Kurbanın fazileti ve önemi yanında manasını kavrarsak, yaratıkların ilahlaştırılmasının manasız olduğunu anlamış oluruz. Şirkin ve küfrün, yaratanla yaratıkların ne anlama geldiği kavranılmamasından ileri gelmektedir. İnsanın Karunlaşması, faizi esas alan sistemi tedavüle koyması, hak yoldan sapması, yolsuzluk ve hırsızlık yapması hep bundan kaynaklanmaktadır.
Bu sebeple Kurbanın manasını açıklamaya çalışacağız; çalışmak bizden tevfik Allah’tandır. Kurban, “Allah’ın rızasını kazanmaya vesile olan şey, bir gaye uğrunda feda olma” .(1) anlamına gelmektedir. Kurban, kurban bayramında Allah rızası için “zebh” v e” nahr” edilen belirli hayvanlara denir. Belirli hayvanlardan maksat, koyun keçi, sığır ve devedir. Allah rızası için kesilen hayvana “ udhıye” bunu kesmeğe “tazhiye” denir. “Zebh,” boğazlamak, yani hayvanı bıçakla boğazından usulüne uygun kesmek demektir. Boğazlanmış v boğazlanacak hayvana “ zebiha” denir. “Nahr, bir hayvanın göğsü üstünden boğazlamak, yani bıçakla boğazını usulüne uygun kesmeğe denir. Koyun, keçi ve sığır “ zebh” edilir; deve ise “nahr” edilir.” Merhum Ömer Nasuhi Bilmen’in dediği gibi. “Deveyi “zebh,” koyun, keçi ve sığırı “nahr” etmek mekruhtur.”
Kevser suresinde şöyle buyrulur: “ “ (Resulüm!) Kuşkusuz biz sana “kevseri” verdik. Şimdi sen Rabbine kulluk et ve kurban kes. Asıl sonu kesik olan, şüphesiz sana hınç besleyendir.”
Bu surede kurban kesmek emredilmiştir. Çünkü “ nahr” kavramı geçmektedir. Kevser, cennette bir nehrin ismidir. Hz. Muhammed ümmetine denir. Asıl sonu kesik olan, erkek evlatların yaşamaması değil, şirk ve küfürdür.
Allah’ın rızasını kazanmağa vesile olan şey, mal ve candır. Bir gaye uğrunda feda can ile olur. Bu sebeple Allah (c.c.), “cennet” karşılığında müminlerin canını ve malını satın almıştır.
Kur’an-ı Kerimde şöyle buyrulur: “ Allah müminlerden, mallarını ve canlarını kendilerine verilecek cennet karşılığında satın almıştır…” (2). Ayetin devamında, “bu alış verişinizden dolayı sevinin. İşte bu, güzel bir kazançtır.” buyrulmaktadır.
Kurban, zekât mal ile yapılan bir imtihandır. Hac, hem mal v ehem de beden ile yapılan bir ibadettir. Cihat, hem mal ve hem de can ile yapılan bir ibadettir. Mal ile imtihanı kazanamayan can ile hiç kazanamaz. Bu sebeple önce mal ile imtihanı kazanmak gerekir. Bu imtihan kazanılınca canı kurban etmek kolaylaşır. Bu ibadetlerin can ile imtihanı kazanmak için bir eğitim olduğunu bilelim.
Kurban, Hz. İbrahim aleyhisselamın sünnetidir. O, dünyada çok sevdiği biricik evladı Hz. İsmail’i Allah için kurban etme sınavını kazanmıştır. Baba oğul bu imtihana birlikte teslim olmuşlardır. Hz. İsmail şöyle diyordu. “Babacığım! Sen ne emrolundunsa onu yap. İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın. (3). ” Sınavın sonucunda Hz. İsmail’e bedel kurban verilmiştir. Bu hususta Kur’an-ı Kerimde şöyle buyrulur: “V e (oğlunun yerine ) ona büyük bir kurbanlık fidye verdik.” (4).
Kurban, Allah’a yakın olma anlamına gelir. Hz. Musa’nın İsrail oğullarına bir sığırı kurban etmelerini istemelerinin sebebi budur. İsrail oğulları, tek tanrı inancına sahip ve Hz. Musa’ya iman etmiş olsalar da uzun müddet Firavun idaresinde yaşadıkları için buzağıyı tanrı edinmişlerdi. Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle, “Buzağı sevgisi onlara şerbet gibi içirilmişti.” Sığırı kesmeme konusunda direnmelerinin ve Hz. Musa’ya sığırın özelliklerini ve yaşını sormalarının sebebi budur. (5).
Sonuç olarak diyoruz ki; Kurban, genelde cenneti kazanmak için malın ve canın feda edilmesidir. Özelde ise kurban, kurban bayramında Allah’a yakın olmak amacıyla kesilen belirli hayvanlara denir.
Hepinizin kurban bayramını tebrik eder, hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ederim.
Kaynaklar.
1. Osmanlıca- Türkçe Ansiklopedik Lügat, Ferit Develioğlu
2. Tevbe Suresi, 111
3. Saffat: 102
4. Saffat:107
5. Bakınız. Bakara ve Araf sureleri