Kurtulmuş: Demokrasi Ve Güvenlik Arasında Mutlaka Denge Kurmaya Mecburuz

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, dün ki Bakanlar Kurulu toplantısının gündeminde olan polis ve jandarmanın yetkileri arttırılması konusunda; ortaya çıkan sokak eylemlerini, terörün şehre inmiş olmasını önleyecek bir takım caydırıcı...

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, dün ki Bakanlar Kurulu toplantısının gündeminde olan polis ve jandarmanın yetkileri arttırılması konusunda; ortaya çıkan sokak eylemlerini, terörün şehre inmiş olmasını önleyecek bir takım caydırıcı tedbirlerinde alınacağını, demokrasi ve güvenlik arasında mutlaka bir denge kurmak mecburiyetinde olduklarını söyledi.

Numan Kurtulmuş, Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Meclis Başkanı Carina Gödecke ve heyetini Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı’nda kabulü öncesinde gazetecilere gündeme dair açıklamalarda bulundu. Son Bakanlar Kurulu'nun gündeminde olan polis ve jandarmanın yetkileri arttırılması konusunda açıklamalarda bulunan Kurtulmuş, alınacak tedbirler hiçbir şekilde Türkiye’yi demokratik yapısından daha geriye götürmeyeceğini ifade ederek tam tersine daha ileriye götürecek olan bir anlayış içerisinde yapılacağını söyledi.

Kurtulmuş şunları dile getirdi: "Dün çok detaylı bir şekilde ele aldığımız bir konu uzunca bir süredir üzerinde düşünülen Türkiye’de yeni bir güvenlik reformuna ihtiyaç olduğu konusuydu ve bununla ilgili çok detaylı tartışmalar yapıldı. Türkiye hiçbir zaman şimdiye kadar son 12 yılda atmış olduğu demokratikleşme adımlarından geri adım atmayacaktır. Yani alınacak tedbirler hiçbir şekilde Türkiye’yi bu demokratik yapısından daha geriye götürmeyecek tam tersine daha ileriye götürecek olan bir anlayış içerisinde yapılacaktır. Öte tarafta ise bu demokratikleşme adımlarının özellikle çözüm süreci sırasında ortaya konulan bu perspektifin hiçbir şekilde değiştirilmemesi ama buna rağmen son 3-4 günde maalesef Türkiye’nin bazı şehirlerinde ortaya çıkan vandalizmi sokak eylemlerini terörün şehre inmiş olmasını önleyecek bir takım caydırıcı tedbirlerinde alınması yani demokrasi ve güvenlik arasında mutlaka bir denge kurmak mecburiyetindeyiz hem şehirlerimizin güvenliğini sağlamak ama bunu yaparken de asla bu anlamda şehirlerde yaşayan sıradan vatandaşımızı bu olaylar ile hiç ilgisi olmayan vatandaşımızı siyasi görüşü ne olursa olsun hiçbir şekilde rahatsız etmemek görüşünde hareket eden bir takım tedbirler gündeme gelecek. Bunlar dünkü tartışmalardan sonra olgunlaştırılacak bu aşamada şöyle yapılacak böyle yapılacak demeyi çok uygun görmüyorum. Ama şunu söylemek istiyorum Türkiye hem demokratikleşme iradesinden hem kim ne yaparsa yapsın hangi provakasyonu ortaya koyarsa koysun şehirleri ne kadar karıştırmaya çalışırsa çalışsın çözüm sürecini demokratik bir yolla bitirme iradesinden asla vazgeçmeyecek. Dolayısıyla biz hem bu iç güvenlik reformları ile ilgili yaklaşımlarımızda hem çözüm süreci ile ilgili yaklaşımlarımızda bizim bir numaralı muhatabımız halkımızın bizatihi kendisidir. Bu çerçevede sizlerde paket olgunlaşıp ortaya çıktığında göreceksiniz Türkiye bu anlamada bir daha hiçbir şekilde böylesine bir takım vandalizmin, terörün, sokakları karıştırmanın olduğu eylemelerle karşı karşıya kalmamasını isteriz. Çözüm sürecinin başarıyla sonlandırılmasın isteriz.’’

"ÇÖZÜM İRADESİNDEN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ"

Türkiye’nin içinde bulunduğu durumun düne göre çok daha hassas olduğunu belirten Kurtulmuş, demokratik vizyondan çözüm iradesinden de asla vazgeçmeyeceklerini söyledi. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş sözlerini "Türkiye çözüm sürecine başlarken bundan 2 sene evvel daha rahat bir ortamdaydı hep şunu söylüyorduk Türkiye ateş çemberine dönmüş Ortadoğu da bu yangın yerinin uzağında olan bir ülkeydi ve Türkiye demokratik bir model olarak bütün bölge ülkelerine ciddi bir şekilde örnek teşkil ediyordu. Ama maalesef Arap Baharının 2.raundundan itibaren Ortadoğu arkasından Kuzey Afrika ve arkasından en sonunda Doğu Avrupa’da Ukrayna krizi ile yaşanan gelişmeler Türkiye’nin etrafındaki ateş çemberini Türkiye’ye artık çok yakınlaştırdı. Özellikle Kobani’ deki bu çatışmalar bunu sadece bir sonucudur. Ama bu sonuç dolayısıyla Türkiye ateş çemberine yakınlaşmış bir yer oldu. Fiilen kendisi tehdit edilen bir ülke haline geldi. Bu anlamda Türkiye maalesef sınırlarının dışındaki olayların son olaylarda da gördüğümüz gibi kendisinin de yakından ilgilendirdiği bir ülke haline geldi. Dolayısıyla düne göre bugün daha çok hassas bir noktadayız evet milli birliğimiz ve bütünlüğümüzü koruyacağız. Türkiye’de hiçbir şekilde kardeş kanının dökülmesine müsade etmeyeceğiz. Bütün bunları yaparken de demokratik vizyondan çözüm iradesinden de asla vazgeçmeyeceğiz. Dünkü Bakanlar Kurulunda ki toplantının özeti bu ana fikir üzerinde gelişmiş olan görüşlerdir. İçişleri bakanlığı bunları olgunlaştırdıktan sonra TBMM’ye gönderilecek ve gerekli yasalar çıkacaktır." şeklinde tamamladı.

CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Türkiye Haberleri