle değiştirilmesi” ödevini verdiğini savundu. Ancak, 2010'a gelinmesine rağmen Türkiye'nin bugün belli düzeyde bir Anayasa değişikliğini tartıştığını söyleyen Kurtulmuş, “1982 Anayasası'na yapılan 16 tane yama vardır. Bu da 17. yamadır. Biraz büyük bir yamadır ama mahiyeti itibarıyla bir reform değil, bir yamadan ibarettir” dedi.
Türkiye'nin, millet tarafından seçilmiş temsilcileri eliyle topyekun Anayasa'yı A'dan Z'ye yeniden yapacağını iddia eden Kurtulmuş, Saadet Partisi'nin öncülüğünü yapacağı bundan sonraki parlamentoda, Türkiye'nin birkaç yıl içinde yeni Anayasa'yı yapacağını öne sürdü.
Kurtulmuş, kendilerinin yeni bir Anayasa veya bu yapılamazsa Anayasa'daki bazı maddelerin değiştirilmesine ilişkin yaptıkları çalışmayı daha önce kamuoyuna açıkladıklarını hatırlattı.
Bu Anayasa değişikliği paketinde bazı ileri adımlar, milletin önünü açacak adımlar bulunduğunu ifade eden Kurtulmuş, “Bundan dolayı, eğer bu paket referanduma giderse Saadet Partisinin oyu 'evet' olacaktır” diye konuştu.
Anayasa değişiklik paketine ilişkin, CHP ve AK Parti'ye tavsiyeleri bulunduğunu kaydeden Kurtulmuş, tavsiyelerini şöyle sıraladı: “Bu referandum konusunu bir siyasi parti tartışması haline getirmeyin. Eğer AK Parti, referandumu AK Parti'yi oylatan bir siyaset tartışmasına dönüştürürse, sonuç ne olursa olsun kaybeder. Bunu, o ya da bu partiden insanların 'evet' ya da 'hayır' diyebileceği bir referandum şeklinde görmek daha doğrudur. CHP'ye de şu tavsiyede bulunuyorum: 22 Temmuz 2007'de, hep beraber, statükocu zümre iktidar partisini aldınız, yüzde 47'ye çıkardınız. Bir daha ne olur Adalet ve Kalkınma Partisinin ekmeğine defaatle sürdüğünüz şu yağları sürmeyin. AKP'nin değirmenine su taşımaktan vazgeçin. Ne olur bir kere de milletin iradesiyle çelişmeyin, kavga etmeyin. Milletten alamadığınız desteği başka birtakım bürokratik kurumlardan elde etmeye çalışmayın. Hiçbir partinin, milletin 'evet' ya da 'hayır' demesinin önünü kesmek ya da milletin 'evet' ya da 'hayır' dediği konuyu, tersi sonuç elde etmek için Anayasa Mahkemesine götürmek zihninin ucundan dahi geçmemeli.”
SAĞLIK-İŞ GENEL BAŞKANI BAŞOĞLU
Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu da artık Türkiye'nin Saadet Partisi iktidarını bekler olduğunu iddia etti. TBMM'de Saadet Partisinin temsil edilmemesinin bir eksiklik olduğunun görüldüğünü ileri süren Başoğlu, “1982 Anayasası'nı savunmak, darbe beklentisi olanların işidir. Bu bir ihtilal anayasasıdır. İhtilal Anayasası'nı savunmak ancak Cumhuriyet Halk Partisine yakışan bir iştir. Bu Anayasa'nın değiştirilmesi gerekir. Özgürlüğü savunan bir parti darbe anayasasını savunamaz” şeklinde konuştu.