Kurtulmuş: Ahıska Türkleri'nin Anayurtlarına Bir Gün Döneceğine İnanıyorum

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Ahıska Türkleri'nin bir gün anayurtlarına döneceğine inandığını söyledi."Sürgünün 70. yılında Ahıska Türkleri Uluslararası Sempozyumu" Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un katılımıyla...

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Ahıska Türkleri'nin bir gün anayurtlarına döneceğine inandığını söyledi.

"Sürgünün 70. yılında Ahıska Türkleri Uluslararası Sempozyumu" Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un katılımıyla Çorum'da başladı. Dışişleri Bakanlığı, Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, TİKA, TRT, Çorum Valiliği, Çorum Belediyesi, Hitit Üniversitesi ile Çorum Ticaret ve Sanayi Odası'nın organize ettiği sempozyum Anitta Otel’de düzenleniyor.

Sempozyumun açılışında konuşan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, sızlanmanın bir anlamı olmadığını, dövünmenin bir anlamı olmadığını ama tarih boyunca bu aziz milleti yok etmek, bu coğrafyadan ve diğer coğrafyalardan bizi çıkarmak için bütün gücüyle olmadık planlar yapan insanlardan medet ummanın abesle iştigal olacağını belirterek,"Biz hak ve hukukumuzu savunur gücümüzü ispat edersek, bunda ısrarcı olursak, bu hakkımızı elde edebiliriz. 70 yıl çok uzun süre değildir. Vazgeçmemeyi öğrenirsek düşeriz, kalakalırız. Ama mutlaka neticeye ulaşırız. Bizlere düşen hakkı ve hakikati kaldırmaktır. Büyük bir medeniyet kurduk çok yükseklerden düştük, adeta bir minarenin tepesinden düştük. Bütün vücudumuz kırıldı, döküldü. Büyük bir rehabilitasyon döneminden geçtik ve şimdi yavaş yavaş ayağa kalkıyoruz. Ayakta duramamamız için de gayret sarf ediyorlar. Başbakanımızın, cumhurbaşkanımızın söylediği gibi, kurmuş olduğumuz kutlu medeniyeti, yeniden ihya edip, inşa edeceğiz.” dedi.

Ümit sahibi insanlar olarak Ahıskalı soydaşların tekrar ana yurtlarına döneceklerine inandığını ve bunu destekleyen insanlara güvendiklerini sözlerine ekleyen Kurtulmuş şöyle konuştu: “Sözlerime başlarken şairin de dediği gibi ‘Ahıska bir gül idi gitti, bir ehli din idi gitti, söyleyin Sultan Mahmut’a İstanbul’un kilidi gitti. Ahıska sadece Ahıska Türkleri için değil, Türkiye Türkleri için de önemi olan milli meselelerimizden birisidir. Babalarını, kocalarını, oğullarını savaşa gönderenlerin, 1944 yılının bir sabahında kapılarına dayanan bir aylığına sizleri buralardan götüreceğiz diyerek, kamyon vagonlarına çocuklarını koyarak gidenleri anlatan, bir zulmün adıdır Ahıska. Bu büyük direnişin sahibi olan bu kahraman halkı, Ahıskalıları rahmetle minnetle, saygıyla anıyoruz ve Ahıska'ya selam olsun diyoruz. Ahıska'da yaşanan sürgün bir tesadüf değil. Kafkaslara hakim olan, dünyaya hakim olur. Ahıska Rusların Kafkasya'ya hakim olma projesidir. Ahıska nasıl Osmanlı için, Türk devleti için stratejik idiyse bugün de aynı şekilde stratejiktir. Belki bugün Ahıska; Türkiye'nin, İstanbul'un kilidir değildir ama Ahıska, Kafkasya'nın kilidi olmaya devam etmektedir. Rusların bu bölgeye verdiği isim Mezetya. Rusların yaptığı propaganda sayesinde ABD, Ahıska Türkeri'ni Mezhet Türkleri olarak tanımlıyor. Ahıska bölgesi 1578'de Osmanlı devletinin yönetimine geçti ve eyalet merkezi oldu. Ahıskalılar ve Kırım Türkleri geri dönmelerine izin verilen halkların arasına dahil edilmedi. Bugün bile Ahıska Türkleri'nin nasıl ve ne zaman ana yurtlarına döneceği hala bir muammadır. Modern zamanlarda da aynı sürgün hikayeleri devam ediyor hem de artarak devam ediyor acılar katlanarak devam ediyor. Bosna'da, Çeçenistan'da yaşanan acıların Ahıska'da yaşanan acılardan, soykırımlardan, katliamlardan hiçbir farkının olmadığını hep beraber yaşadık. Orada da yine duyarlı bir milletin çocukları olarak, biz Türkiye Türkleri olarak bütün bu kardeşlerimizin derdine çare olmaya çalıştık. Kadınlar evlerinde, kazak ördüler. Çeçenistan'a, Bosna'ya gönderdiler. Bugün yine sürgünler devam ediyor. Suriye'de zoraki olarak evlerini terk etmek zorunda kalanlar, sığınmacılar, evleri yıkılanlar, bombalarla yok edilen halklar. Şehirlerinin, camilerinin, medreselerinin yok edilişini, yıkılışını izleyen bilge insanlar. Türkiye toprakları dirlik ve birlik içinde hem ileriye doğru gidecek hem de dünyanın neresinde mazlum bir halk, hangi dostumuz, hangi kardeşimiz hatta hiç tanımadığımız dünyanın ta öteki ucunda hangi millet olursa yok mu bir yardım eli diyen elini uzatan onlara elimizi uzatmak Türkiye'nin boynunun borcudur, Anadolu toraklarının boynunun borcudur. Allah'a çok şükür bugün düne göre, bu borcumuzu daha güçlü bir sesle yerine getirmeye gayret ediyoruz. Türkiye siyasi ve iktisadi istikrarı ile birlikte bugün dünyada hem de uluslararası alanda artık çok da rahat faaliyet gösteren kurumları ile var.”

Yeni bir dünya sisteminin kurulması için kalbinde insan sevgisi olan bütün yaradılanları yaradılışa eş olarak gören bir bakış açısının hakim olmasına ihtiyaç olduğunu hatırlatan Kurtulmuş, "Yeni bir dünya sisteminin kurulması için kalbinde insan sevgisi olan, bütün yaratılanları yaradılışta eş olarak gören bir bakış açısının hakim olmasına ihtiyaç vardır. İşte Türkiye tarihsel süreçte böylesine önemli bir tarihi misyonun sahibidir. Bu misyonu sonuna kadar yerine getireceğiz. Dünyada yaşanan bütün zulümlere karşı, sesimizi çıkarmaya devam edeceğiz. Birileri diyecek ki, 'dünyaya siz mi düzen vereceksiniz.' Biz de onlara şunu demeye devam edeceğiz; 'yalnız başımıza da kalsak dünyadaki bütün mazlumların haklarını savunmaya, sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz. Bugün kendilerine ‘dünyanın akıllısı siz misiniz, Yahudilere karşı İsrail devletinin saldırganlığına karşı, İsrail hükümetinin saldırganlığına karşı Filistinleri siz mi koruyacaksınız?’ denildiğinde, İsrail devletinin saldırganlığına ‘dur’ diyecek irade, Anadolu topraklarında var olan iradedir." diye sözlerine son verdi.

CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri